Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici Mahkemesi ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - KARAR- Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... 1....
KARAR Davacı, davalı ile imzalan devre mülk pay vaadi sözleşmesinden caydığını ileri sürerek sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, ödediği 100.00 TL'nin ödeme tarihindne itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesine ve 60 adet toplam değeri olan 11.850,00-TL bedelli bonoların bedelsizliğinin tespiti ile iptalini istemiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir....
Davacı, devre mülk satış sözleşmesinden cayma hakkını kullandığını, ancak davalı tarafından kabul edilmediğini bu sebeple sözleşmenin iptali ile senetlerin iadesine karar verilmesini talep etmiş, 12.09.2012 tarihli duruşmada ihtarnameden sonra senet asıllarının kendisine gönderildiğini bildirmiştir. Davalı ise 20.09.2012 tarihli dilekçesinde senetlerin iade edildiğini ve sözleşmenin feshedildiğini açıklamıştır. Ne varki mahkemece sözleşmenin hangi tarihte feshedilip senet asıllarının davacıya iade edildiği hususu araştırılmamıştır....
Mahkemece, taraflar arasında 01.03.2009 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanımına ilişkin sözleşmede düzenlemenin yer almadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “özel hükümler/şartlar” başlıklı 1. maddesinde 'Sözleşme konusu bağımsız bölümdeki 1 haftalık kullanıma tekabül eden Devre Mülk Hakkı payını iş bu sözleşmede yazılı bedel ve ödeme şartları karşılığında ALICI ya satmayı, ALICI da söz konusu bağımsız bölümdeki Devre Mülk Hakkı 1/2 payını aynı şartlarda almayı vaad ve taahhüt eder....
Yukarıda açıklanan hükümler ve devre mülk sözleşmesine uygulanacak hükümler birlikte değerlendirildiğinde tapu devredilmiş olsa dahi bu sözleşmeler nedeniyle tüketicinin cayma hakkının bulunduğu görülmektedir. Devre mülk sözleşmeleri müşterek mülkiyet payına bağlı hisse devri içerdiğinden cayma ihtarının noter aracılığı ile yapılması gerekir. Cayma süresi bakımından eksik bilgilendirme halinde cayma süresinin uzayacağı ve tapu devri yapılan yerde fiili teslim olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, buna bağlı olarak da cayma hakkı kullanımının yerinde ve süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir (Y. 13. HD. 19.3.2018 T, 2016/16576- 2018/3304 sy.k )....
GEREKÇE: Davacı, davalı Naskon Şirketi ile arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin davalılardan tahsili talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, talep edilen miktarın 16.905,00 TL' sinden Naskon, 1.820,00 TL' sinden ise davalı Venor şirketinin sorumlu olduğundan bahisle davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karara karşı taraflar istinaf talebinde bulunmuştur. Davanın dayanağı olan 22/08/2016 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin, Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğur Çayırı Köyü, 118 Ada, 3 numaralı Parselde kain taşınmazdaki devre mülk hissesinin, 22.450,00 TL bedel karşılığında davacıya satışına ilişkin olduğu, 05/12/2916 peşin ödeme protokolü ile satış bedelinin 16.000,00 TL'ye indirildiği ve devre mülkün tapusunun davacı adına devredildiği anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, davanın devre mülk satış sözleşmesinin iptali talebinden ibaret olduğu, devre mülk satış sözleşmelerinin 4077 sayılı Tüketici Koruma Kanunun 2. maddesi kapsamı dışında kaldığı, sözleşmenin usûlünce kurulmamış olduğu iddiası ile davacının tüketici sıfatı kazanmadığı, sözleşmenin 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca davanın aynına ilişkin olup taşınmazın bulunduğu yer genel görevli mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. ......
Dosyadaki uyuşmazlığın temeli taraflar arasında imzalanan dubleks villa daire satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir.Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine dair Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararının 6. Hukuk Dairesinin bakacağı işlerle ilgili 29 nolu bölümünde "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" düzenlenmiş olduğundan bu davalara bakma görevinin 6. Hukuk Dairesine ait olduğu açıklanmıştır. Bu nedenlerle istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 6....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
KARAR Davacı, davalı firmadan 15-30 Ağustos döneminde kullanmak üzere devre mülk satın aldığını, 16 adet 666,00 TL’lik senedi imzalayarak ve 5.232,00 TL ödeyerek satın aldığını, devre mülk yerini gördüğünde kendisine anlatılanların dışında olduğunu anladığını, devre mülk sözleşmesinin feshini ve ödemiş olduğu para ile senetlerin iadesini, senetlere ilişkin adına açılan ... 34. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1478 esas sayılı icra takibinin iptalini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....