İNCELEME VE GEREKÇE: Bütün dosya kapsamına göre; müvekkili şirketin karar defterinin kaybolduğunu, şirket karar defterinin zayi olduğuna dair belge verilmesini talep ettiği, 6102 sayılı yasanın 82/7 maddesine göre zayi belgesi verilmesine ilişkin şartların açıklanmış olduğu, ''belirtilen şartların yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebi ile zayiine uğraması halinde'' 15 günlük süre içerisinde zayi belgesinin verilmesinin ön görüldüğü, dilekçede yapılan açıklamaya göre zayi şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından, davacı şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair belge verilmesi talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
OLAY VE OLGULAR ... şube başkanı ile yönetim kurulu üyesi olan sanıkların Dernekler Kanunu 32. Maddesine aykırı olarak dağıtılan ayni yardımlar karşılığında belge düzenlemedikleri için güveni kötüye kullanma suçunu; dernek başkanı ...'ın ayrıca derneğe ait defter ve kayıtları tasdiksiz olarak kullanma ve derneğe ait kaybolan defterler için süresinde zayi belgesi almama suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, dernekler denetçileri tarafından düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde sanıkların ayni yardımları dağıtırken gider makbuzu düzenlemedikleri ancak ayni yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı ve güveni kötüye kullanma suçunun unsuru olan zilyetliği kendisine bırakılan malın zilyetliğinin devri amacı dışında tasarrufta bulunma ya da bu devir olgusunu inkar etme durumunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle güveni kötüye kullanma suçundan beraat; sanık ... hakkında da Dernekler Kanunu'na muhalefet suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/613 KARAR NO : 2024/742 DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi DAVA TARİHİ : 04/09/2024 KARAR TARİHİ : 06/11/2024 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız ------ Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasında davadan/talepten feragat üzerine 6100 Sayılı HMK'nin 385/1 maddesi gereğince basit yargılama usulüne ve aynı yasanın 385/2 maddesine göre resen araştırma ilkesine tabi işbu talep gereğince mahkememizce Anayasa'nın 141/4 ve 6100 Sayılı HMK'nin 30.maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek dosya resen incelendi....
-------sayılı ilamı ve benzer ilamlarda ; "Mahkemece, iddia, toplanan deliller ve tüm dosya kapsabına göre, davacı tarafından kanunda ---- sahip bir olayın --- bulduğunun iddia edilmediği , bu itibarla kanunda aranan bu şartın yerine gelmiş sayılamayacağı, muhasebecide kaybolma iddiasının TTK 'na göre zayi belgesi verilmesi için yeterli sebep sayılamayacağı ...." şeklinde karar vermiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında ----- esnasında ortaklar pay defterinin kaybolduğunu ve tüm aramalara rağmen bulunamadığını beyan ederek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, dava konusu zayi belgesi verilmesi talep edilen defterlerin zayi edilmesinde,TTK' na göre zayi belgesi verilmesi için--- veya hırsızlık gibi sebeplerden hiçbirisinin olmadığı kanaatine varılmış olmakla---.kararları da nazara alınarak ) davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Bilirkişi ... tarafından mahkememize sunulan 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketler tarafından ZAYİ Belgesi talep edilen Şahit numuneler yönünden, şahit numunelerinin ticari defter ve kayıtlardan tespit edilmesi imkanı bulunmadığı anlaşılmakla, davacı şirketler vekili dilekçesinde numunelerin 2 yıl boyunca saklanması gerektiğini belirtmiş olduğundan 02/10/2019 tarihinden sonraki dönemler için zayi belgesi verilmesi takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davacı şirketler tarafından zayi belgesi talep edilen nakit makbuzlar, satış faturaları, alış faturalarının, ticari defterlerden bağımsız olarak ibrazı gerektiğinden, salt ticari defter ibrazı ile ispat yükümlülüğünün yerine getirilemeyeceği anlaşılmakla; 02/10/2011 tarihinden önceki tüm dayanak belgelerin TTK ya göre saklama süresi tamamlandığından, 02/10/2011 tarihinden sonraki dönemler için zayi belgesi verilmesi takdirinin mahkemeye ait olduğu ,davacı şirketler tarafından zayi belgesi talep edilen banka dekontları...
Bilirkişi ... tarafından mahkememize sunulan 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketler tarafından ZAYİ Belgesi talep edilen Şahit numuneler yönünden, şahit numunelerinin ticari defter ve kayıtlardan tespit edilmesi imkanı bulunmadığı anlaşılmakla, davacı şirketler vekili dilekçesinde numunelerin 2 yıl boyunca saklanması gerektiğini belirtmiş olduğundan 02/10/2019 tarihinden sonraki dönemler için zayi belgesi verilmesi takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davacı şirketler tarafından zayi belgesi talep edilen nakit makbuzlar, satış faturaları, alış faturalarının, ticari defterlerden bağımsız olarak ibrazı gerektiğinden, salt ticari defter ibrazı ile ispat yükümlülüğünün yerine getirilemeyeceği anlaşılmakla; 02/10/2011 tarihinden önceki tüm dayanak belgelerin TTK ya göre saklama süresi tamamlandığından, 02/10/2011 tarihinden sonraki dönemler için zayi belgesi verilmesi takdirinin mahkemeye ait olduğu ,davacı şirketler tarafından zayi belgesi talep edilen banka dekontları...
Fıkrasına göre zayi belgesinin verilmesi için hırsızlık veya doğal afet meydana gelmesi gerektiğini, haciz işlemi sonucu zayi olan belgeler hakkında bilgi verilmediği, zayi olan belgelerin temini konusunda açıklanmasına ilişkin bilirkişi raporundaki tabloda belirtilenler içerisinde Davacı tarafından Zayi belgesi talep edilen hususların tek tek açıklandığı, ... CBS nın 2021/... soruşturma dosyasında da şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi hususları da göz önüne alındığında, davacının zayi belgesi talep ettiği ticari defter ve diğer belgeler için zayi belgesi verilmesinin uygun olmadığı hususunun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
anlamda sıkıntıya düşmemesi için ve izah edilen nedenlerden dolayı müvekkili firmaya ait ---- zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu tüm bu nedenlerle müvekkili olan firmaya ait ---- zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLER VE GEREKÇE: Huzurda görülen dava TTK'nın 82. maddesi uyarınca açılmış bulunan zayi belgesi verilmesi istemidir. Türk Ticaret Kanunu'nun 82/7. maddesine göre; "Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kâğıtlar hırsızlık veya yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Mahkeme, lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır." TTK'nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin .......
Asliye Ticaret Mahkemesinde süresi içerisinde zayi belgesi verilmesi davasının açıldığını, mahkemece kısmen kabul kararı verildiğini beyanla ticari faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için 2017 yılına ait ticari defter ve belgeleri hakkında zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. TTK'nın 82. maddesi gereğince tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ticari işlemesinin bulunduğu yerdeki yetkili mahkemeden zayi belgesi verilmesini talep edebileceği düzenlemiştir Maddede öngörülen 15 günlük süre hak düşürücü süredir ve mahkemelerce resen gözönünde tutulur . ( Yargıtay 11. H.D.nin 27.06.2002 Tarih 2002/3160 E. 2002/6688 K. sayılı ilamı bu yöndedir ) Anılan düzenleme ve davacı iddiasına göre hırsızlığın 04/08/2017 tarihinde fark edilmesi, ancak bu davanın 15 günlük hak düşürücü süreden sonra açılmış bulunması nedeniyle davanın reddilmesi gerekmiş ve aşağıdaki karar verilmiştir....