Mahkemece, çekişmeli 220 ada 1 parsel ve 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazların evvelki zilyedi tarafından davacı derneğe bağışlandığı ve davacı dernek tarafından taşınmazın zilyet edildiği ve halen dernek tarafından kullanıldığı gerekçesiyle bu parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar derneklerin, tüzüklerinde yazılı olmak kaydıyla zilyetlikle mülk edinmeleri mümkün olup, dosya içerisinde örneği bulunan davacı derneğin tüzüğünün 2. maddesinde de derneğin amaçları doğrultusunda mülk edinebileceğine dair hükümler yer almakta ise de; mahkemece hükme esas alınan ziraatçı bilirkişi rapor içeriğinin bu rapora eklenmiş olan çekişmeli fotoğraflara aykırı olduğu anlaşılmakta olup, taraflarca itiraza uğramayan fotoğraflarda yer alan görüntülere göre taşınmazların yer yer kayalık ve taşılık olduğu ve üzerinde uzun süredir tarımsal faaliyet yapıldığına dair bir emare bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıkça gözlemlenmektedir....
Dava dosyasının incelenmesinde davacı İl Dernekler Müdürlüğü tüzel kişiliği bulunmayan davalı dernek şubesine karşı dava açtığı, dava dilekçesinin ise davalı dernek şubesi ile birlikte genel merkeze de tebliğ edildiği ve dernek genel merkezinin davaya cevap verdiği anlaşılmaktadır. Şu halde taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK nun 14/1. maddesinde; bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu vurgulanmıştır. Yerel mahkemenin kesin yetki bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiği aynı Kanunun 14/2 maddesinin dernek ile üyeleri veya üyeler ile üyeler arasındaki üyelik ilişkisinden doğan davalarla sınırlı olarak uygulanacağı ifade edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise davalı olarak şeklen dernek üyeleri gösterilmiş olsa da ilgililer arasında bir çekişme bulunmadığı, davanın esasında çekişmesiz yargı işlerinden oluşu, yeni usul kanununda çekişmesiz yargı işlerine aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde sulh hukuk mahkemesinin bakacağına dair düzenleme bulunduğuna değinerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği açıklanmıştır....
, "Kararın iptali" başlıklı 83.madde gereği ise kanuna ve tüzüğe aykırı alınan genel kurul kararlarının iptalinin üyeler tarafından mahkemeden istenebileceği, "Tüzük" başlıklı 58.madde gereğince, her derneğin bir tüzüğünün bulunacağı, dernek tüzüğünün kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayacağı, dernek tüzüğünde düzenlenmemiş konularda kanun hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme içermektedir....
bir faaliyet bulunmadığı, bu durumda davacı derneğin yaptığı okul öğrencilerini taşıma işinin 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1.maddesinin D bendinde belirtilen anlamda dernek ve vakıflara ait iktisadi işletme olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle vergi ve cezayı kaldırmıştır....
Şubesinin kuruluşundan itibaren altı ay içerisinde ilk genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 87/2. maddesi uyarınca şubenin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiş; dava dilekçesinde davalı olarak dernek şubesi gösterilmiş ve dava dilekçesi dernek genel merkezi yerine dernek merkezini temsile yetkisi olmayan dernek şube başkanı ve bir kısım üyelere tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve karar verilmiştir....
Dava, mahkeme kararı ile kendiliğinden sona eren derneğin tasfiyesi ile tasfiyenin ne şekilde olacağının tespiti istemine ilişkindir. 5253 sayılı Kanunu'nun 15 inci maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesinin tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89 uncu maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinin tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla bulunduğu ildeki amacına...
Dosya incelendiğinde; derneğin 11/03/2010 tarihinde kurulduğu, faal olduğu, 07/04/2012 tarihinde yapılan son genel kurul toplantısına göre davalı ... ’un dernek başkanı, davalı ... ’nın dernek 2.başkanı, ... ’ın genel sekreter, ...’un muhasib üye, ...’ın yönetim kurulu üyesi olduğu ve 29/07/2012 tarihli Gençlik Programı Proje Hibe Sözleşmesinin dernek başkanı olan davalı ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 50. maddesinde; "Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar....
Mahkemece yapılacak iş; İstinaf aşamasında davalı dernek vekili tarafından davalı derneğin olağan genel kurul toplantılarını tüzüğe göre zamanında yaptığı savunulduğundan istinaf dilekçesine ekli olarak sunulan davalı derneğin olağan genel kurul toplantı tutanaklarının iddia kapsamında incelenerek gerektiği takdirde mahkemece de resen genel kurul tutanaklarının celp edilerek yine buna ilişkin T1 ve ilişkiler müdürlüğündeki davalı derneğin dosyası ve ilgili diğer evraklar birlikte incelenerek davalı derneğin tüzüğünün de celp edilerek davacı iddiasının bu deliller çerçevesinde araştırılarak toplanmış ve toplanacak deliller uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile davanın esası hakkında karar verilmesi hukuka aykırı görüldüğünden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece yapılacak iş; İstinaf aşamasında davalı dernek vekili tarafından davalı derneğin olağan genel kurul toplantılarını tüzüğe göre zamanında yaptığı savunulduğundan istinaf dilekçesine ekli olarak sunulan davalı derneğin olağan genel kurul toplantı tutanaklarının iddia kapsamında incelenerek gerektiği takdirde mahkemece de resen genel kurul tutanaklarının celp edilerek yine buna ilişkin T1 ve ilişkiler müdürlüğündeki davalı derneğin dosyası ve ilgili diğer evraklar birlikte incelenerek davalı derneğin tüzüğünün de celp edilerek davacı iddiasının bu deliller çerçevesinde araştırılarak toplanmış ve toplanacak deliller uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile davanın esası hakkında karar verilmesi hukuka aykırı görüldüğünden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....