"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.06.2008 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusu kalmadığından Esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SUYA EL ATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; suya el atmanın önlenmesi, irtifak hakkının terkini istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 9.1.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yönetimi ile davalı ....... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi vekili...... parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içerisinde kaldığını ileri sürerek tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili, taşınmaz üzerinde .... lehine kurulmuş irtifak hakkının terkini, taşınmaza elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile.... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının el atmanın önlenmesi talebi ve davalı .....’a yönelik davasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalı ..... tarafından temyiz edilmiştir....
Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. v.d. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Yargıtay 14.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2011/2873 E - 2011/4179 K sayılı ilamına konu olayda,"... davacı davalının Türk Medeni Kanununun 812. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmediğini, intifa hakkının devam ettirilmesinin Türk Medeni Kanunu'nun 2.maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceğini ileri sürerek terkin istemektedir. Davalının site yönetim giderleri vergi, elektrik ve su borçlarını ödememesini de terkin nedeni olarak göstermektedir. Yukarıda da açıklandığı gibi intifa hakkının terkini koşulları yasada sayılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki irtifak hakkının terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.03.2010 gün ve 2010/2099-2880 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R HUMK’nun 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere, sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da yasanın öngördüğü istisnalardan olmadığına göre karar düzeltme istemi incelenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, 08.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilindekamulaştırmasız el atma nedeniyle her yıl sayısı beş binleri geçen tazminat davalarının açıldığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine belli bir tazminata, davalı kurum lehine de irtifak hakkı tesciline karar verildiğini, irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi ve tescil tarihinde ilamda adı geçen davacının malik olması gerektiğini, dilekçelerinde verdikleri örneklerden anlaşılacağı üzere dava açan maliklerin yargılama aşamasında ve hatta karar kesinleştikten sonra mülkiyet devri gerçekleştirebildiklerini, bu halde irtifakın tescilinin mümkün olmadığı gibi kurumun ilamla kendisine yüklenen bedeli ödemesine rağmen bu bedel karşılığı hak kazandığı irtifak hakkının tescil edilemediğini, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, kararlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarının fen bilirkişisi raporu ile birlikte...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle her yıl sayısı beş binleri geçen tazminat davalarının açıldığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine belli bir tazminata, davalı kurum lehine de irtifak hakkı tesciline karar verildiğini, irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi ve tescil tarihinde ilamda adı geçen davacının malik olması gerektiğini, dilekçelerinde verdikleri örneklerden anlaşılacağı üzere dava açan maliklerin yargılama aşamasında ve hatta karar kesinleştikten sonra mülkiyet devri gerçekleştirebildiklerini, bu halde irtifakın tescilinin mümkün olmadığı gibi kurumun ilamla kendisine yüklenen bedeli ödemesine rağmen bu bedel karşılığı hak kazandığı irtifak hakkının tescil edilemediğini, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, kararlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarının fen bilirkişisi raporu ile birlikte...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle her yıl sayısı beş binleri geçen tazminat davalarının açıldığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine belli bir tazminata, davalı kurum lehine de irtifak hakkı tesciline karar verildiğini, irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi ve tescil tarihinde ilamda adı geçen davacının malik olması gerektiğini, dilekçelerinde verdikleri örneklerden anlaşılacağı üzere dava açan maliklerin yargılama aşamasında ve hatta karar kesinleştikten sonra mülkiyet devri gerçekleştirebildiklerini, bu halde irtifakın tescilinin mümkün olmadığı gibi kurumun ilamla kendisine yüklenen bedeli ödemesine rağmen bu bedel karşılığı hak kazandığı irtifak hakkının tescil edilemediğini, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, kararlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarının fen bilirkişisi raporu ile birlikte...
Mahkemece davanın kabulüne, ... ada ... parsel tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1981 yılından beri ... kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapunun beyanlar hanesinde yer alan şerhin terkini istemine yöneliktir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı tesis edildiğini, şerhin hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını, bu nedenle 445 ada 3 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde davalı lehine olan şerhin tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının rızai ferağı ile kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vekalet yetkisinin bulunduğu iddia edilse de ispat edilemediğinden tapudaki irtifak hakkının dayanaksız kaldığı gerekçesi ile şerhin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....