defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, 2012-2013-2014 yıllarında kullanılan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2009-2014 yılları ticari defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine ve muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak tespit edildiğini, 2015-2018 yıllarında elektronik defter genel tebliğinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak e-defter tutulduğunu, e-defterlerin açılış ve kapanış beratlarının bulunduğunu, davalı şirketin düzenlemiş olduğu 2009-2018 bilançolar ve kurumlar vergisi beyannamelerinin incelendiği, genel kurul toplantılarında finansal tabloların müzakeresinin ve bağlı konuların görüşülmesini isteme hakkını kullanan davacının bu talebinin kabul edilmeyerek genel kurul toplantısına devam edilmesinin hukuka uygun nitelik taşımadığı, 23/06/2016 tarihli 2014-2015 yılları olağan genel kurul toplantı tutanağındaki davacının ayrıntılı şerhini içermeyen yeni bir toplantı tutanağı düzenlenip...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının da katıldığı toplantılarda 2014 ve 2015 yıllarında oy birliği ile kar dağıtımım yapılamamasına karar verildiği,davacının genel kurul kararlarına katılıp olumlu oy kullandığı,şirketin 2016- 2017- 2018 yıllarında zarar ettiği,kar dağıtımı kararı almasının mümkün olmadığı,iptal edilmiş genel kurul kararı olmadığından alınan kararların yürülükte olduğu,davacının 2017 ve 2018 yılı genel kurul toplantısında yönetim kurulunu ibra etmediği, diğer ortakların ibra yönünde oy kullandığı, genel kurul toplantısında davacının ortaklıktan ayrılmasına ilişkin uzlaşmaya varılamadığı, esasen davacının anonim şirketin fesih ve tasfiyesini değil,şirketten çıkmasına izin verilmesini ve ayrılma akçesinin ödenmesini istediği, davalının 31.12.2019 tarihi itibarı ile şirket özkaynaklarından talep edebileceği tutarın 161.953,86 TL olabileceği, davacının aynı tarih itibarıyle borçlarının 163.222,00TL olduğu, bilirkişi raporu, genel kurul tutanakları, tespit edilen...
SMMM bilirkişi Melek Konak Doğan tarafından düzenlenen 08/02/2022 tarihli raporda özetle; İncelemeye 2014 yılı tasdiksiz Genel Kurul Karar Defteri, Müdürler Kurulu Karar Defteri, 2015,2016, 2017 yıllarına ait E Defterler, bunların dökümünü içeren Yevmiye ve Kebir Defterleri, Genel Kurul Müzakere Defterleri, 2015, 2016 yılları Genel Kurul Defterinin ibraz edildiğini, önceki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, şirketin sadece 2014 ve 2015 yılı genel kurul ve mali belgeleri sunulduğundan, davalı şirket ortağının hangi tarihte şirket ortağı ve yetkilisi olduğunun tespit edilemediği, şirketin kurumlar vergisi beyannamesine göre 2009 yılından beri her yılı zarar ile kapattığının görüldüğünü, yeterli belge olmadığından da bu zararların şirketin yapısal ve sektörel gibi genel durumundan mı kaynaklı yoksa yönetimsel ve idari durumundan mı kaynaklı olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, bununla birlikte şirketin 2013, 2014 ve 2015 yılları Gelir Tablosuna göre brüt satışlar üzerinden yaklaşık...
Davalı şirketin ana sözleşmesinin 13.maddesinde, olağan ve olağan üstü genel kurul toplantılarında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı komiserinin bulunmasının şart olduğu, komiserin gıyabında yapılacak genel kurul toplantılarında alınacak kararların muteber olmadığı düzenlenmiştir....
Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2018/836 KARAR NO : 2019/97 BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : ŞİRKET GENEL KURULUNUN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI DAVA TARİHİ : 26/11/2018 KARAR TARİHİ: 13/02/2019 K.YAZIM TARİHİ: 25/02/2019 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin %23.05 oranında hissesine sahip ortağı olduğunu, TTK'un 409. maddesine göre Olağan Genel Kurul Toplantılarının her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içerisinde yapılmasının öngörülmesine rağmen, şirketin 06.05.2016 tarihinde yapılan toplantısından sonra 2017 ve 2018 yıllarında genel kurulların yapılmadığını, 2016 yılında şirketin gayri menkullerinin satıldığı yönünde duyumlar alınca noterden çekilen ihtarname ile bilgi istenildiğini, cevap verilmemesi üzerine TTK'un 437. maddesine dayanarak...
Yine davalı şirketin ticaret sicil gazetesinde yayınlanan en son 2018 tarihli kararının bulunduğu, genel kurul kararlarının geçerli olması için sicil gazetesinde yayınlanması gerektiği, dava tarihi itibari ile davalı şirketin genel kurulun herhangi bir kar dağıtım kararının bulunmadığı, 2021 yılı sonu itibari ile dağıtılabilir karının ve serbest yedek akçelerinin bulunmadığı, banka hesaplarında yapılan incelemede de şirket ortaklarına yapılan bir ödeme bulunmadığı tespit edilmiştir. Yapılan tespitler ile kâr payı dağıtımına yönelik ortaklar kurulu kararının bulunmadığı, bu yönde alınmış bir karar olmadan mahkemenin de genel kurul yerine kendini koyarak kâr payı dağıtımı konusunda karar vermesi hukuken mümkün değildir (Yargıtay 11. HD'nin 27.11.2018 t.li, 2016/14687 E. - 2018/7407 K. sayılı kararı). Bu nedenle, kâr payının tespiti ve ödenmesi isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 14/05/2015 gün ve 2014/777 - 2015/343 sayılı kararı onayan Daire'nin 23/05/2016 gün ve 2015/10853 - 2016/5548 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Asıl ve birleşen davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunu, son olarak 01/05/2007 tarihinde yapılan genel kurula katıldığını, hissesini devretmediği halde 2009 ve 2010 yıllarında yapılan 2008 ve 2009 faaliyet yıllarına ilişkin genel kurul toplantılarına çağrılmadığını ve katılmadığını, 2009 ve 2010 tarihli genel kurul toplantılarının çağrısız yapıldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunun tespitine, durumun pay defterine...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.09.2015 gün ve 2014/1654 E. - 2015/752 K. sayılı kararı bozan Daire'nin 08.04.2019 gün ve 2018/353 E. - 2019/2685 K. sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin 29.01.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olup iptali gerektiğini, genel kurula çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığını, müvekkilinin toplantıya TTK’nın 414. maddesindeki usule göre iadeli taahhütlü mektupla davet edilmediğini, toplantıya katılması bu suretle engellenerek pay sahipliğinden kaynaklanan haklarını kullanmasına...
şirketin yasalara aykırı keyfi yönetilmesinin, müvekkilinin mirasçılık hakları üzerinde telafisi imkansız zararlar vereceğini, davalı şirketin 26.04.2019 günü aynı saatte yapılan ertelenen 2017 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı ile 2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantılarının ve alınan kararların hükümsüzlüğüne, karara kadar yürürlüklerinin askıya alınmasına, şirkete yönetim kayyımı atanmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin belirtildiği gibi 28/01/2021 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapmış olmakla birlikte bu toplantının olağan bir toplantı olmadığını, müvekkili şirketin 08/03/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında seçilen yeni yönetim kurulu, şirketin kayıtlarında yaptığı ve yaptırdığı incelemeler ile geçmiş dönemde yapılmış pek çok usulsuz ve yasadışı eylem ve işleme rastladığını, bu hususlar hakkında savcılık ve dava dosyalarının açıldığını, davacılardan ... ve ... ile dava dışı müteveffa ...'...