WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerektiği anlaşılmış olup, davalı - karşı davacının müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik istinaf isteminin kabulü ile kişisel ilişki konusunda yeniden karar vermek gerekmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/10/2018 tarih 2018/259 esas 2018/317 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu çerçevede müşterek çocukların velayetlerinin davalıya verildiğini, yine müşterek çocuklar için ayrı ayrı 350,00'şer TL iştirak nafakası ile davalı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, söz konusu kararın 10/10/2018 tarihinde kesinleştiğini, anlaşmalı boşanmadan sonra davalının protokole uymadığını ve müşterek çocuklar ile ilgilenmediğini, müşterek çocukların doğumundan itibaren müvekkilinin annesinin çocuklarla ilgilendiğini, velayeti anneye verilmesine rağmen davalının çocukların hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmediğini, çocukların boşanmanın kısa süre sonrasında müvekkilin yanına gönderildiğini, halen müvekkil ile kaldıklarını, müşterek çocukların okula müvekkilin yanından gittiğini, müşterek çocukların kişisel temizliklerinin dahil bütün ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkilinin yeniden evlendiğini, kendisi ve eşi tarafından...

Velayet düzenlemesinde olduğu gibi kişisel ilişki tesisinde de asıl olan çocuğun yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. TMK 324. Maddesine göre kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer ise kişisel ilişki kurulma talebi reddedilebilir....

anne veya babasının, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahip olduğu, anne ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesinin çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de hak olduğu, kişisel ilişkinin sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabileceği veya kaldırılabileceği, kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve babalık duygularının tatmininin de önem arz ettiği ve yine emsal içtihatlarda belirtildiği üzere, taraflar ile müşterek çocuk arasında önceden tesis edilen kişisel ilişkinin haklı nedenlerin bulunması veya müşterek çocuğun yüksek yararı doğrultusunda yeniden düzenlenmesinin mümkün olduğu, dosya kapsamında yapılan incelemede, Gümüşhane Aile Mahkemesinin 2021/169 E.-2021/394 K....

T2 DAVALI-T3 VEKİLİ : Av....

Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın asılsız ithamlarda bulunduğunu, müşterek çocuğun annesi ile birlikte gittiğini, kendisine ait odası ve güzel bir yaşamı bulunduğunu, müşterek çocuğa müvekkilinin baktığını ve yanından ayırt etmediğini, müşterek çocuğun sadece teslim günlerinde anneannesine gittiğini ve oradan teslim edildiğini, davacının çalıştığını müşterek çocukla ilgilenmesinin mümkün olmadığını, müşterek çocuğun müvekkilinin eşi tarafından sevilmekte olduğunu ve gerekli ilginin de gösterildiğini, davacının olayın yaşandığı güne kadar çocuğu teslim almaya kendisinin hiç gelmediğini, her geldiklerinde müşterek çocuğu aldıklarını, müşterek çocuğu gelip almadığı günler çok olduğunu, davacının kişisel ilişki günlerine riayet eden bir kişi olmadığını, müvekkilinin hiçbir zaman velayet hakkını kötüye kullanmadığını, aksine davacı tarafın kişisel ilişki hakkını kötüye kullandığını, bu nedenlerden dolayı velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yönünden de davanın...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 02.07.2017 tarihinde evlendikleri, 18.12.2019 tarihinde boşandıkları bu evliliklerinden Yiğit isimli çocuklarının olduğu, davacı kadının 01.12.2020 tarihinde Kamil isimli kişi ile evlendiği, bu evliliğinden 1 çocuğunun olduğu, davalının 11.06.2020 tarihinde Ayşe isimli kişi ile evlendiği, bu evliliğinden 1 çocuğunun olduğu, davacı kadının eşinden 8 aydır ayrı yaşadığı, halen çocukları ve ailesi ile aynı evde yaşadığı, ev hanımı olduğu, davalı erkeğin günlük yevmiyeci olarak çalıştığı eş ve çocuğuyla ikamet ettiği, SİR raporunda kişisel ilişkinin artırılması gerektiğinin belirtildiği, davacı kadının müşterek çocukla 2 haftada bir düzenli olarak görüşmesi, SİR raporunda kişisel ilişkinin genişletilmesi gerektiğinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulünün doğru olduğu, ancak davalı tarafın velayeti kullanmasına engelleyecek şekilde kişisel ilişkinin her hafta sonu...

Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4). Mahkemece velayeti davacı annede olan küçük ile davalı baba arasında uzman aracılığı ile kişisel ilişki kurulmuştur. Toplanan delillerden; çocuğun babayı tanımıyor olması sebebiyle kaçırılma korkusu yaşaması kişisel ilişkinin ileriki zamanlarda değişen durum ve koşullara göre yeniden düzenlenmesinin mümkün olmasına göre her ayın 1. Cumartesi günü ve dini bayramların 2. günü yatılı olmayacak şekilde uzman refakatinde kurulan kişisel ilişki çocuğun üstün yararına uygun ise de; her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin psikolog eşiliğinde tesisi infazda sıkıntı yaratacağı gibi kişisel ilişkiden beklenen amaca da aykırıdır. Ne varki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

    Babanın görevi nedeniyle çocukların baba ile yazın tatil yapabileceği ay olan temmuz ayında anne ile kişisel ilişki kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

      UYAP Entegrasyonu