Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığına dayandırılmıştır. (TBK 502-506md.) Vekil, vekalet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri; vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır. Mahkemece mevcut rapor yeterli görülmüş ise de taraf itirazlarının yerinde olup olmadığının belirlenmesi özel uzmanlık bilgisini gerektirmektedir. Hâl böyle olunca, bu rapora itibar edilerek hüküm kurulamaz....
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı doktor ve hastanenin özen yükümlülüğüne aykırı davranmaları ve normal doğumda ısrar etmeleri nedeniyle doğum esnasında göbek kordonunun bebek Barış’ın boynuna dolandığını ve bebeğin asfiksiye maruz kaldığını ileri sürerek maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Dava, bu hali ile doktor ve özel hastanenin sorumluluğuna ilişkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (1086 sayılı HUMK. 76. md.; 6100 sayılı HMK. 33. md.). Dava, davalı doktorların vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (B.K. 386, 390 md). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur....
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı doktor ve hastanenin özen yükümlülüğüne aykırı davranmaları ve normal doğumda ısrar etmeleri nedeniyle doğum esnasında göbek kordonunun bebek Barış’ın boynuna dolandığını ve bebeğin asfiksiye maruz kaldığını ileri sürerek maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Dava, bu hali ile doktor ve özel hastanenin sorumluluğuna ilişkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (1086 sayılı HUMK. 76. md.; 6100 sayılı HMK. 33. md.). Dava, davalı doktorların vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (B.K. 386, 390 md). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davalı tarafın tacir-tacir konumunda olduğu gerekçesiyle. görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, maddi ve manevi tazminat isteminde, uyuşmazlığın davalı hekim yönünden vekalet davalı Özel Sağlık tesisi yönünden ise adam çalıştıranın sorumlu yönünde olduğu ve bu durumunda Türk Borçlar Kanun'unda düzenlenmiş bulunduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından ,davacılar,davalı doktorun gerekli özeni göstermemesi, yanlış teşhis -tedavi uygulaması sonucu tedavi giderlerine neden olunduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik karar verilmiş ise de; 6098 sayılı B.K.' nun 502. (818 sayılı B.K.'nun 386.) maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir....
Davacılar, dava dışı hastanede gerçekleştirilen doğum ve sonrasında sarılık teşhisiyle davalı hastanede diğer davalı doktor tarafından uygulanan tedavi nedeniyle küçük ...'in beyin felci geçirdiğini ileri sürerek, duydukları üzüntü ve uğradıkları zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Uyuşmazlık, bebekte oluşan sağlık sorununun doğum sırasında kordon dolanması nedeniyle mi ya da sonrasında geçirdiği sarılık hastalığı nedeniyle uygulanan tedavi sırasında davalı doktorun herhangi bir kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın temeli, tedaviyi üstlenen doktor ve hastanenin sorumluluğuna ilişkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (6100 sayılı HMK. 33.md.). Dava, davalı özel hastane ve doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (818 sayılı BK. 386, 390. md.)...
Eş deyişle dava, davalı doktorların vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. ( BK.386, 390 md ) Vekil, ... görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. ( BK.390/11 ) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. ( BK.321/1 ) o nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları ( hafifte olsa ) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor tıbbi calışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek hastanın durumuna deger vermek, tip biliminin kurallarını gözetip uygulamak tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır....
KARAR Davacılar vekili, hamile olan davacı ...’in 2.4.2007 tarihinde devlet hastanesine gittiğini, akabinde 19.7.2007 tarihinde de davalı şirkete ait hastaneye giderek diğer davalı doktora muayene olduğunu, hamileliğin sonuna kadar da davalı doktorun kontrolünde kaldığını, ultrasonografi aracılığıyla muayenesinin rutin şeklinde yapıldığını, 17.12.2007 tarihinde sezeryanla doğum yaptığını, ancak bebeğin 2 bacak ve sol kolunun tamamen noksan olarak %90 fiziksel engelli olarak doğduğunu, davalı doktorun doğumdan sonra da ilgisiz davrandığını, bebekte var olan sakatlığın ve fiziksel noksanlığın ultrasonda gözükmesine rağmen kürtajla alınmasını engellemek için bu sakatlıktan bahsetmediğini, davalı doktorun bu davranışı ile kürtaj engelleyerek bebeğin sakat olarak doğumuna neden olduğunu, davalı hastanesinin de bu durumdan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek bebeğin yaşam boyu sürecek tedavi ve ilaç masrafları, özel bakım ve özel ulaşım giderleri bebeğin ömür boyu çalışamayacak olması nedeniyle...
Dava, davalı doktor ve hastanenin özen yükümlülüğüne aykırı davranmaları neticesinde davacının bir kolunun kangren olması sonucu kesilmesi iddiası nedeniyle istenilen manevi tazminata ilişkindir. Davalı ..., davacı hastanın damar yoluna girenin anestezi teknisyeni olduğunu bu sebeple davalı ile davacı arasında illiyet bağının kesildiğini, kendi işlemini normal süreç olan sürede hiçbir komplikasyonla karşılaşmadan gerçekleştirdiğini, kadın doğum uzmanı olan bir doktorun hastanın damar yolunu açamayacağını bunun anestezi uzmanının sorumluluğunda anestezi teknisyeni tarafından yapıldığını bu sebeple meydana gelen olayda sorumluğunun bulunmadığını ; davalı hastane vekili ise, dava konusu olayda hastane veya tıbbi ekip ve doktorun bir kusurunun bulunmadığını, davacının zaten bu konuda bilgi sahibi olduğunu, uygulanacak tedavinin sonuçlarından haberdar olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir....
Dava, davalı özel hastane ve doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK. 502, 506. md.). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. Vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (TBK.400) O nedenle doktorun, meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafifte olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır....
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm, Dairemizin 20.11.2014 tarih, 2014/10969 Esas, 2014/36597 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, davacılar ve davalı Kardiyoloji .... ile davalı ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK'nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan davalı Kardiyoloji ...... tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davanın temelini vekillik sözleşmesi oluşturmaktadır. Dava, davalı hastane ve doktorlarının vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. ( B.K. 386, 390 md ). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur....