Dava, vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (B.K. 386, 390 md). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır (B.K. 390/II). Vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur (B.K. 321/1 md). O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafif de olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktorlar, hastalarının zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor, tıbbi çalışmalarda bulunurken, bazı mesleki şartları yerine getirmek, hastanın durumuna değer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak, tedaviyi her türlü tedbirlerini alarak yapmak zorundadır....
Somut olayda; yapılan yargılama sırasında dava konusu olayın niteliğine uygun olarak konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan denetimine ve hüküm kurmaya elverişli raporlar ile tüm dosya kapsamına göre; davacılar ile davalı arasında mevcut vekalet ilişkisinden ve özen borcuna aykırılık iddiasından kaynaklanan davada: vekil konumunda olan ve tedavi işlemini üstlenen davalı tarafın söz konusu ameliyatı yöntemine uygun olarak gerçekleştirdiği ve davacının şikayetlerinin ameliyatın olası komplikasyonları olduğu kanaatinin bildirildiği ve yine dosya arasında bulunan ATK 7. İhtisas Kurulundan alınan raporun da davalı hekimin uygulamalarının tıbbi hata olarak değerlendirilmediğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi davanın vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık sebebine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının kızı Fatmanur Erdoğan'ın 21.06.2001 tarihinde doğduğu, bu tarihte zamanaşımının işlemeye başladığı ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun zamanaşına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, 818 sayılı BK'nın 126/4. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, ilk derece mahkemesinin bu gerekçe ile zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir. Dava konusu olay, 21.06.2001 tarihinde gerçekleşmiştir. dava, davalının vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. 818 sayılı BK'nın 126/4 madde ve bendine göre vekalet akdinden kaynaklanan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir....
Feri Müdahil... beyan dilekçesinde özetle; kendisi hakkında yürütülen idari soruşturma neticesinde kusurlu olmadığının tespit edildiğini, ayrıca bu konuda verilen soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara davacı tarafından yapılan itirazın reddedildiğini, davacı gerekli tıbbi müdahalelerin yapıldığını, kusurunun bulunmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğunu belirterek davalı yanında davaya feri müdahil olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Dava, 6098 sayılı TBK'nın 502 vd. Maddeleri uyarınca dava dışı doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davrandığı iddiasına dayalı tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında maddi tazminat isteğine ilişkindir....
İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda, doktorun kusurunun bulunmadığının açıklanmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacılardan ...’in davalı doktora başvurduğu, doktorun kusuru nedeniyle, yapılan ameliyatın başarısız geçtiği ve pek çok ameliyata maruz kaldığı açıklanarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık ameliyatı gerçekleştiren davalı doktorun, hukuka aykırı bir eyleminin, ve kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre dava temelini vekillik sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK:386, 390 md) Vekil, ... görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur....
Dava, davalı özel hastane ve doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. 386, 390. md.). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır.(BK.390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1) o nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafifte olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, davalı şirkete ait hastanenin ve hekimin özen yükümlülüğüne aykırı davranması iddiası nedeniyle istenilen maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Davanın temeli vekalet sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır (TBK 502, 506). Davanın temeli, doktor ve özel hastanenin sorumluluğuna ilişkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. Dava, davalı özel hastane ve doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur....
Dava, davacıların murisinin rahatsızlanması sonucunda davalı doktora başvurduğu, doktorun kusuru nedeniyle tedavi edilmediği, sonucunda öldüğü iddiası ile açılmış bulunan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık tedaviye başlamayan davalı doktorun, hukuka aykırı bir eyleminin, giderek kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre dava temelini vekillik sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK.386, 390 md) Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK.390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur....
Dava, davacının eşi ... nın davalı doktora doğum için başvurduğu, doktorun kusuru nedeniyle,doğum sırasında ve sonrasında uygulanan yanlış tedaviler sonucunda küçüğün kolunun sakat kalması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık doğumu gerçekleştiren davalı doktorun, küçüğün kolunun sakat kalmasında hukuka aykırı bir eyleminin, giderek kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre dava temelini vekillik sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalıdoktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. ( BK.386, 390 md ) Vekil, ... görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK.390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur....
Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun vekâlet akdini düzenleyen 502 ve devamı maddeleri uyarınca, taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklanan, vekilin özen borcuna aykırı davrandığı iddiası ile açılan tazminat istemine ilişkindir. Vekil, vekâlet sözleşmesine konu olan iş görme borcunu yerine getirirken, yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. Vekil, özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur. O nedenle, doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafif de olsa, sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durumlarda bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür....