Noterliği ile göndermiş olduğu ihtarname tarihi itibariyle davalı T5 sorumluluğunun zamanaşımına uğradığı bu nedenle tasfiye memurunun diğer davalı hakkında sorumluluk davası açmamasının kusurlu bir davranış olmadığı aksine zamanaşımına uğramış bir alacak hakkında dava açmayarak şirketi yargılama gideri ve vekalet ücreti külfetinden kurtardığı yine tasfiye memurunun şirketin bankada biriken toplam parasından tasfiye dönem ücreti masrafları ve vergileri mahsup ettikten sonra kalan paranın şirket ortaklarının payları oranında tasfiye payı olarak paylaştırmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gibi her ne kadar davacı vekili Kadıköy 4....
Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün, TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce ihyası talep edilen şirketin sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; ihyası talep edilen şirketin tasfiyesinin sona erdiği 03/11/2021 tarihinde sicil kaydının terkin edildiği, dolayısı ile terkin işleminin tasfiye nedeniyle yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda husumetin Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne ve tasfiye memuruna yöneltilmesi gerekmekte olup, sicil dosyasından tasfiye memurunun ... T.C....
Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün, TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce ihyası talep edilen şirketin sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; ihyası talep edilen şirketin tasfiyesinin sona erdiği 03/11/2021 tarihinde sicil kaydının terkin edildiği, dolayısı ile terkin işleminin tasfiye nedeniyle yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda husumetin Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne ve tasfiye memuruna yöneltilmesi gerekmekte olup, sicil dosyasından tasfiye memurunun ... T.C....
E sayılı dosyasında açılan dava ve bu dava sonucunda verilecek kararın infazı ile sınırlı olmak üzere İHYASI ile; Ticaret Siciline yeniden TESCİL VE İLANINA, Ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin son tasfiye memuru ...'in (...) TASFİYE MEMURU OLARAK ATANMASINA, 3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru ...'den alınarak davacıya ödenmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 157,30 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru ...'den alınarak davacıya ödenmesine, 6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgiliye iadesine, Dair, HMK.'...
E. sayılı dosyasında davalı şirket aleyhine müvekkili kurum adına icra takibi başlatıldığını, şirkete tebligat yapılması için ticaret siciline yazılan yazı cevabında şirketin 02/06/2016 tarihinde tasfiyesine karar verildiği ve bu tarihte tescil edildiğinin bildirildiğini, Şirket'e tebligat yapmak için tasfiye memurunu araştırdıklarında şirketin tasfiye memurunun vefat ettiği ve yeni tasfiye memuru bulunmadığının belirtildiğini, Şirket'in son durumunu öğrenmek yeni tasfiye memuru atandı mı şirket tasfiye halinde mi yoksa değil mi öğrenmek için iş bu davayı açmak gerektiğini belirterek, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde sicile ... LİMİTED ŞİRKETİ unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yapılan açıklamadan anlaşılacağı üzere, tasfiye kararı alındığı tarihte ihyası talep olunan şirketin davalı olarak yer aldığı dava bulunmaktadır. Tasfiye memurunun açılan davadan, davaya konu boğulma olayından haberdar olmadığına ilişkin itirazı yerinde değildir. Hal böyle olunca mahkemece, yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı, tasfiye memurunun tasfiye edilen şirket hakkında derdest dava bulunduğu halde tasfiyeye devam ederek tasfiye kapanışı yapılmak suretiyle şirketin ticaret sicilinden terkinine sebep olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan ihyasına karar verilen şirket ortaklar kurulunca tasfiye kararı alınarak şirket tasfiyeye girmiş, tasfiye memuru olarak atanan davalı... tarafından tasfiye işlemleri tamamlanarak şirketin tasfiye nedeniyle ticaret sicilinden kaydı 27/12/2006 tarihinde terkin edilmiştir....
Yapılan açıklamadan anlaşılacağı üzere, tasfiye kararı alındığı tarihte ihyası talep olunan şirketin davalı olarak yer aldığı dava bulunmaktadır. Tasfiye memurunun açılan davadan, davaya konu boğulma olayından haberdar olmadığına ilişkin itirazı yerinde değildir. Hal böyle olunca mahkemece, yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı, tasfiye memurunun tasfiye edilen şirket hakkında derdest dava bulunduğu halde tasfiyeye devam ederek tasfiye kapanışı yapılmak suretiyle şirketin ticaret sicilinden terkinine sebep olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan ihyasına karar verilen şirket ortaklar kurulunca tasfiye kararı alınarak şirket tasfiyeye girmiş, tasfiye memuru olarak atanan davalı T3 tarafından tasfiye işlemleri tamamlanarak şirketin tasfiye nedeniyle ticaret sicilinden kaydı 27/12/2006 tarihinde terkin edilmiştir....
Bu durumda iş mahkemesindeki davalarla sınırlı olmak üzre taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasına, son tasfiye memurunun ek tasfiye için tasfiye memuru olarak atanmasına ve davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tasfiye memurunun tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Maddesi uyarınca KABULÜ ile; a)-----------Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ------------ sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ''Tasfiye Halinde Olasa ----------- Şirketi'' ünvanlı şirketin; a1) ------------ Esas sayılı icra takibi yönünden ve takibin infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere----------Ticaret Siciline yeniden tesciline, a2 --------- Esas sayılı icra takibi yönünden ve takibin infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere ------------Ticaret Siciline yeniden tesciline, b)Her iki takip yönünden geçerli olmak üzere ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ------------ tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru ------------ tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine, c)Kararın---------- Ticaret Siciline tescil ve ilanına, 2-Gerekçede açıklanan nedenlerle: a) Davalı ticaret sicil müdürlüğünün...
ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....