şirket uhdesinde bulunan taşınmazdaki küçük hissedarların hisselerini daha da küçülterek ellerinden almak olduğunu, sermaye artış kararının hiçbir geçerli dayanağının bulunmadığını, davacıların karara itiraz ettiğini, davalı şirketin hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, davalı şirketin 09/01/2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımına ilişkin kararın iptalini talep ve dava etmiştir....
Mali müşavir bilirkişi ... hazırlayıp sunduğu 03/05/2024 tarihli raporunda özetle; davalı şirketin ticari defterlerinin incelemeye sunulmaması nedeniyle bu konuda inceleme yapılamadığını, davalı şirketin 18/09/2012 tarihinde kuruluşunun tescil edildiğini, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin genel kurul toplantılarının yapıldığını, en son 2014, 2015 ve 2016 yıllarını kapsar şekilde 06/02/2018 tarihinde genel kurul toplantısının yapıldığını, 2017 ve sonraki yıllarda genel kurulların yapılmadığını; davalı şirketin 2018, 2019 ve 2020 yıllarında hiç satışının bulunmadığını, satışları bulunmadığından satış maliyetinin de olmadığını, 2014 yılında 452.386,16 TL, 2015 yılında 194.711,58 TL faaliyet giderinin olduğunu, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında faaliyet giderinin olmadığını; faaliyet karının 2014 yılında 102.540,60 TL, 2015 yılında 6.763,60 TL olduğunu, 2016 ve sonraki yıllarda faaliyet karının bulunmadığını; ticari karının 2014 yılında 77.242,88 TL, 2016 yılında 105.044,64...
ın 08.10.2010 tarihinde vermiş olduğu dilekçesine istinaden hissesini devretmesi ile üye sıra no ile davalı kooperatife kaydının yapıldığını, daha sonra haricen öğrenildiğine göre 26.03.2017 tarihli ve sonraki yıllar yapılan genel kurul toplantılarına çağırılmadığını, hazirun listesinde adının bulunmadığını, halbuki 26.06.2016 tarihli olağanüstü genel kurul hazirun listesinde isminin olduğunu, 2010-2011-2012-2013 yıllarında üye aidatlarını ödediğini, 2011 ve 2012 yılı genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, 2013-2014-2015 yıllarında genel kurul toplantısı yapılmadığı, 2016 yılı genel kurul toplantısına çağırıldığı ve hazirun listesinde adının olduğunu, 2017-2018 ve 2019 yıllarında yapılan genel kurul toplantısına çağırılmadığını, hazirun listesinde adının olmadığı, hakkında alınmış ihraç kararı olmadığını, davacının istifasının da söz konusu olmadığını, Davalı kooperatifin 11.10.2013 tarihli kararı ile ..., ... hissesini devir almış ve 131 kayıt sıra no ile, ..., ... hissesini devir...
kararının hiçbir geçerli dayanağının bulunmadığını, davacıların karara itiraz ettiğini, davalı şirketin hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, 09/01/2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımına ilişkin kararın iptalini talep ve dava etmiştir....
nın 374/... ve Sermaye Şirketleri Genel Kurul Toplantısı Yönetmeliği'nin .... maddesine aykırı olduğunu, gündemin 6 maddesinin de iptali gerektiğini, bu madde ile davalı şirket ortaklarının adına açılmış ve açılacak olan tüm davalara hak ve menfaatleri açısından davalı şirketin müdahil olacağının karara bağlandığını, alınan kararların iptali gerektiğini ileri sürerek, davalı şirketin 2006-2007-2008 yıllarına ait 28/07/2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4-5-6 nolu kararların iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/03/2016 tarih ve 2014/1166-2016/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, davalı şirketin 18/04/2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan, 2012-2013 yılları bilanço ve kâr zarar hesaplarının okunması görüşülmesi ibra edilmesine ilişkin 4. maddede, 2012-2013 yıllarında faaliyet gösteren yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin ayrı ayrı ibra edilmesine ilişkin 5. maddede, yönetim kurulu üye seçimi ve sürelerine ilişkin 6. maddede alınan kararların yerinde olmadığını, şirketin zarara uğratıldığını, düşük kâr payıyla satış yapıldığını ileri sürerek 18/04/2014 tarihli genel kurul toplantısında...
ın kötü niyetli olarak uzun süredir müvekkili şirketle olan ilişkisini ve bilgi almasını engelleyerek şirketi tek başlarına ve istedikleri gibi, şirketin hak ve menfaatlerine aykırı olarak yönettiklerini, şirketin, davalı şirket yetkililerince bilinçli bir şekilde zarar ediyormuş gibi gösterilerek, müvekkili davacının haklarının ihlal edildiğini, şirketin her yıl yapılması gereken olağan genel kurul toplantılarının yapılmadığını, bu nedenle, 23/02/2018 tarihli ihtarname çekilerek, şirketin 2013, 2014, 2015, 2016 yıllarına ilişkin olağanüstü ve 2017 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının yapılmasının talep edildiğini, davalılar tarafından gönderilen 02/03/2018 tarihli ve 04286 yevmiye numaralı cevapla, şirketin 2014 ve 2015 yılları genel kurul toplantılarının yapıldığını, 2016 yılı genel kurulu toplantısının yapılması için bugüne kadar bir talep olmadığını ve söz konusu yıllara ilişkin toplantı talebinin kabul edildiğinin belirtildiğini, 13/04/2018 tarihinde yapılan genel kurul...
DAVA KONUSU : Davalı Şirketin 2014 ve 2018 Yıllarında Yapılan Genel Kurul KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/04/2014 tarih ve 2012/33-2014/103 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin % 5 hisseli ortağı olduğunu, şirketin 06/12/2011 tarihli genel kurul toplantısına davetin müvekkiline toplantı gününde ve saatinde tebliğ edildiğini, bu nedenle müvekkilinin genel kurul toplantısına katılamadığını, oysa ki tebligatın en az toplantıdan 5 gün önce yapılması gerektiğini, tebliğin usul ve yasaya uygun olmadığını, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilen genel kurul kararının şirket ana sözleşmesine, yasaya ve afaki iyi niyet esaslarına aykırı olduğunu ileri sürerek genel kurul kararının iptalini talep...
tarihli ihtarnamelerle, şirketin 2012 yılından itibaren faaliyet raporlarının, mali tabloların ve bilançoların birer örneğinin gönderilmesi ve şirketin 2012 yılı vd eden yılları faaliyet ve işlemlerinin görüşüleceği genel kurulun toplantıya çağrılmasının ihtar edildiğini; şirketin ihtarnamelere cevap vermediğini,30/11/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına kadar genel kurulu toplantıya çağırmadığını, davalı şirkette 2012 yılından 30/04/2019 tarihine kadar olağan genel kurul toplantısı yapılmadığından gerekli kararların alınmadığını, faaliyetler hakkında ortaklara bilgi verilmediğini, müdürlerin şirketin mali durumuna ilişkin hesap vermediğini ve şirketin mali durumunun ortaklardan gizlendiğini ileri sürerek, şirketin 30/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 numaralı kararlarının iptaline, 5 ve 7 numaralı kararlarının batıl olduğunun tespitine, aksi halde iptaline karar verilmesini talep etmiştir....