devamında ortaya çıkabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından elzem olduğunu, yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde tüm dosya kapsamında birlikte değerlendirildiğinde bu durumun devamının şirketi çalışamaz hale getireceği ve dolayısıyla tüm paydaşların ve şirketin hak ve menfaatlerine olamayacak olup, davalı şirkete tedbiren yönetim kaylımı atanması gerektiğini beyan ederek mahkemenin 17/08/2021 tarihli ara kararının ortadan kaldırılmasını, davalı şirkete tedbiren yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, davalı şirketin ortaklarından olan davacı tarafça şirketin 02.04.2022 günlü genel kurulunda alınan bir kısım kararların iptali ile dava sonunda yeniden müdür seçimi yapılıncaya kadar görev yapmak üzere dava süresince davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talep edilmiş ise de, şirketin kural olarak şirket ana sözleşmesine ve yasaya uygun oluşturulan organlarınca idare edilmesi gerektiği, organ boşluğunun sözkonusu olduğu hallerde ortakların her birinin mahkemeden şirketin idaresi için kayyım atanmasını talep edebileceği, dosyada mevcut delillere göre davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığı gibi davacı tarafça davalı şirkete tedbiren kayyım atanmasını gerektirir hususlara ilişkin yaklaşık ölçüde ispata yönelik bir delilin dilekçesi ekinde sunulmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talebinin reddine dair ara kararında hukuka aykırılık görülmemiş, bu nedenlerle davacı tarafın istinaf...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/236 KARAR NO : 2018/519 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 03/03/2018 KARAR TARİHİ : 24/05/2018 KARARIN YAZIM TARİHİ : 30/05/2018 Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirketin ortaklarından ...'ın 07.07.2016 tarihinde vefat ettiğini, müvekkil şirketin 24.10.2016 tarih ve ... sayılı Yönetim Kurulu Kararı gereği mirasçılara payları oranında intikal yapıldığı ve yayımlandığı, Müteveffanın şirket ortağının mirasçılarından ... ve ....'ın dava tarihi itibarıyla henüz reşit olmadığını, 23.09.2000 tarihi itibarıyla 18 yaşına girecek olan murislerin kendilerine intikal eden hisselerin yönetim yetkilerini kullanabilmeleri için kayyım atanması gerektiğini, henüz reşit olmayan ... ve ...'a murisler adına anneleri ve müteveffa ortağın eşi olan ....'...
Sulh Hukuk Mahkemesi 17.01.2022 tarih 2022/127 Esas 2022/123 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin sunmuş olduğu dilekçede taleplerinin şirkete kayyım atanması olmadığını, kısıtlı adayının kullanmaktan aciz olduğu yetkileri olan genel kurulu toplantıya çağırmak, genel kurulun toplanması için gerekli belgelerin hazırlanması, müdür atanması vb şeklinde olduğu belirttiği, ancak bu taleplerinin esas itibariyle şirkete kayyım atanmasını gerektirdiği, ticaret şirketlerine kayyım atanmasına ilişkin davalarda TTK'nın 4. maddesinde belirtilen ticari dava niteliğinde olduğu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 23.02.2022 tarih 2022/115 Esas 2022/150 Karar sayılı kararı ile; kayyım tayinine ilişkin usulüne uygun olarak açılmış ayrı bir dava bulunmayıp, dava içerisindeki ihtiyati tedbir talebini değerlendirme görevi de, davanın açıldığı Konya 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/03/2017 tarih ve 2013/252-2017/138 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davacıya ait taşınmazın şirkete satılmasında ve sermaye artırımında usulsüzlükler yapıldığını, Ticaret ve Sanayi İl Müdürlüğü tarafından şirket yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, şirket yöneticilerinin daha fazla zarara yol açmaması için kayyım atanması gerektiğini ileri sürerek, şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir. Davalı vekili, şirketin tasfiyesine karar verildiğini, kayyım atanmasına gerek bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
E sayılı dosyasının tetkikinden; dava tarihinin ... olduğu, davacı ... tarafından davalı ... ve ... aleyhine şirketin fesih ve tasfiyesi talebi ile dava açıldığı, dosyaya celp edilen ticari kayıtlara göre davalı şirketi şirket müdürü sıfatıyla münferiden temsil ve ilzama yetkili kişinin ... olduğu, ...'ın nüfus kaydının tetkikinden; ... tarihinde öldüğü, dolayısı ile dava tarihi itibariyle davalı şirketin temsilcisinin bulunmadığı, bu nedenle Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... E. sayılı dosyasının ... tarihli ara kararı ile davalı şirkete temsil kayyumu atanması konusunda ilgili mahkemeye başvuru yapılması için davacı vekiline süre verildiği görülmüştür. Sonuç olarak; Antalya ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/66 Esas KARAR NO : 2022/100 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 21/01/2022 KARAR TARİHİ : 09.02.2022 Mahkememizde görülen Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ... vekili 21.01.2022 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Ltd....
nın 11/07/2022 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin reşit olamayan kardeşinin de vasisi olarak davalı şirketin de dahil olduğu tüm şirketler grubunun ticari faaliyetlerini sürdürmesi gerektiğini, davalı şirketin halihazırda yönetim organı bulunmadığını, TMK 427 uyarınca davalı şirkete kayyım atanması gerektiğini, müvekkilinin lisans öğrenimini işletme üzerine aldığını, fiilin bu şirketi kayyım sıfatıyla yapabilecek donanıma sahip olduğunu beyanla, müvekkilinin davalı şirkete yönetim kayyımı olarak atanmasını talep ve dava etmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, organsız kalan şirkete TMK'nın 427 nci maddesi uyarınca yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427 nci maddesi hükmü"Vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hâllerde bir yönetim kayyımı atar: 1. Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı şirket yönetim kurulu üyesi istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılmadığını, cevap verme imkanı sağlanmadığından hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE : Dava, davalı şirkete temsil kayyımı atanması davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği noktasındadır. İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1249 Esas sayılı dosyasında görülen davada, davacı ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunduğundan bahisle davacıya şirket yetkilisine davalı şirkete temsil kayyımı atanması için süre ve yetki verilmesi nedeniyle eldeki dava açılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı şirket yönetim kurulu üyesi istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılmadığını, cevap verme imkanı sağlanmadığından hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE : Dava, davalı şirkete temsil kayyımı atanması davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği noktasındadır. İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1249 Esas sayılı dosyasında görülen davada, davacı ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunduğundan bahisle davacıya şirket yetkilisine davalı şirkete temsil kayyımı atanması için süre ve yetki verilmesi nedeniyle eldeki dava açılmıştır....