İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacı T1 ait bulunan Artvin İli Ardanuç İlçesi Ovacık Köyündeki iki katlı evin 22.08.2017 tarihinde yanında bulunan davalı T3 ait evde çıkan yangın sebebiyle kullanılamaz hale geldiği ve zararın giderilmesi için davalılar aleyhine iş bu davanın açıldığı, davacının uğramış olduğu zararın giderilmesi talebinin haksız fiil sorumluluğuna dayanmakta olduğu, davalı tarafça zamanaşımı def'inde bulunulmuş olduğu anlaşılmakla, Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1 maddesi "Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrar" dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı, bu kapsamda davanın 14/09/2020 tarihinde açılmış olduğu, davacı vekilinin 19.10.2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde belirttiği üzere davacının evinin yanmasına neden olan yangının T3 ait evde çıkan yangın sebebiyle...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 67. maddesi uyarınca, yangın nedeniyle davacıya ait malların ziyan olması sonucu vedia sözleşmesi kapsamında doğan zararın davalılarca tazmini için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın davalı T3 Ltd. Şti.yönünden kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davalı şirket vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
Somut olay dahilinde davacı tarafından dosyada mübrez fatura ve sevk irsaliyeleri kapsamında 249.599,57 ABD Doları karşılığı malın depolarında saklanmak üzere davalı firmaya teslim edildiği ve 27/06/2007 tarihinde çıkan yangın nedeniyle teslim edilen sözleşme konusu ürünlerin tamamının kullanılmaz hale geldiği dosya içeriğine göre sabittir. Davacının tazminat isteminin sözleşmeye aykırılık temelinde irdelenmesi gereklidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/01/2014 NUMARASI : 2013/898-2014/26 Taraflar arasındaki imar uygulaması soncu, Hazineye ait taşınmazların yüzölçümlerinin azalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 30.04.2015 gün ve 2015/4147 Esas - 2015/9652 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Davalı Belediye Başkanlığınca yapılan imar uygulaması soncu, Hazineye ait taşınmazların yüzölçümlerinin azalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10/06/2021 gün ve 2020/8663 E. - 2021/8762 K. sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Çekişmeli taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada mahkemece verilen karar Dairemizce davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış, bu karara karşı, taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı aracın ADR özelliğine sahip olmasına rağmen araçta çıkan yangın sonucu ADR sisteminin çalışmadığını belirterek ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aracı satan firma olmadığını, imalat hatasından kaynaklanan hasarın imalatçı firmadan istenebileceğini bildirerek davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin satıcı ve üretici olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacı davalı yönetime müracaat edemez ise de yangının ortaya çıkması ve zararın oluşmasında yönetimin kusurlu olması halinde haksız fiil hükümlerine göre ve haksız fiil sonucu oluşan zararın giderilmesini yönetimden isteyebileceğinden mahkemece ...i Kanunu ve yöneticinin görevleri konuusunda uzman bir bilirkişiden yangının ortaya çıkması ve davacıların konut ve eşyalarında zararın meydana gelmesinde davalı yönetimin bakım ve onarımda ihmali sonucu tedbirsizlik ve dikkatsizliği nedeniyle kusurlu olup olmadığı ve meydana gelen yangın ile ortaya çıkan zarar ile illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle kararın bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir....
sebebiyle uğranılan zararın şimdilik 20.000,00 TL'nin, olay tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiş, 18.02.2013 tarihinde dava değerini 64.070,80 TL olarak ıslah etmiştir....
in kayınpederi olup binanın bakım ve kullanımı ile ilgilendiğini, olay günü davalıya ait binada çıkan yangının kendilerine ait binaya sirayet ederek, 2 katlı ahşap binanın 2.katının ve bu katta bulunan hediyelik eşyaların tamamen zarar gördüğünü, giriş katının da kısmen zarar gördüğünü, evin oturulamaz hale geldiğinden başka bir eve taşınmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek uğradıkları maddi ve manevi zararın davalılardan tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar; yangına ... isimli boya ustasının neden olduğunu, davalı ...'ın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalı ... ...'ın yangın çıktığı tarihte İstanbul'da olduğunu, yangının başlangıçta küçük bir yangın olup itfaiyenin yetersiz kalması nedeniyle büyüdüğünü, bu evde çıkan yangın ile davacıların evinin zarar görmesi arasında illiyet bağı bulunmadığını savunarak davanın husumetten ve esastan reddini dilemişlerdir....
Köyü 149 parsel sayılı taşınmazın davacının 25.09.1984 tarihli resmi senet ile dava dışı şahıslardan satın aldığı hissesinde, 10/09/2003 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda, dava konusu taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında yapılan tersimat hatası nedeniyle taşınmazın yüzölçümünün 798.559,06 m2 olarak düzeltildiği ve davacının yapılan bu işlem sonrasında taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan devlet sorumludur....