WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde ise “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda ise davacı, dava konusu taşınmazdan yol geçmesi nedeniyle taşınmazın iki parçaya bölündüğünü, denize sınır olan kısmının 1965 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında orman olarak gösterildiğini, esasen bu kısmın dava konusu taşınmaz ile bir bütün olup orman vasfında olmadığını belirterek yapılan maddi hatanın düzeltilmesini talep etmiştir....

    bu kısımlara ilişkin davalı idare lehine tescil hükmü kurulması gerekeceğinden fen bilirkişisi raporlarının koordinatlı düzenlenmesi gerektiği, 6- Dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtları ile ifraz olanların ifraz tapu kayıtlarının da getirtilerek 5403/5578 sayılı yasa gereği arazi toplulaştırma kapsamında olan taşınmazlarda "Toplulaştırma" işleminin kesinleşip kesinleşmediği hususlarının Tapu ve Kadastro Müdürlükleri ile davalı idareden ayrı ayrı sorularak, kesinleşmiş ise oluşan yeni parsellere ait tapu kayıtlarının celbi ile oluşan yeni parsellerdeki davacı hisselerinin tespiti, hisse verilmemesi veya hisse değişikliğinin tespiti halinde buna göre hüküm kurulması gerektiği anlaşılmıştır....

    in 02.03.1994 tarihli iştira, 15.03.1967 tarihli bağış ve 28.03.1974 tarihli alım işlemleri ile taşınmazda paylar edindiği, ifrazen 326 parselin oluştuğu ve 14.01.1993 tarihli intikal işlemi ile davalı ... ve dava dışı mirasçıları adlarına kayıtlı hale geldiği, - 490 ve 491 parsel sayılı taşınmazların 4/16'şar payları 11.03.1996 tarihli ifraz işlemi ile ... oğlu ... kızı ... adına kayıtlı iken 16.07.1956 tarihli intikal işlemi ile davacının annesi ... ve davalı ile dava dışı mirasçılar adlarına kayıtlı hale geldiği, - 4993 ve 4994 parsel sayılı taşınmazların öncesinde 623 parsel sayılı taşınmaz olarak 26.01.1927 tarihli kadastro işlemi ile dava dışı ... oğlu ... adına kayıtlı iken 5.12.1965 tarihli intikal işlemi ile dava dışı mirasçıları adlarına kayıtlı hale geldiği, aynı tarihli satış işlemi ile davalının babası ... ve dava dışı amcaları ... ve ... tarafından 1/3'er paylı olarak edinildiği, 31.10.1973 tarihli satış işlemi ile ise adı geçenlerin 600/2649'ar paylarını üzerlerinde...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/577 Esas, 1988/352 Karar, 1990/202 Esas, 1990/533 Karar ve 1985/567 Esas sayılı dava dosyaları ile Şişli 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2009/268 Esas sayılı dava dosyasının getirtilerek dosyasına konulması, 4- Dava konusu eski 491 ve 518 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan güncelleme çalışmasına ilişkin olarak güncelleme listesi dosya arasına alınmış ancak bu liste incelendiğinde güncelleme çalışmasının ne zaman yapıldığı anlaşılamamıştır. Bu nedenle taşınmazlarda güncelleme çalışmasının ne zaman yapıldığı Kadastro Müdürlüğü'nden sorularak alınacak cevabi yazının dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Karar tarihinden sonra davalı ... mirasçıları vekili 21.10.2020 tarihli dilekçe ile hükmün B bendinin 3. fıkrasında dava konusu 187 ada 2 parsel sayılı taşınmazda satış vaadinde bulunan Celal'in mirasçılarının 732/9736'şar payının iptali ile davacı adına tescilinin taşınmaz satış vaadinin konusu bulunmayan muris Celal adına kayıtlı olan payla ilgili de tapu iptali ve tescil kararı verilmiş olduğunu belirterek anılan payın 183/9736'şar olarak hükmün düzeltilmesini istemiş, mahkemece 23.11.2020 tarihli karar ile tavzih istemi reddedilmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile, taşınmazların 7/10’ar pay oranında davacı ... adına; 3/10’ar pay oranında ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların muris ....den geldiği, murisin sağlığında taşınmazları evlatları İsmail ile ... arasında taksim ettiği ve kadastro esnasında da davalıya düşen taşınmazların onun adına tespit gördüğü, elbirliği mülkiyetine tabii taşınmazlarda her ne kadar davacı hissesine düşen payı için dava açamaz ise de, diğer paydaşlar ... ve ...'...

            . … İSTEMİN ÖZETİ: Davacı şirket adına tahsis edilen sanayi parselinin % 25'ini tamamlayacak şekilde ilave yapı ruhsatı alınması, bunun mümkün olmaması durumunda parselin projeli tesisin yüzölçümünün 4 katından fazla olan kısmının ifraz edilerek fazla kısmının iade edilmesi, bu yapılmadığı takdirde resen ifraz yapılacağına ilişkin … tarihli, … sayılı Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 11/06/2015 tarih ve E:2014/8412, K:2015/4086 sayılı bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

              anılan işlemler kapsamında devredildiği, dava konusu taşınmazların daha sonra da 5393 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı Hazineye devredildiği, dava dilekçesinin içeriği, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu bağış işleminin davacılar ile Belediye arasındaki kadastral parseller üzerinde ifraz ve imar uygulamaları yapılması çerçevesinde gerçekleştirilen işlemler olarak değerlendirilmesi gerektiği, özellikle çekişme konusu taşınmazların belediye hizmetlerinde kullanılmak koşulu ile bağışlandığı iddiasının da kanıtlanamadığı gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken anılan hususlar nazara alınmadan davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir....

                anılan işlemler kapsamında devredildiği, dava konusu taşınmazların daha sonra da 5393 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı Hazineye devredildiği, dava dilekçesinin içeriği, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu bağış işleminin davacılar ile ... arasındaki kadastral parseller üzerinde ifraz ve imar uygulamaları yapılması çerçevesinde gerçekleştirilen işlemler olarak değerlendirilmesi gerektiği, özellikle çekişme konusu taşınmazların ... hizmetlerinde kullanılmak koşulu ile bağışlandığı iddiasının da kanıtlanamadığı gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken anılan hususlar nazara alınmadan davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir....

                  Davacı ..., davacılara ait 103 ada 213 ve 215 parsel sayılı taşınmaz ile tapuda kendi adına kayıtlı olan 103 ada 195 parsel sayılı taşınmazın; yine davacılara ait 103 ada 17 parsel sayılı taşınmaz ile tapuda kendi adına kayıtlı olan 103 ada 16 parsel sayılı taşınmazların evveliyatında bir bütün olduğu; ve aynı kök muristen geldiği, kendisi ile davalıların tüm taşınmazlarda 1/2 pay sahibi olduğu halde, davalılara fazla yer tespit ve tescil edilmesinin hatalı olduğu iddiasına dayanarak davalılar adına fazla tespit edilen kısımların tapusunun iptali ile kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu