Sulh Hukuk Mahkemesince talimat ile alınan jeodezi ve fotogrametri mühendislerince düzenlenen 23/03/2022 tarihli kurul raporunda belirtildiği üzere; söz konusu düzeltme işleminin, 3402 Kadastro Kanununun 41....
Somut olayda davalıya ait 186 parsel sayılı taşınmazda kadastro tespiti ile belirlenen çap kaydı kapsamının yöntem farklılığı nedeni ile yüzölçümü miktarının hatalı tespit ve tescil edildiği, çapın yeniden sayısallaştırılması sonucu 8875 m2 olan kayıt miktarının gerçekte 10685.83 m2 olduğunun saptandığı belirtilerek kadastro müdürlüğünce 13.2.2009 tarihinde 41.maddeye göre düzeltme yapılmıştır. Mahkemece yapılan keşifte taşınmazın fiili durumu ile çap kaydının örtüştüğü hesap hatasının düzeltme işleminin doğru olduğu saptanmıştır. Mahkeme davayı işlemin doğru olduğu gerekçesi ile reddetmiş ise de; Kanunun münhasıran görevli kıldığı sulh hukuk mahkemesinde görülecek düzeltme işleminin iptali istemli dava, işlemin hukuka uygunluğunu denetleme amacına yönelik olup Hazinenin düzeltme ile artan yüzölçümü miktarına yönelik dava açma hakkı ayrı bir uyuşmazlığın konusu olup yapılan düzeltme işlemi Hazine aleyhine hukuki bir durum oluşturmamaktadır....
Mahkemece dava konusu taşınmazların davalıların murisleri adına kayıtlı olduğu, tapuda intikal işleminin yapılmadığı, bu nedenle davacı tarafından borçlunun tapuda intikalen gelen hissesi üzerine her zaman haciz konulabileceği, iptali gereken her hangi bir tasarrufun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalar elinde kat'i (İİK.nun 143.md) ya da geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir....
Davacı 18.8.2006 tarihli davasını düzeltme işlemi yapılmadan raporun hazırlandığı aşamada Kadastro Mahkemesine açmış, görevsizlik kararı verilmesinden sonra her iki dava birleştirilerek yargılamaya devam edilmiş ve mahkemece, düzeltme işlemi ile mülkiyet nakli olduğu gerekçesiyle ... aleyhine açılan davanın kabulüne, ... aleyhine açılan davanın ise süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... temyiz etmiştir. Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan maddenin “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müraacatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir.”...
Davacı vekili ve davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme itirazlarının tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, davacıya ait hisselerin satış ve devir işleminin iptali ile hisselerin davacıya iadesine, yönetim kurulunun süresi dolduğundan yasaya aykırı bir şekilde alınan yönetim kurulu kararları ile 12.12.2007 ve 20.12.2007 tarihli genel kurul toplantılarının iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Davacıya ait hisselerin satış ve devir işleminin iptali ile hisselerin davacıya iadesine ilişkin dava eda davası olup nisbi harca tabidir....
tasarruflardan olduğu halde mirasın reddi işleminin iptale tabi bir tasarruf olarak kabul edilmemesinin de doğru bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemenin direnme kararı nedeniyle Yargıtay HGK....
a gerçek bedelin çok altında bir bedelle yapılan satış işleminin bağışlama niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı borçlu ...'nin ...Mevkii, 963 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'a satışına ilişkin tasarrufun takip konusu 24.790.00-YTL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden iptaline, davacıya taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davanın dinlenebilmesi için borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK. 105. Md.) veya kat'i (İİK. 143. md.)aciz belgesinin ibrazı gerekli olup, bu şartların varlığı mahkemece res'en araştırılmalıdır. Somut olayda davalı borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i veya geçici aciz belgesi bulunmadığı gibi 05.05.2007 tanzim tarihli senedin de iptali istenen 05.12.2006 tarihli tasarruftan sonra düzenlendiği anlaşılmaktadır....
DAVA TÜRÜ :Tapu İptali - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece yetkisizlik kararı ile işten el çekilmiştir. Bu nedenle davalının yargılama giderleri ( HUMK. vd. md ) ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti hakkında ( HUMK. md. 423/6 ve Av... Ücr. Tarifesi md. 7 ) bir hüküm kurulmadan yazılı olduğu üzere “yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ” şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.12.2006...
HUMK'nun değişik 440/III-1 md. karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Bu nedenlerle davalı vekilinin hükme bağlanan 9.337 TL'ye yönelik ilamı ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda, dava konusu 558 parsel sayılı taşınmazın 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonucu tespit ve tescil edildiği, taşınmazın yüzölçümü hesaplanırken birden fazla pafta kapsamında kalması nedeniyle hesaplama sırasında bir kısmının unutulduğu, taşınmazın çapında herhangi bir değişiklik yapılmadan hesap hatasının anılan 41. madde uyarınca düzeltildiği sabittir....