WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki asıl ve birleşen dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı vekili davalı sürücünün kusurlu olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin malul kaldığını belirtmiş maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Trafik kazası bir haksız fiil olup, kusuruyla bir başkasına zarar veren failin bu fiil ile bağlantılı olan maddi ve manevi zararları karşılamakla mükellef olduğu tartışmasızdır. Alınan rapora göre davacının %0 malul kaldığı ve 1.5 ay geçici iş göremezliği olduğu, meydana gelen kazada davacının da davalı kadar kusurlu olduğu bu sebeple kusur oranın %50 olarak belirlenmesinin makul olduğu anlaşılmaktadır. Hüküm kurmaya elverişli görülen rapora göre davacının kalıcı maluliyetinin olmaması davacının da eşit kusurlu olması dikkate alınarak maddi tazminat talebinin 2341,80 TL üzerinden kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır....

    Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. Dava konusu olayda, davalının davacıyı “seninde canın yanar, benimde” diyerek tehdit ettiği sabittir....

      Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 70.545,35 TL maddi tazminatın (maluliyet tazminatının) 21/03/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne 6.000,00 TL manevi tazminatın 21/03/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Sürücü ve işleten bu kapsamdaki maddi ve manevi tüm zararlardan, sigorta şirketi ise teminat kapsamında ve kazanın doğrudan sonuca olan maddi zararlardan sorumludur. Somut olayda kazanın davalı sürücünün kusuru ile meydana geldiği ve davacının alınan ATK raporuna göre geçici sürede olsa malul kaldığı ve bu sebep ile maddi zarara uğradığı görülmekle, haksız fiil sorumluluk şartlarının yerine geldiği anlaşılmaktadır. Geçici iş göremezlik zararı da kazanın doğrudan sonuçlarından olup her üç davalı da bu zarardan sorumludur. Diğer yandan gerek kaza sonucu davacının malul kalışı gerekse bu süreçteki tedavi ve bakım işlemlerinde gördüğü elem ve ızrabında manevi bir zarar doğuracağı açıktır. Ancak manevi tazminatın olayın oluş şekli ile orantılı olması zenginleşmeye yol açmaması gerekir....

          Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. Dava konusu olayda, davalının davacı ...'a karşı mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme, hakaret ve cinsel taciz eylemlerini gerçekleştirdiği sabittir. Ancak bu eylemler nedeniyle davacı ... ile temyize konu maddi tazminat talebi kabul edilen davacı ...'...

            nin uğradığı cismani zarardan duyulan üzüntü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkeme ise, davacının eşinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle talep ettiği manevi tazminatın yansıma zarar olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Davacı ...'nin davaya konu kazada sağ bacağında oluşan kırık nedeniyle ameliyat olduğu; davacı eş ...'un eşinin iyileşme süresi boyunca duyacağı acı ve ızdıraba sürekli tanıklık edeceği hususları gözetildiğinde, davacı eş ...'un da manevi zarara uğradığının kabulü ile bu davacı için, somut olaya uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı biçimde, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 4-Davacı taraf, davacı ...'nin dava konusu kaza sonucu yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 30.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 56....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın husumete ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu tramvayın davacıya çarpmasıyla oluşan kazada, ağır biçimde yaralanan davacının çalışamadığını ve bakıma muhtaç hale geldiğini, tedavi gideri yapmak durumunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... Ulaşım Hizm....

                u birden fazla bıçak darbesi ile yaralamaları nedeni ile uzunca bir süre tedavi oldukları ve ameliyatlar geçirdikleri, bu olay nedeni ile üzüntü ve sıkıntı yaşadıklarını belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, ...'un maddi ve manevi tazminat tutarının kısmen kabulü ile haksız fiil tarihinden itibaren yasal faize, davacı ...'un maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile haksız fiil tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Davacılar vekili 20/02/2014 havale tarihli ıslah dilekçeleri ile maddi tazminat istemini arttırmış, ancak faiz talebinde bulunmamıştır. Mahkemece, talebin aşılması sonucunu doğuracak şekilde ıslah ile arttırılan tazminat isteminin tümünün olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                  Suça konu olayın meydana gelmesinde davacının da kusurunun bulunduğunu gösteren tahrik eylemi, davacının bölüşük (müterafik) kusurunu oluşturur ve anılan Kanun'un 52. maddesi gereğince kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarından davalı yararına indirim yapılmasını gerektirir. Bu durumda, ceza mahkemesince belirlenen tahrike ilişkin indirim oranının davalının sorumlu tutulduğu maddi tazminata da yansıtılması gerekirken mahkemece maddi tazminat hesabında haksız tahrik indirimi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, maddi tazminata haksız fiil nedeniyle indirim yapılmamış olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen sebeplerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda, -------- ışığında, olayın özelliğine, yaralanmanın niteliğine, sürekli sakatlık kayıp oranına ve özellikle eşinin yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmasına göre adı geçen davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmekte olup, talep edilen ----manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve de dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu, manevi tazminattan araç sürücüsü olan ---- haksız fiil sorumlusu olarak, ----- işleten sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacı davacı ----- yönünden manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.----- manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve de dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu, manevi tazminattan araç sürücüsü olan ------ haksız fiil sorumlusu olarak, -------- işleten sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacı davacı----- yönünden manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu