ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/841 Esas KARAR NO: 2021/972 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 28/12/2018 KARAR TARİHİ: 23/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-sürücü ------ sıralarında sevk ve idaresindeki --- plaka sayılı hususi aracı ile --- istikametine seyir halinde iken aşırı hız nedeniyle kontrolünü kaybederek, --- yolcu olarak bekleyen davacı müvekkiline çarptığını, davacı müvekkilinin bu çarpmanın etkisiyle çok ağır bir şekilde yaralandığını ve belinin kırıldığını beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; davacı müvekkilinin yaralamalı trafik kazası sonucu uğradığı bedensel zarar nedeniyle, 6100 sayılı Kanun'un 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek maddi tazminat---- manevi tazminatın kaza tarihi...
kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Manevi tazminat, kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedeniyle, saldırının oluşturduğu zarardan doğan etkilerin, maddi bir karşılık ödetilmek suretiyle bertaraf edilmesini ve zarar görenin manevi yönden tatmin edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminatın amacı, zarara uğrayanda manevi huzurun gerçekleşmesini temin etmektir. Manevi tazminatın belirtilen bu özellikleri dikkate alındığında, zarar görenin davranışlarının manevi zarara yol açan haksız eylemin gerçekleşmesine olan etkisinin, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde rol oynayabileceği (tazminat talep hakkını tamamen ortadan kaldırmayacağı) açık olup, davacının kendi davranışlarının, iddia edilen zararın oluşumunda başlıca etken olduğuna ilişkin gerekçe yerinde olmamıştır. Diğer yandan; haksız fiil nedenine dayanan manevi tazminat istemi bakımından, haksız eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Uygun illiyet bağının bulunmadığı durumda, eylemin haksızlığı, tazmin borcunu doğurmaz....
Y.. aleyhine 05/12/2012 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı kardeşi olan davalı ile uzun yıllar görüşmediklerini, annelerinin ölümü nedeni ile bir araya geldikleri sırada davalının hakaretine uğradığını ve davalının gözüne biber gazı sıkarak beden bütünlüğüne saldırıda bulunduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının üzerine saldırması nedeniyle ve kendini korumak için yüzüne gaz sıktığını, olayda kusuru bulunmadığından davanın reddini savunmuştur....
talebinde ilgili masraflara yönelik delilin sunulmadığını savunarak; haksız maddi ve manevi tazminat davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir....
Şti. vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilşkindir. 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesi "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmünü öngörmektedir. Aynı Kanunun 109/2. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 06.05.2009 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince 05.04.2011 tarihinde dava açılmış ve 11.10.2018 tarihinde dava ıslah edilmiştir....
Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara maruz kalma söz konusudur....
ve ......... yönünden ise haksız fiil tarihi olan 31/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KABULÜ ile, 150.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 31/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ........ ve .........'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat açısından; alınması gereken 94.850,89-TL karar harcından 36.067,68 TL'sinin davalı ....... Sigorta A.Ş.'den, 58.783,21 TL'sinin diğer davalılar ........ ve .........'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat açısından; alınması gereken 10.246,50TL karar harcının davalılar ........ ve .........'...
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile 31.975,53 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK'nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup manevi tazminat da bu zarar türleri arasında yer almaktadır....
Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı şekilde diğer bir kişinin mal varlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylemdir. Bu durumda, haksız fiil sorumluluğunun doğması için dört unsur bulunmalıdır. Bunlar da hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağıdır. Haksız fiil nedeniyle tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı fiil ile zarar arasında bir illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. Fiil olmasaydı meydana gelen zararın doğması mümkün olmayacak idiyse fiil ile zarar arasında bir illiyet bağı var demektir. Bir ilişkinin var olup olmadığı ise her olayın akışına göre değişir. Somut olayda; davalılardan ...’un eylemi, diğer davalı ...’ın davacının yaralanmasına ve aracında hasar oluşmasına neden olan eylemini üstlenme şeklinde olup kazanın oluşumuna neden olmadığı görülmektedir. Bu durumda, davalılardan ...’un suç üstlenme eylemi ile davacının trafik kazası sonucu oluşan maddi ve manevi zararları arasında illiyet bağı bulunmamaktadır....