Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı vekili davalı sürücünün kusurlu olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin malul kaldığını belirtmiş maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Trafik kazası bir haksız fiil olup, kusuruyla bir başkasına zarar veren failin bu fiil ile bağlantılı olan maddi ve manevi zararları karşılamakla mükellef olduğu tartışmasızdır. Bu zarardan sürücü haksız fiil hükümlerine göre kusuruyla, işleten yine haksız fiil hükümlerine göre ancak kusursuz olarak ve sigorta şirketi sürücünün kusuru kapsamında sigorta sözleşmesi çerçevesinde sorumludur. Alınan rapora göre davacının %4 malul kaldığı ve 3 ay geçici iş göremezliği olduğu, meydana gelen kazada davacının kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı davasını buna göre göre ıslah etmiştir....
Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir....
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. a-Uyuşmazlık, cismani zarar nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının kaza sırasında kırıldığını belirttiği gözlüğü kullanılmış eşya niteliğindedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/684 Esas KARAR NO : 2024/29 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 12/10/2022 KARAR TARİHİ : 15/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücünün kusuruyla meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin malul kaldığını bu sebeple maddi ve manevi zarara uğradığını belirtmiş bu bedellerden maddi zarar kalemlerinin tüm davalılardan manevi zarar kaleminin ise davalı ... tahsilini talep etmiştir. Davalılar cevaplarında kazada kusurun davacıda olduğunu tazminat şartlarının oluşmadığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir. Ara buluculuk ve sigorta şirketine başvuru şartlarının yerine getirildiği görülmüştür....
Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı vekili davalı sürücünün kusurlu olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin malul kaldığını belirtmiş maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Trafik kazası bir haksız fiil olup, kusuruyla bir başkasına zarar veren failin bu fiil ile bağlantılı olan maddi ve manevi zararları karşılamakla mükellef olduğu tartışmasızdır. Bu zarardan sürücü haksız fiil hükümlerine göre kusuruyla, işleten yine haksız fiil hükümlerine göre ancak kusursuz olarak ve sigorta şirketi sürücünün kusuru kapsamında sigorta sözleşmesi çerçevesinde sorumludur. Alınan rapora göre davacının %24 malul kaldığı ve 9 ay geçici iş göremezliği olduğu, meydana gelen kazada davacının %75 kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı davasını bu kusur oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre ıslah etmiştir....
Bursa 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu, Davanın ölüm nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğu, somut dosyada da; taşıma sözleşmesi mevcut olup davalı otobüste yolcunun ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir. Taşıma sözleşmesi ve ilgili maddeler Türk Ticaret Kanununda düzenlemiş olduğundan davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir, gerekçesiyle 2020...Karar sayılı kararı ile görevsizlik karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. GEREKÇE: Her ne kadar Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce dava konusu uyuşmazlığın taşıma sözleşmesi kapsamında davalı otobüste yolcunun ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, temel ilişkinin taşıma sözleşmesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmişse de, dava konusu uyuşmazlığın niteliğinin davalı firmaya ait otobüste yolcu olarak bulunan murisin ölümü sebebiyle murisin mirasçıları anne ve babası olan ...ve ...'...
Alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının geçici ve kalıcı maluliyetinden doğan zararının toplam 146.438,66 TL olduğu bildirilmiştir. Alınan tanık beyanlarında davacının kaza anında karşıdan karşıya geçmekte olduğu kazaya karışan aracın park halindeyken birden geri geri gelerek davacıya çarptığını, davacının diğer ayağında doğuştan gelen bir aksaklığın olduğunu ancak işlerini görebildiğini bu kaza nedeniyle sağlam ayağının zarar gördüğünü ve işlerini göremez duruma geldiğini belirtmişlerdir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı vekili davalı sürücünün kusurlu olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin malul kaldığını belirtmiş maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Trafik kazası bir haksız fiil olup, kusuruyla bir başkasına zarar veren failin bu fiil ile bağlantılı olan maddi ve manevi zararları karşılamakla mükellef olduğu tartışmasızdır....
nin 17.778,92 TL tazminat hakkı olduğu bildirilmiştir. Sigorta şirketi ile yargılama sırasında anlaşılmış, davacı davasını bakiye kalan tazminat için ıslah etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemidir. Davacılar vekili davalı sürücünün kusurlu olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin murisinin vefat ettiğini ve destekten yoksun kaldıklarını belirtmiş maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Trafik kazası bir haksız fiil olup, kusuruyla bir başkasına zarar veren failin bu fiil ile bağlantılı olan maddi ve manevi zararları karşılamakla mükellef olduğu tartışmasızdır. Bu zarardan sürücü haksız fiil hükümlerine göre kusuruyla, işleten yine haksız fiil hükümlerine göre ancak kusursuz olarak ve sigorta şirketi sürücünün kusuru kapsamında sigorta sözleşmesi çerçevesinde sorumludur. Alınan rapora göre gerçekleşen kazada müteveffanın kusursuz olduğu, davacılardan ... ve ...'...
'un manevi tazminat istemi ile açtıkları davaların reddine, İhbar olunan A.. Sigorta A.Ş'nin leh yada aleyhine hüküm tesisine yer olmadığına, davacı sigortalı M.. K..'un manevi ve maddi tazminat istemi ile açtığı davaların kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminat ile 62.845,00 TL maddi tazminatın 19/01/2010 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı sigortalıya ödenmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı sigortalının 19.01.2010 tarihli iş kazasında sağ gözü ile yemek borusu ve midesinden yaralandığı, Kurumca tespit olunan maluliyetinin oranının %41 olduğu anlaşılmaktadır.. Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler....