"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının 24.8.2001 tarihinde konut abonesi olmasına rağmen Diğitürk kartını kullanarak maç yayınlarının gösterisini işyerinde sunduğu , davalının sözleşmeye aykırı davrandığı için cezai şartı ödemekte yükümlü olduğunu cezai şartın tahsili için yapılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şartın fahiş olduğunun kabulü gerekir. O halde, satış bedelinin %3’ü oranındaki cezai şarttan da BK'.nun 161/son maddesi gereğince indirim yapılarak davalının sorumlu tutulması gereken bedelin belirlenmesi gerekirken, mahkemece, az yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." denilmektedir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu ve bozma ilamında cezai şartta indirim yapılması gerektiği belirtildiği halde nedenleri ve gerekçeleri gösterilmeden bozma ilamının aksine hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının kendisi hakkında takip başlattığını, takibin sebebi borç ile ilgili olarak aralarında protokol düzenlendiğini, protokolde üzerine düşen edimleri ifa etmesine rağmen davalının takipten feragat etmeyerek mağduriyetine neden olduğunu, protokole aykırılık nedeniyle kararlaştırılan 15.000,00 TL cezai şartın ödenmesi yönünde ihtarının sonuçsuz kalması üzerine başlattığı takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, protokolün bir kısmının tamamlanmaması nedeniyle takipten feragat etmediğini, cezai şartın koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Bu durumda mahkemece cezai şartın tahsil edilmiş olması nedeniyle cezai şartın tahsili işleminin iptali davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalıdır....
CEZAİ ŞARTPEY AKÇESİTAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN DEVRİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 706 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 213 ] 2644 S. TAPU KANUNU [ Madde 26 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı İhsan avukatınca temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalının satışa yetkili bulunduğu taşınmazın kendisine satılması için davalı ile aralarında 27.09.2006 tarihli cayma akçesi sözleşmesi yaptıklarını, satışa konu bağımsız bölümün satış bedeline mahsuben 5.000 dolar ödediğini, davalının satış için gerekli yetkiyi tedarik edemediğinden bahisle sözleşmeyi ifa etmediğini ileri sürerek ödenen bedel ile birlikte kararlaştırılan cezai şartın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
- KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 13.08.2009 günü yapılan arsa payı karşılığı inşat sözleşmesine ilişkin ön sözleşme uyarınca taşınmazın imar durumuna ilişkin mahkeme kararı kesinleşmesine rağmen davalının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya yanaşmadığını, sözleşme uyarınca ödenmesi gereken cezai şartın ödenmemesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, adi yazılı şekilde yapıldığı için geçersiz olan arsa payı karşılığı inşaat ön sözleşmesine dayanarak cezai şartın tahsilinin istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, sözleşmeye tek taraflı konulan cezai şartın geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, tek taraflı işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı taraf avukatları temyiz etmiştir....
Davacı sözleşmenin 5.3. 2. maddesindeki cezai şartı talep etmesine rağmen, mahkemece sözleşmenin bu maddesinde belirlenen cezai şartın oluşmadığı saptanıp, sözleşmenin 5.3. 1. maddesine göre cezai şarta hükmedilmesi karşısında davacı tarafından icra takibinin talep edilen ve bu davanın konusu olan cezai şartın talep şartlarının gerçekleşmediğine göre icra takibindeki cezai şarta ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, icra takibinde ve işbu itirazın iptali davasının konusu olmayan taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. 1. paragrafındaki cezai şarta dayalı olarak itirazın kısmen iptali kararı doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava yönünden birleşen davanın davacısı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden kararın BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 817,30 TL harcın temyiz edene iadesine, 27/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
cezai şartın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul 21.ATM'nin 2011/138 sayılı dosyası ile 10.000 USD değerinde alacak davası açtıklarını, iş bu davada bilirkişiler tarafından cezai şartın 16.800.000.USD olarak hesaplandığını, mahkemenin taleple bağlılık ilkesi gereğince 10.000....
Ayda 182'ye düştüğünü, takip eden 20 ay boyunca personel sayısı %10'dan daha aşağıda olmasına rağmen banka herhangi bir ihtar veya cezai şart yoluna gitmemiş iken, sözleşmenin bitmesine bir kaç ay kala kötüniyetle cezai şartı ile sürdüğünü, ayrıca cezai şart hükmüne göre 3 iş günü içerisinde ödeme yapıldığı hüküm altına alındığını ve bu süreye de uyulmadığını, cezai şartın hakkaniyete aykırı olduğunu, oldukça yüksek ve bankanın aşırı zenginleşmesine neden olacak nitelikte fahiş olduğunu, bankanın aylarca maaş ödemelerini gerçekleştirdiğini, kazanç ve fayda sağladığını, cezai şartın sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını beyan ederek davanın reddine, davacının %20'den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....