İş Hukukunda İşçi Yararına Yorum İlkesinin bir sonucu olarak sadece işçi aleyhine yükümlülük öngören cezai şart hükümleri geçersiz sayılmış ve bu yönde yerleşmiş içtihatlar öğretide de benimsenmiştir.Yine, Yeni Borçlar Kanunu Tasarısının 419. maddesinde “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir” şekline kurala yer verilmiştir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz....
Mahkemece, davalı kurumun 25.6.2012 tarih, 11.490.072 sayılı işlemiyle uygulanan cezai şartın kısmen iptali ile 204.799,07 TL olarak uygulanmasına, Cezai şartın 818 sayılı Borçlar Kanununun 161/2 maddesi gereğince % 40 oranında indirilerek davacı hakkında uygulanan cezai şartın sonuç olarak 122.874,45 TL olarak uygulanmasına, karar verilmiş, hüküm taraflarça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacıya ait eczanede yapılan denetimde 2009 yılı porotokolüne aykırılık nedeniyle cezai işlem uygulanmış ancak 2012 yılı protokolünün uygulanmasının talep edilmesi üzerine 2012 yılı protokolü gereğince işlem yapılmıştır. 2012 yılı protokolü 5.3.2 maddesinde “Eczanenin Kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı...
Borçlar Kanununun 158. ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde borçlunun belirli bir miktar para ödeme taahhüdüdür. Anılan maddenin 1.fıkrasında seçimlik cezai şart, 2.fıkrasında ise ifaya eklenen cezai şart düzenlenmiştir. Seçimlik cezai şartın düzenlendiği Borçlar Kanununun 158.maddesinin 1.fıkrasında, "Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul edilmiş ise hilafına mukavele olmadıkça alacaklı, ancak ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebilir." hükmü mevcut olup, madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere sözleşme hiç ya da gereği gibi yerine getirilmediği takdirde aksine kararlaştırma yoksa alacaklı ya edimin ifasını yada cezai şartın ödenmesini isteyebilir. ikisini bir arada talep etmesi mümkün değildir....
-K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin ..., .... mıntıka, 251 ada, ... paresl sayılı taşınmazın .../... oranında, davalının ise .../... oranında maliki olduğunu, bu parsele bitişik parsellerde eklenmek suretiyle bina yapılması, davalıya payı karşılığında bir daire verilmesi, bu dairenin inşaat ruhsatı tarihinden itibaren ... yıl içerisinde teslim edilmemesi halinde aylık ....000,00 TL cezai şartın davalıya ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu cezai şartın ahlak ve adaba aykırı olduğunu ileri sürerek, 01.....2005 tarihli sözleşmenin iptali ile cezai şarta ilişkin hükmün hakkaniyete ve günün şartlarına göre uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile, davalının davacı hakkında reçete bedeli, faizi ve cezai şart bedeli olarak toplam 24.447,38 TL.lik talebi ve uyarılması ile ilgili 08.05.2015 tarihli işleminin iptaline, muarazanın bu şekilde önlenmesine, 24.447,38 TL nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında akdedilen eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı Tip Sözleşmesinin 5.3.5 ve 4.3.6. maddelerine aykırılık nedeni ile davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmenin birinci yılı kararlaştırılan miktarda ürün almadığını, ikinci yılı ise hiç alım yapmadığını, sözleşme gereği cezai şart ödemek zorunda olduğunu, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiğini, mülkiyeti davalıya ait olup üzerinde müvekkili lehine intifa hakkı bulunan taşınmazın tahliye edilmediğini belirterek taraflar arasındaki muarazanın men'i ile davalının taşınmazdan tahliyesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşulu ile taşınmazın tahliye edilmemesi nedeniyle şimdilik 5.000 USD, beyaz ürün için 10.000 TL, madeni yağ için 5.000 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
ve her bir reçetenin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faizinin ve reçetelerin 5 katı tutarı olan 296.888,76 TL cezai şartın tahsiline karar vermiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı kurumun 2010 yılı protokolünün 6.3.7. maddesini gerekçe göstererek 6 ay süre ile sözleşmenin feshine ve 5.470,30 TL cezai şart uygulanmasına karar verdiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, fesih ve cezai şart işleminin iptaline, muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir., Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın konusu kalmadığından karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
a ait 1 adet reçete ile ilgili olarak 230.931,20 TL cezai şartın tahsil edilerek 1.kez uyarılmalarına, 4.3.6 maddesi gereği 1 adet reçete bedeli olan 23.093,12 TL'nin taraflarından tahsil edileceğinin ve sonuç olarak yazının eline ulaştığı tarih itibariyle uyarı işleminin başlayıp, söz konusu 230.931,20 TL cezai şart bedelinin Protokolün 4.3.7 maddesine istinaden, reçete bedeli olan 23.093,12 TL'nin 4.3.6 maddesi gereğince taraflarından tahsil edileceğinin bildirildiğini belirterek davalı tarafça uygulanan uyarı, cezai şart ve reçete bedeli tahsil işlemlerinin haksızlığının tespiti ile önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kurum vekili, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 23.093,12 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Bölge adliye mahkemesince; daha önce rapor ibraz eden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, 02/07/2019 tarihli ek raporda; uygulanacak cezai şart tutarının brüt asgari ücretin 5 katını geçemeyecek olması itibariyle, uygulandığı fatura dönemi için cezai şartın (1.647,00x5=8.235,00-TL) olması gerektiği belirtildiğinden davacının istinaf sebeplerinin kısmen kabulüne, sair istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b/1. maddesi gereğince esastan reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, 21/03/2016 tarihli davalı Kurum işleminin kısmen iptali ile tesis edilecek işlemin bir kez uyarı ve 8.235,00-TL cezai şart olduğunun tespitine, 13.565,00-TL cezai şartın davacıdan tahsili işleminin iptaline, iptal kararı verilen kısım yönünden davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir....