Türk Borçlar Kanunu’nun 179 uncu maddesinde düzenlenen cezai şart, asıl borcun ifasını zorlamaya yönelik bir yaptırım niteliğinde olduğundan doğrudan onunla bağlantılıdır. Bu bağlamda doğumu, devamı ve sona ermesi asıl borcun varlığına bağlıdır. Cezai şartın feri nitelikte olmasının şekil konusunda da önemli sonuçları bulunmaktadır. Cezai şartın geçerliliği şekle bağlı olmamakla birlikte, kanunen şekle tabi bir sözleşmeye bağlanmak istenen cezai şart anlaşmasının da aynı şekilde yapılması gerekmektedir....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının sözleşmedeki asgari alım taahhüdüne riayet etmediği, davalının feshinin haklı olduğu, davalının teminat mektubunu nakde çevirmesinin hukuka aykırı olmadığı, dava konusu iki adet çek bedelinin teminat mektubundan tahsil edildiği davalı yanca beyan edildiğinden söz konusu iki çekin davacıya iadesi gerektiği, davalı-karşı davacının sözleşmenin feshinden sonraki (3) aylık süre içerisinde yeni bayi bulunup faaliyete geçebileceğinden (3) aylık süre için kâr kaybı toplamı 57.999,84 TL’nin istenebileceği, sözleşmenin 22/2 maddesi uyarınca da 13.274,40 TL cezai şart talep edilebileceği, davalının teminat mektubunun 14.000 TL’sini de cezai şart-kar mahrumiyeti açıklaması ile davacıya fatura ettiğinden her bir kaleme eşit ve hakkaniyete uygun olarak 7.000 TL cezai şart, 7.000 TL kar mahrumiyetini teminat mektubundan mahsup ettiğinin kabul edildiği, cezai şart tutarının 13.274,40 TL olmakla davalının karşı davada talep ettiği 4.000...
olduğu Mahkememizce dikkate alınmış, davaya konu fazla ödenen iş bedelinin iadesi istemi, davaya konu ---- sözleşme kapsamında incelenmiş ve değerlendirilmiştir....
Davalı, sahte küpürlü reçetelerin kuruma fatura edildiğini, bu ilaç bedelinin kurum tarafından ödendiğini, bu şekilde toplam 4 reçete ve benzeri tahrifatlar saptandığını, davacının serbest iradesiyle imzaladığı sözleşme hükümlerine uymak zorunda olduğunu, sözleşmeye aykırılık halinde sözleşmenin feshedilebileceğini bilmekte olduğunu, 2009 yılı eczane protokolünün hükümleri gereğince davacı tarafından ödenmesine reçete bedeli olan 2.046,19 TL ile reçete bedelinin 5 katı olan 20.461,90 TL cezai şartın ve davacı ile iki yıl sözleşme yapılamamasına karar verildiğini işlemin yerinde olduğunu davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
cezai şartın tahsili isteğinde bulunmuştur. Birleşen 2005/556 Esas sayılı davada davacı ...; satış vaadi alacaklısı ...'ın sözleşmede açıkça belirtilmiş olmasına rağmen haksız ve kötüniyetli olarak edimlerini süresinde yerine getirmediğini belirterek sözleşmenin feshi isteğinde bulunmuştur. Birleşen 2005/497 Esas sayılı davada davacı ...; davalı ile yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde belirlenen satış bedelinin bir kısmına karşılık olmak üzere davalıya devri yapılan 2482 parsele ait tapu kaydının iptali ile mülkiyetin iadesi isteğinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi ile iş bedelinin iadesi ve cezai şarta hükmedilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedelde indirim yapılması talebine ilişkin olup davacı vekili dava dilekçesinde davalı ile toplu konut bünyesinde bulunan daire niteliğindeki bağımsız bölümler ile ortak yerlerden sayılan kapıcı dairelerine ısı pay ölçer cihazlarının kurulumu, termostatik vanaların takılması, okuma ve bakımına ilişkin gerekli malzemenin temini, iş yerine nakli, izolasyonu, depolanması, demontajı ve montajı, gerekli testlerin yapılmasını öngören sözleşme kurulduğunu, işin eksik ve ayıplı yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sözleşmenin feshi, iş bedelinin dava tarihinden itibaren...
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, inşaat yapım sözleşmesine dayalı cezai şart tutarının davalının iş bedeli alacağından mahsubu ile bu miktar yönünden borçlu olmadığının tespiti vs. istemlerinin kabulüne karar verilmesine ilişkindir. Davalı, gecikmede kusurları bulunmadığını, cezai şart istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında iş bedelinin tahsili istemiyle yaptığı takibe vâki itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacının mahkeme başkanının reddine ilişkin isteminin reddine dair 30.01.2009 tarihli reddin reddine ilişkin mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmemiş, tarafların diğer temyiz itirazları incelenmiştir....
Cezai şart, asıl borca ilişkin fer'i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartlar da geçersizdir. Geçersiz sözleşmelere dayanarak taraflar birbirlerinden cezai şart isteyemezler. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında 07.08.2012 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 7.maddesi ile satış sözleşmesini haksız nedenlerle ihlal eden tarafın karşı tarafa 20.000TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, alıcı davacının, satış bedelinin iadesi ve cezai şartın ödenmesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davaya konu 07.08.2012 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. Bu nedenle davacı, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı talep edemez....
Davalı vekili, sözleşmede işyerlerinden birinin kapatılmasının fesih nedeni olarak gösterilmediğini, davacının gazlı içecek piyasasına hakim olmasından dolayı sözleşmeyi farklı ürün satıldığı gerekçesiyle feshederek bedel iadesi ve cezai şart isteyemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Somut uyuşmazlıkta davacı SGK tarafından davalıya, sözleşmenin birden fazla maddesinin ihlal edilmesi nedeniyle cezai şart işlemi ve reçete bedeli kesintisi işlemi uygulanmıştır. Söz konusu cezai işlemler 2010 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzeme Sözleşmesi’nin 6.3.5. - 6.3.16. - 6.3.17. - 6.3.18. maddeleridir. Bu maddeler nedeniyle de sözleşmenin 4.3.12, 4.3.15 ve 4.3.16. maddeleri uyarınca reçete bedeli kesintisi işlemi de yapılmıştır. Ayrıca optik firmasının muvazaalı işletilmesi nedeniyle sözleşmenin 6.3.23. maddesine göre 25.12.2009-05.08.2010 tarihleri arasındaki tüm fatura edilen reçete bedelleri yersiz ödeme sayılarak yine sözleşmenin 4.3.16. maddesi uyarınca iadesi istenmiştir....