"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu,davalının yaptığı soruşturma neticesinde,gerçek muayeneye dayanmayan reçeteler düzenlenerek bedellerinin tahsil edildiği gerekçesi ile sözleşmeye aykırılık nedeniyle toplam 40.000 TL cezai işlem uygulandığını bildirerek,haksiz cezai işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
şart uygulanacağını, yapılan cezai işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kurum işleminin iptaline karar verilmesi ile haksız olarak avans alacaklarından tahsil edilen 21.339,91- TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın KABULÜNE, Haksız Fesih İşleminin İptaline, 13.026,55 TL nin dava tarihi olan 30/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacı yana verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasındaki protokole aykırılık nedeni ile uygulanan cezai işlemlerin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptali istemine ilişkindir. Davacı, bahsi geçen reçetelerde sahteliğin olmadığını, kurum tarafından reçetedeki hataların sebebinin belirtilmediğini bu nedenle de hakkında fesih ve cezai işlem uygulanamayacağını ileri sürmüştür. Davacı tarafa uygulanan cezai işlemin konusunu ..., ... ve ... adına düzenlenen reçeteler oluşturmaktadır....
Taraflar arasında bulunan ilaç teminine ilişkin 2016 yılı eczane protokolünün cezai şarta ilişkin 5.3.10. maddesinin davacı eczacı hakkında uygulanabilmesi için; eylemin eczacı ya da eczane çalışanınca kurumu zarara uğratmak amacı ve kasıt ile gerçekleştirilmesi gerektiğinden sahte kupür, sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin katılımı ile Kuruma fatura edilmesi halinde cezai şart yönünden sözü edilen protokol hükmü uygulanmaz. Bu durumda davacı eczacıdan cezai şart bedelleri istenemez. Buna göre, dava konusu cezai işlemin tesis edildiği 08/08/2018 tarihinde geçerli olan 2016 yılı eczane protokolünün fatura inceleme ve ödemeye ilişkin 4.3.6. maddesi uyarınca sahte reçete bedellerinin, sorumlu olmayan davalı Kurumdan tahsil edilmesi mümkün değildir. Zira, üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı Kurum sorumlu tutulamaz....
KARAR Davacı şirket vekili, Davalı kurum ile aralarında "Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi" bulunduğunu, 2010 yılı Aralık ve 2011 yılı Şubat, Mart döneminde kurum sigortalılarından haksız ilave ücretler alındığından bahisle 60.000 TL; hastaneden ayrılışı yapılan hekim bilgileri ile hastanede branş değişikliği yapılan hekim bilgilerinin kuruma bildirilmemesi nedeniyle 20.000 TL; hastanelerinde ameliyatı gerçekleştirilen sigortalıya ait anestezi takip fişindeki tarih ile ameliyat notundaki tarihin uyumsuz olduğundan bahisle 10.000 TL; toplamda da 90.000 TL cezai işlem uygulandığını, cezai işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, cezai şartın iptaline, kurum tarafından tahsili halinde istiradatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, işlemin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu savunmuştur....
Bölge adliye mahkemesince; davacı eczacı ya da çalışanlarının kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete fatura ettiklerinin yasal delillerle ispatlanamamış olması gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin, taraflarca imzalanan protokole aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve muarazanın meni istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin işlemin, ... adına 28/04/2010 tarihinde doktor ... tarafından düzenlenen 768,82 TL'lik reçeteden kaynaklandığı, reçetenin kaynağı olan ilaç kullanım raporunun ise .......
Sosyal Sağlık Güvenlik Merkezi Müdürlüğü'nce kesilen 29/08/2012 tarihli 15.185,263 işlem sayılı cezai şarta ilişkin işlemin 60.000,00 TL üzerindeki miktar yönüyle iptali ile muarazanın menine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Somut uyuşmazlıkta; davacı, dava konusu çocuk hastaların tıp merkezine tedavi olmak için, çocuk doktorunun mesai saatinin dışında bir zaman diliminde başvurmaları üzerine, durumlarının acil vaka olması nedeniyle acil serviste görevli doktor tarafından muayene edildiklerini, hastaları muayene eden doktorun çocuk doktoru olmadığının hasta yakınlarına söylendiğini beyanla bu hastalara ilişkin faturaların veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmediğini iddia ederek haklarında uygulanan 210.000,00 TL cezai şartın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafla arasındaki protokolün 5.3.5 Maddesi kapsamında uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunun tespitine; 5.3.10 maddesine göre yapılan işlem ve uygulanan cezanın kısmen iptali ile bu yöndeki cezanın 11.372,10 TL olduğunun tespitine; taraflar arasındaki protokolün 5.3.14 maddesi gereğince uygulanan işlemin iptaline; 4.3.6. maddesine göre yapılan işlem ve uygulanan cezanın kısmen iptali ile bu yöndeki cezanın 1.697,60 TL olduğunun tespitine " şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 15.283,00 TL borçlu bulundukları, kalan 39.962,89 TL' den borçlu olmadıkları kabul edilmesine karşın, masrafların yanlış hesaplandığını,kararın ortadan kaldırılarak davanın tam kabulünü talep etmiştir....
Davalı, işlemin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, cezai işlemin iptali ile, davacının bu işlem nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tesbitine, 90.579,31 TL.'nin 16.11.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı istinaf talebinde bulunmuştu....... Mahkemesi'nce, istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine, HMK 353. maddesine göre ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulü ile, cezai şart işleminin iptaline ve davacının bu işlem nedeni ile davalı kuruma borçlu olmadığının tesbitine, 90.579,31 TL.'...