ve cezai şartın ödenmesini talep etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen 15.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre,taraflar arasında düzenlenen 10/05/1996 tarihli Akaryakıt İstasyonu İşletme Sözleşmesi, Akaryakıt İstasyonları için Ariyet ve Emanet Sözleşmesi,04/07/1996 Tarihli protokol imzalandığı,taraflar arasındaki sözleşmesinin feshine ve davacı tarafından çekilen ihtara rağmen davalı tarafça ariyetlerin teslim edilmediği,davacı tarafın sözleşmenin 2.md uyarınca cezai şart talep etmeye hak kazandığı bilirkişi raporuna göre davalı tarafın 2010 yılından 2013 yılının sonuna kadar borca batık durumda olduğu,rapor doğrultusunda hesaplanan cezai şart miktarının ödenmesinin talep edilmesi halinde şirketin mahvına sebep olacağı yönündeki değerlendirme doğrultusunda davacı tarafın cezai şart talebinin reddine,mal iadesi davası kabulüne,davacı tarafın cezai şart talep etme hakkının sözleşme uyarınca bulunduğu, bu konudaki davanın hakimin takdir hakkıyla ilgili olduğu gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine...
uyularak yapılan yargılama neticesinde,alınan rapor doğrultusunda cezai şartın iktisaden mahva sebep olmayacağının tespit edildiği,2.000 USD lik cezai şarttan herhangi bir şekilde tenkise gerek görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, hükmün kesinleşen kısımlarının aynen tekrarına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliği 04/04/2016 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile; protokol gereği süresi içinde tescil edilmeyen 36.619,54 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde teslim edilmesi ve protokolün 3. maddesi ile kararlaştırılan 100.000,00 TL cezai şart bedelinin 3 gün içinde ödenmesinin bildirdiğini, ancak davalının ihtarname ile kendisine verilen sürede cezai şart meblağını ödemediğini, bu nedenle müvekkilince İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile cezai şart alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalı taraf protokol gereği yerine getirmekle yükümlü olduğu edimi sözleşme ile belirlenen zamanda yerine getirmediğinden taraflarca kararlaştırılan cezai şartın geçerlilik koşullarının oluştuğunu belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi bakımından sözleşmenin ilk 4 ay içinde ancak ilk 2 aydan sonra feshedildiği, kiracı davacı tarafından 3 aylık kira bedelinin iadesi hususunda başlatılan icra takibine kiralayanın 2 aylık kira bedeli yönünden itiraz ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kalan 2 aylık kira bedelinin de iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin 6. maddesi gereğince kira sözleşmesinin ilk 4 ay içinde ve ancak ilk 2 aydan sonra kiracı tarafından feshedildiği takdirde kiralayanın peşin ödenen kira bedelinden 2 aylık kira bedelini cezai şart olarak mahsup ederek bakiye bedeli iade edeceği kararlaştırılmış olup, ilgili sözleşme hükmü sözleşme serbestisi çerçevesinde geçerlidir. Sözleşmenin 6. maddesinde kararlaştırılan tazminat sözleşmenin ifa edilmemesine bağlı cezai şart niteliğindedir. Cezai şarta bağlanan hususun gerçekleşmesi halinde davacı tacir olması nedeniyle cezai şarttan sorumludur....
Ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının borçlunun iktisaden mahvına sebep olacak derecede yüksek olduğu hallerde cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay’ın oturmuş içtihatları gereğidir. Mahkemece bu gerekçe ile cezai şartta indirim yapılmış ise de indirim oranının makul seviyede yapılması gerekir. Cezai şartta %90 oranında indirim yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Davacı ... sahibi tarafından yükleniciye karşı açılan kısmi davada eksik ve kusurlu ... bedeli, fazla ödemenin iadesi ile cezai şartın tahsiline karar verildiği o davada fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulduğu iddia edilerek, önceki davada talep ve dava hakkı saklı tutulan miktarın tahsili talep edilmiş, davalı zamanaşımı def’inde bulunmuş mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiştir. ... sahibi tarafından 28.04.1995 tarihinde açılan ilk davada eksik ve kusurlu işlerin bedeli ile fazla yapılan ödemenin iadesi ayrıca cezai şartın tahsili talep edilmiştir. Temyize konu edilen ikinci dava ise 12.01.2005 günü açılmıştır....
Mahkemece, 24.09.2001 tarihli sözleşmenin davalı şirket tarafından ihlal edildiği ve avans olarak tahsil edilen 150.000 USA' nın iadesi yanında cezai şart ile de sorumlu olduğu, davalı ...' ın ise sadece avans iadesi ile sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 24.09.2001 tarihli sözleşmenin tarafları davalı ... Ltd. Şti. ile davacı ... A.Ş.' dir. Sözleşmenin garanti başlıklı VII. maddesi ;" ... sözleşmeyi üreticinin müteselsil kefili olarak imzalayacak..." hükmünü içermektedir. Anılan sözleşmenin sonunda ... Ltd. Şti. kaşesi altında iki imzası mevcut olup, davalı şirket çift imza ile temsil olunduğundan imzaların şirketi temsilen atıldığı anlaşılmaktadır. Bir başka anlatımla sözleşmenin VII. maddesinde belirtildiği şekilde ...' ın kefalet sorumluluğunu gösterir ayrıca imza bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davalı ...' ın B.K.' nun 484. maddesi çerçevesinde kefaletinden söz edilemez....
davası, yargılamasının iadesi istenen önceki davadan ayrı, bağımsız bir davadır....
Bu durumda mahkememizce cezai şartın ödenmesi halinde davacı şirketin mahvına yol açılacağından davacının davalılardan talep ettiği kesin teminat mektuplarının iadesi davalarının reddi halinde davalı karşı davacıların hakkaniyete uygun bir şekilde taleplerinin bir kısmının sağlanacağını, buna göre hakkaniyete uygun kararın davacının teminat mektubu iadesi taleplerinin reddine, davalı karşı davacıların cezai şart taleplerinin reddine şeklinde verilecek bir kararın mahkememizce hakkaniyete en uygun karar olacağı konusunda kanaat edinilmiştir....