brüt kazancının 27.000,00 TL civarında olduğu tespit edildiğinden, 50.000,00 TL cezai şartın fahiş olduğu, davalının kazancı itibariyle ekonomik olarak mahfına sebep olabileceği kanaatine varıldığından, davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğunun kabulü ile mahkememizce takdiren cezai şartta indirim yapılarak, davalının İstanbul Anadolu----.İcra Müdürlüğünün ----- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile takibin 15.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin, davacı takip başlatmakta haksız ve kötü niyetli olmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davacı cezai şart talep etmekte haklı olduğu ve cezai şartın mahkememizin takdiri ile indirilmiş olması sebebiyle davalı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmeyerek...
İş hukukunda “İşçi Yararına Yorum İlkesi”nin bir sonucu olarak sadece işçi aleyhine yükümlülük öngören cezai şart hükümleri geçersiz sayılmış ve bu yönde yerleşmiş içtihatlar öğretide de benimsenmiştir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. İşçiye verilen eğitim karşılığı belli bir süre çalışması koşuluna bağlı olarak kararlaştırılan cezai şart tek taraflı olarak değerlendirilemez....
Mahkemenin sözleşmede %6+KDV olarak belirlenen miktarın %3+KDV'sinin simsarlık ücreti, geri kalan %3+KDV'sinin cezai şart niteliğinde olduğu belirlemesi hukuka uygun ise de TBK m.182/son hükmüne dayanılarak cezai şartın tümden kaldırılmasına dair kurulan gerekçe ve bu yöndeki davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Şu sebeple ki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun" cezanın miktarı, geçersizliği ve indirilmesi" başlıklı 182.maddesinin son fıkrası hakime aşırı gördüğü cezai şart miktarını indirme yetkisi ve hatta görevi vermekte ancak tümden kaldırma yetkisi tanımamaktadır. Aksinin kabulü sözleşme özgürlüğü ilkesinin ihlali anlamına geleceği de gözetildiğinde cezai şartın takdir edilecek makul hadde çekilmesi gerekirken, yazılı şekilde cezai şartın tümden kaldırılması cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın akdedilen 16/01/2021 tarihli sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın haklı nedenle fesih dolayısıyla iptali ve sözleşmenin ifası amacıyla başlangıçta davalı yana ödenen ancak davalı yanın cezai şarta istinaden uhdesinde tuttuğu 4.000 Euro'nun davacıya yasal faizi ile ödenmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
aylık %15 faiz ile %45 cezai şartın da fahiş olduğunu ileri sürerek, takibin iptali ile, asıl borca işletilen %45 oranındaki cezai şart ile aylık %15 gecikme faizinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tacirler arasındaki sözleşmeye dayalı verilen cezai şartın iptali istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde belirtilen hükmün, herhangi bir geçerlilik taşımadığını, zira iş alanı belli olan bir iş kolunda çalışan bir işçinin Marmara Bölgesi gibi geniş bir bölgede 1 yıl boyunca aynı işi yapamayacağını kararlaştırmanın hukuken mümkün olmadığını, bir iş sözleşmesine konulan cezai şartın geçerliliği için kişilik haklarına, kanuna ve ahlaka aykırı olmaması ve karşılıklılık yani cezai şartın her iki taraf için de eşit ve dengeli bir şekilde öngörülmüş olması gerektiğini, bahse konu iş sözleşmesinin incelenmesinde cezai şartın yalnızca davalı müvekkil açısından kararlaştırıldığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
K A R A R Davacı eczacı, taraflar arasında imzalanan 2009 yılı protokolünün 6.3.3 maddesi gereğince davalı kurum tarafından verilen toplam 160.000,00-TL cezai şartın haksız olduğunu ileri sürerek iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. ...
Hastanesi adı altında faaliyette bulunduğunu, sigortalı bulunan ... ve... adlı hastaların değişik tarihlerde şirketin işlettiği hastanede sağlık hizmeti aldıklarını, davalı kurumun 31/12/2012 tarihli yazılarında şirket hakkında....ve.... isimli hastaların Kadın hastalıkları ve doğum branşında muayene oldukları halde acil tıp branşından davalı kuruma fatura edildiği gerekçesiyle davalı kurumun 30.000 TL cezai şart uyguladığını, cezai şartın yasal olmadığını ileri sürerek, davacı şirketin 30.000 TL cezai şart nedeniyle davalıya borcu olmadığının tespitine ve cezai şartın iptaline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının davacı şirketin diyaliz hastalarını başka şirkete yönlendirmek ve götürmek suretiyle haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile haksız rekabetin menine, 5.000 Euro cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacı ile davalı arasındaki oto kiralama sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin hükmünün ihlalinin tespiti ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki 01/05/2010 tarihli oto kiralama sözleşmesinin 4/f hükmüne dayalı olarak sözleşmedeki rekabet yasağına aykırılıktan dolayı cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece de davalı eyleminin sözleşmenin 4/f bendine aykırı olduğundan dolayı davanın kabulüne karar verilmiştir....