Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu; Davalı her ne kadar işbu arabuluculuk anlaşma tutanağına icra edilebilirlik şerhi almış olduğundan bahisle müvekkil şirket aleyhinde icra takibine girişmişse de kanun maddesinde açıkça belirtilmiş olduğu üzere mahkemece icra edilebilirlik şerhi kapsamında yalnızca kanun maddesinde belirtilen hususlarla sınırlı olarak inceleme yapılabilmekte olduğunu, arabuluculuk tutanağına cezai şarta ilişkin madde eklenmişse de, cezai şartın talep edilebilirliğinin açıkça mücbir sebebin yokluğuna bağlandığını, cezai şartın varlığının taraflar arasında ihtilaflı olduğunu, Yapılması gerekenin cezai şart alacağına ilişkin ayrıca bir yargılama yapılmak suretiyle cezai şartın varlığının ve miktarının tespit edilebileceğini, pandemi sürecinin mücbir sebep olduğunu, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini...
nin; 31.12.2012 tarihli ve 308995/SRŞ/01 sayılı soruşturma raporu doğrultusunda tahakkuk ettirilen 964,84 TL cezai şarttan ötürü davalıya 840,64 TL borçlu olmadığı, 170.000,00 TL cezai şarttan ötürü ise 120.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın bu suretle giderilmesine davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Zira 2009 protokolünün 6.3.2. maddesi 2012 ve daha sonraki yıllarda yürürlüğe giren protokollerde yer almadığı için bu maddeye yönelik uygulanan cezai işlemin iptali gerekir. Ancak söz konusu cezai işleme dair Kurum 2012 protokolünü değerlendirmiş ve dava açılmadan önce 07.02.2013 tarihinde sözleşmenin 3 ay süreyle feshi işlemini iptal etmiştir. Bu durumda davacının 6.3.2. maddeden uygulanan cezai işlemin iptali talebinin hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir. 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi uyarınca davacı hakkında uygulanan cezai işleme dair madde nedeniyle sonraki tarihlerde yürürlüğe giren protokollerde daha az ceza öngörüldüğü gibi, hastanın ilacı aldığını beyan etmesi halinde ceza verilemeyeceği hükmü de eklenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın önlenmesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı kurumun 17/11/2016 tarihli yazısı ile hakkında, 2016 yılı Protokolünün 5.3.10. maddesine dayanılarak uyarı, 7.688,20 TL cezai şart ve 768,82 TL reçete bedelinin tahsili işlemlerinin uygulandığını, sahtecilik eylemine bir dahilinin olmadığını, ilacın provizyon sisteminden verildiğini, sahtecilik var ise de bunun tarafınca tespit edilemeyeceğini belirterek cezai işlemin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin ve cezai şartın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı optisyen olduğunu,mesul müdürü olduğu işyeri ile davalı kurum arasında 9.02.2009 tarihli SGK optik sözleşmesinin imzalandığını, davalı kurumun 28.04.2010 tarihli yazısı ile sözleşmenin 6.3.19,6.3.5, 6.3.15,6.3.12 maddelleri uyarınca sözleşmenin fesh edilerek para cezası uygulandığını, haksız ve hukuka aykırı tek taraflı fesih işlemi ile para cezasının iptaline ,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasaklı kaldığı süre nedeniyle 8000 TL gelir ve ücret kaybının faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı kurum tarafından davacı hakkında uygulanan davaya konu cezai işlemin iptaline karar vererek 2013/1 protokolüne göre 14.761.30.- TL cezai şart bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de davalı kurumun cezai şartın tahsiline ilişkin talebinin olmamasına rağmen mahkemece cezai şart bedelinin davacıdan tahsiline yönelik hüküm kurması ve yine hükmedilen 14.761.30 TL'nin asıl ve birleşen davada talep edilen tutarlardan hangisine ilişkin olduğu hususunda açıklık olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyleyken mahkemece, davacı tarafın tüm talepleriyle ilgili ayrı ayrı, açık ve infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma şekil ve sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Davacılar ... ve ..., hiçbir yasal dayanağı olmaksızın davalıların taşınmazı işgal ettiklerini ve kullandıklarını öne sürerek el atmalarının önlenmesi, taşınmazın kendilerine boş olarak teslimi, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsili ile kendilerine ödenmesi istemiyle dava açmışlardır. Davalı...davacı ..., taşınmazı önceki maliki ...'dan 1977 yılında harici senetle satın aldığını öne sürerek adına tescili, olmadığı taktirde ödediği 20.000,00 TL bedelin, %20 cezai şartın ve tüm imar-ihya masraflarının günümüzdeki rayiç bedeli üzerinden kendisine ödenmesi istemiyle dava açmıştır....
Mahkemece, hükmün gerekçesinde 7.5.3 maddesi gereği uygulanan 10.000 TL cezai şartın mevzuata uygun olmadığı , kaldırılması gerektiği belirtildiği halde hükmün sonuç kısmında ilgili 2012 yılı Sağlık Hizmetleri Sunucularının Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi'nin 7.5.3 maddesi gereği uygulanan 10.000,00 TL cezai şartın da içerisinde yer aldığı 14/03/2013 tarihli 4.582.757 sayılı 100.000,00 TL cezai şartın iptali talebine yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Kararın bu şekilde yazımı ile hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır. Bu itibarla hükmün, Yargıtay denetimine, usul ve yasaya uygun olmadığından, bozulmasına karar verilmiştir. 2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....