Ceza Dairesi 2015/18925 E. , 2015/7746 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın harici satış sözleşmesi ile katılana 50.000 TL karşılığında bir daire sattığı, paranın yarısını peşin aldığı, sözleşmeye göre 45 gün içerisinde teslim edilmesi gereken daireyi katılana teslim etmediği, katılanın icra dairesinden gelen yazı ile dairenin kendisine satılmadan önce sanık tarafından bir başkasına satıldığını ve bankaya ipotek edildiğini öğrendiği, bankaya olan borcun ödenmemesi nedeniyle katılanın haricen satın aldığı evin haczedilerek banka tarafından satıldığı, sanığın üzerine atılı suçu bu şekilde işlediğinin iddia olunan olayda, sanığın katılan ile imzaladığı harici satış sözleşmesini “....İnşaat Malz. Tic. Ltd....
Ceza Dairesi 2015/4500 E. , 2016/4330 K."İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... müdafi ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ....'in dosyada mevcut 10.09.2010 tarihli ilk raporu ile katılanın beyanları incelendiğinde, katılanın olay sırasında çocuğunu kurtarmaya çalışırken yaralandığı kabul edilerek tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir....
Uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklanmasına ve dairece aidiyet olarak 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine rağmen aynı daire, dairemizin görevli olduğunu ileri sürerek dosyayı Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna göndermesi gerekirken aidiyet olarak dairemize göndermesi usule uygun olmadığından, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 04/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesine aidiyet kararı verilmesine rağmen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi de Dairemize tekrar aidiyet kararı vermiştir. Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekirken dosyanın Dairemize gönderilmesi doğru olmayıp Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılması gereken iş; davacının Kurum şahsi dosyası celbedilmeli; davacı tanıklarının beyanları ile yetinilmeyerek, Kuruma verilmiş dönem bordrolarında kayden çalışması görünen bordro tanıklarını re’sen belirleyerek beyanlarına başvurulmalı; böylece, aidiyet tespiti istenen çalışmaların gerçekte kime ait olduğunu, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyarak, toplanan tüm kanıtları birlikte değerlendirildikten sonra, elde edilecek sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
Dava, davacının çalıştığı dönemlere ilişkin hizmet tespitlerinin kurum kayıtlarında meydana gelen hata ve davalı adına kaydedilen kısımlarının davacı çalışması olduğunun tespiti talebine ilişkin aidiyet davası niteliğindedir. Dosya tetkikinden; SGK'dan gelen 26/04/2019 tarihli yazı cevabına göre; işe giriş bildirgelerindeki sicil numaralarının kuruma verildiği yıla ait olduğunun belirtildiği görülmüştür. Mahkemece tanık olarak dinlenen davacı tanığı Hanife Arslan; davacının eltisi olduğunu, davalı Emine'nin de davacının kız kardeşi olduğunu, kendisine gösterilen bildirgedeki fotoğrafın davacıya ait olduğunu, Meydan Gazetecilikte çalıştığını bildiğini, Emine'nin aynı işyerinde çalışıp çalışmadığını bilmediğini beyan etmiştir....
Davalı vekili, Mahkemece verilen kararın haksız, hukuka aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilin tüm sorumluluklarını tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, meydana gelen kazanın müteveffanın kendi kusuru ve ihtimali ile oluştuğunu istinaf dilekçesinde belirtmiştir. GEREKÇE İstinaf başvuru sebepleri ile kamu düzeni çerçevesinde Daire önüne gelen uyuşmazlık; davaya konu iş kazasında kusur aidiyet ve oranları ile davalıların tazminle sorumlu olduğu miktarların belirlenmesidir. Yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; İş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle oluşan Kurum zararının işverenden tazmini davasının yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 21/1 maddesidir....
için sol şeride geçtiğini ve kamyon ile yan yana geldiği sırada karşısından ters yönden gelen bir motosiklete çarpmamak için şarampole indiğini belirttiği, olay nedeniyle yaralanan ve sanıktan şikayetçi olmayan mağdur beyanlarının sanık beyanları ile örtüştüğü,olayı gören herhangi bir tanığın olmadığı, kaza tespit tutanağında ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda sanığın direksiyon hakimiyetini kaybetme gerekçesinin irdelenmemiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla; dosya içinde bulunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu olduğu belirtilmişse de,sanık savunmaları ve mağdur beyanları irdelendiğinde dosya kapsamına ve kazanın oluşumuna göre, sanığın kusurunun niteliğinin değişebileceği ve kusur konusunda kuşkuya düşüldüğü, bu durumda, kusur oluşturabilecek eylemi belirlemek amacıyla gerekli olması durumunda mahallinde keşif yapılarak Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden veya ......
Dava, aidiyet, düzeltme istemine ilişkin olup; bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600 E., 2007/604 K. sayılı kararı da aynı yöndedir. Mahkemece, önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacının çalışmasının gerçekliği ve aidiyetinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle nüfus müdürlüğünden gelen cevaba göre,kayıtlarda yer aldığı anlaşılan, Gölhisar nüfusuna kayıtlı, 06.11.1971 doğumlu Mustafa kızı dava dışı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....