Mahkemece, meydana gelen iş kazası nedeniyle, Asliye Ceza Mahkemesi’nin .../......
Bu suretle istinaf incelemesi görevi dairemizde olmayıp, dosyanın geliş tarihinde geçerli bulunan Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 01/09/2022 tarihli kararı gereğince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi'nin görevli bulunduğu anlaşıldığından (-iş bölümünün 1. maddesi- tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil) haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar-) dosyanın aidiyet kararı verilerek anılan daireye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. K A R A R / Gerekçe uyarınca, Dosyanın, görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 'ne gönderilmesine, HMK'nın 352.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda kesin olarak oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi'nce aidiyet kararı verildiğinden, beliren olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın 5235 Sayılı Kanun'un 35- (1) maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 6100 Sayılı HMK'nun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler Savcılar Kurulu'nun 31/07/2023 tarihli ve 1658 sayılı iş bölümü kararına göre istinaf incelemesi yapmaya dairemiz görevli olmadığından dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- İstinaf incelemesi yapılmak üzere HMK'nın 352. maddesi gereğince dosyanın görevli ve yetkili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, ancak 13. Hukuk Dairesi'nce aidiyet kararı verildiğinden, beliren olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın 5235 Sayılı Kanun'un 35- (1) maddesi uyarınca İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK BAŞKANLAR KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, Dair; dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Çekişmeli taşınmaza komşu 1039 ada 1, 3 ve 14 sayılı parseller ile çekişmeli taşınmazın batısındaki dereden sonra gelen taşınmazların ada ve parsel numaraları belirlenerek bu taşınmazlara ait kadastro tespitlerinin kesinleşme durumu belirtilecek şekilde kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanağı olan belgelerin, dava konusu iseler dava dosyalarının dairesinden getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece haczin borçlunun resmi adresinde yapıldığı, mahalde daha önce borçlunun faaliyet gösterdiği, daha önce haczedilen malların hala haciz mahallinde bulunduğu, aralarında muvazaalı devir ilişkisi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile mahcuzların borçluya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2-İstihkak davalarında mahcuz mal ile ilgili aidiyet kararı verilemiyeceği gözetilmeden yazılı olduğu üzere hüküm kurulması, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2.maddesi yoklamasıyla HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onannması uygun görülmüştür....
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA aşağıda dökümü yazılı 1.00.YTL. onama harcın temyiz edenden alınmasına 20.3.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece haczin borçlunun resmi adresinde yapıldığı, mahalde daha önce borçlunun faaliyet gösterdiği, daha önce haczedilen malların hala haciz mahallinde bulunduğu, aralarında muvazaalı devir ilişkisi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile mahcuzların borçluya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2-İstihkak davalarında mahcuz mal ile ilgili aidiyet kararı verilemiyeceği gözetilmeden yazılı olduğu üzere hüküm kurulması, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2.maddesi yoklamasıyla HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onannması uygun görülmüştür....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci maddesi, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabi yazıdan taraflar adına bir kayıt bulunmadığı tespit edilmiştir. Kumluca Vergi Dairesinden gelen cevabi yazıdan davacının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu tespit edilmiştir. Kumluca İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen evraklarının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine toplam 11.409,44 TL faturaya dayalı takip başlattığı, davalının süresinde borca ve takibin ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Dava; eser sözleşmesi nedeniyle oluşan bakiye imalat bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ve Kumluca Vergi Dairesinden gelen cevabi yazıdan davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. TTK nun 4....
Ceza Dairesi 2017/1197 E. , 2018/8905 K....