"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MAL REJİMİNDEN KAYNAKLANAN DAVALAR -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan tescil isteğine ilişkin olup, hüküm aile mahkemesinden verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 8.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,17.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 8.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 11.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taşınmaz 743 sayılı TKM.nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğine ve üzerindeki yapıda bu dönemde yapıldığına göre; taraflar arasındaki bu uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 743 sayılı TKM.nin yürürlükte olduğu 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Dosyada bulunan belge ve bilgilere göre davacı evlilik tarihinden boşanma tarihine kadar sürekli olarak çalışmış, davalı ise, anılan sürede herhangi gelir getirici bir işte çalışmamış ev hanımıdır. Bu halde kural olarak davacı kocanın taşınmazın edinmesine katkıda bulunduğunun kabulü gerekmektedir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nın 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden eşler arasında, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 06.04.2007 tarihine kadar TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu 320 ada 13 parselin 11.11.1999, 69 ada 22 parselin 17.07.1992 ve 580 ada 449 parselin 03.04.1986 tarihinde tescil edildiği saptanmakla dava, eşler arasında 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu tarihte edinilen taşınmazlara yapılan katkıdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir....
Taraflar 30.12.1979 tarihinde evlenmiş, Almanya Frankfurt Aile Mahkemesinde 31.12.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabul ile sonuçlanması ve 11.04.2007 tarihinde kesinleşmesiyle eşler boşanmış, tanımaya ilişkin kararın ise, 28.05.2008 tarihinde kesinleştiği ve böylece tarafların boşandığı belirlenmiştir. Boşanma kararı nüfus kayıtlarına işlenmiştir. Bu durum karşısında eşler arasında evlenme tarihi olan 30.12.1979 tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, eşler başka bir mal rejimini seçmediklerinden 01.01.2002 tarihinde boşanma davasının açıldığı 31.12.2004 tarihine kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.m.202, 4722 sayılı Kanun m.10/1). Eşler arasındaki mal rejimi TKM.nin 225/2. fıkrası uyarınca 31.12.2004 tarihinde sona ermiştir....
Dosya arasında yer alan tapu kaydına göre uyuşmazlık konusu 1665 ada 1 parselde kayıtlı 18 nolu bağımsız bölüm 24.09.1998 tarihinde ferdileşme, 20 YR 761 plakalı Polo marka araç ise 08.12.1999 tarihinde satın alınmak suretiyle davalı eş adına satın alınmıştır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202 maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmaz ile aracın satın alındığı tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı TKM.nin 170 maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulmuştur....
Taraflar arasında “seçilebilir mal rejimlerinden” (Ömer Uğur GENÇCAN, Mal rejimleri Hukuku, Ankara 2007, Kısaltma: GENÇCAN-Mal Rejimleri, s. 125) birinin seçildiği ileri sürülmediğine göre eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu duraksamasızdır. Katılma alacağı davası boşanma davasından bağımsız ve ayrı olarak görülmesi gerekli bir davadır. Boşanma kararı verildiğine göre eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) boşanma davası tarihinden itibaren gerçekleşmiş durumdadır. O halde mahkemece yapılacak iş boşanma kararı verilerek kesinleşmiş olmakla incelenebilir duruma gelen katılma alacağı davasının esası hakkında tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....
Dava konusu 100 parsele kayıtlı taşınmazda davacı tarafından davalıya devredilen 3/96 hisse yönünden: Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esas olup, aile üyelerinin birlikte yararlanmaları ya da geleceğe yönelik yatırım yapmak amacıyla birlikte malvarlığı edinmeleri, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Eşler arası yapılan devirler yönünden de bu ilke gözetilmelidir. Özellikle devrin eşler arasında yapılması halinde işlem doğrudan bağış olarak değerlendirilmemelidir. Davacı ve davalı eş, resmi satış gösterilen işlemin gerçekte satış olmadığını ve kavga etmiş eşlerin barışması, evi terk edenin dönmesi, boşanma davası açanın davadan vazgeçmesi, işlerinin yoğunluğu, zamanın sıkışıklığı, işlerin daha kolay yürümesi, ayrı şehirlerde yaşanılması, ticari kaygıların bulunması vs. saiklerle yapıldığı tarafların kabulünde olsa dahi, yani satışın gerçek olmadığını kabul etseler dahi, bu devir bağış olarak değerlendirilmemelidir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.02.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davanın açıldığı tarihle sona ermiştir. (TMK.225/2) Dava dilekçesinin içeriği, davacının Yargılama aşamasındaki beyanları ve taşımazın edinme tarihine göre, dava 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Mahkemece davalının boşanma kesinleşene kadar kullanımdan doğan sorumluluk davalının eşi Cihat’a ait olacağından bu dönem için davalıdan doğrudan kullanım bedelinin istenmesinin mümkün olmadığına, boşanma kesinleşme tarihi ile anahtar teslim tarihi arasındaki dönem için davalıdan ecrimisil talep edilebileceğini belirterek kabul edilen dönem için ecrimisil alacağına hükmetmiştir. Karar Yargıtay 1....