Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Aile mahkemesinin 2016/453 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma sonrası müşterek çocukların velayetinin anneye verildiğini, ancak müşterek çocuklardan Cuma'nın uzun zamandır yanında kaldığını çocuk ile babanın ilgilendiğini diğer çocuğun annesinin yanında kaldığını ancak davalının başka biri ile evlilik yaptığını, müşterek çocuğun ise anne annesinin yanında kaldığını, anneannesinin çocuğa bakacak maddi manevi durumunun olmadığını, davalının çocuk ile ilgilenmediğini, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının davacı tarafından karşılandığını, bu nedenle her iki çocuğun da velayet hakkının anneden kaldırılarak, davacıya verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2020/317 ESAS - 2021/457 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMADAN SONRA AÇILAN ÇOCUĞUN ANNESİNİN SOYADINI KULLANMAYA İZİN KARAR : Yukarıda mahkemesi, tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulduğu, istinaf incelemesi sonucunda verilen karara davacı vekillerince temyiz başvurusunda bulunulduğu, dosyanın temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 21/02/2022 tarih, 2022/569 Esas, 2022/1556 Karar sayılı ilamıyla bozularak yukarıdaki dairemizin esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2020/317 ESAS - 2021/457 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMADAN SONRA AÇILAN ÇOCUĞUN ANNESİNİN SOYADINI KULLANMAYA İZİN KARAR : Yukarıda mahkemesi, tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulduğu, istinaf incelemesi sonucunda verilen karara davacı vekillerince temyiz başvurusunda bulunulduğu, dosyanın temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 21/02/2022 tarih, 2022/569 Esas, 2022/1556 Karar sayılı ilamıyla bozularak yukarıdaki dairemizin esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla, dosya incelendi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalılardan Sezcan ile 11.4.2012 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, ortak çocuk 2007 doğum tarihli Çağlar’ın velayetinin kendisine verildiğini, kendisi ile oğlunun soyadının değişik olması nedeniyle sosyal ortamlarda ve resmi ortamlarda zorluklar yaşadığını iddia ederek, ortak çocuğun "Yıldız" olan soyadının kendi kızlık soyadı olan "Kılıç" olarak değiştirilmesini istemiştir....
Doğum tarihinde ana ve baba evli ise çocuk ailenin diğer bir anlatımla babanın soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına veya başka nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak, çocuk ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı, ana ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması halinde velayet hakkının anaya verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir....
Mahkemece; borç doğurucu işlemden sonra ve takip tarihine birkaç ay kala borçlu ile 3.kişinin anlaşmalı olarak boşanmak için mahkemeye başvurdukları, boşanmanın tüm mali sonuçları hakkında anlaştıkları, 3.kişinin boşanmadan sonra eşinin soyadını taşıma hususunda mahkemeden izin aldığı, mernis kaydına göre borçlunun haciz yapılan adreste göründüğü, haciz tutanağı içeriği ve davacı 3.kişinin yasal mülkiyet karinesinin aksini kesin ve inandırıcı delillerle 2011/732 2011/7004 ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İdare Mahkemesince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, anne baba evli değilse, çocuğun annenin soyadını taşıyacağı kuralına yer verildiği; … tarafından davacı aleyhine açılan babalık davasında, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının tabiî babalığına hükmedildiği, ancak çocuğun 4721 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce doğduğu ve açılan babalık davası sonucunda verilen kararın da yine 4721 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce, 5.7.2001 tarihinde kesinleştiği; dolayısıyla 4721 sayılı Yasanın 321. maddesinde evlilik dışı doğan çocuğun ananın soyadını alacağı hükme bağlanmış olduğundan, evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun annenin hanesine yazılması gerektiği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, tarafların boşanmalarına karar verildiği, taraflar her ne kadar anlaşmalı olarak boşanmış olsalar da boşanmanın temelinde davacı tarafın davalı tarafa uyguladığı şiddet olduğu, davalının bir an önce boşanmak gayesi ile müşterek çocuğun velayetini babaya bıraktığını, fakat boşanmadan kısa bir süre sonra kendisini toparlayan davalı annenin çocuğun velayetini geri almak üzere dava açtığını ve Samsun 3....
Somut olayda; davacı küçük Filiz'in 22/08/2014 tarihinde vefat eden Orhan Akpınar ile Süheyla Anaç'ın evliliklerinden 14/03/2014 tarihinde dünyaya geldiği, davacının annesi Süheyla'nın eşi Orhan vefat ettikten sonra dava dışı Mahmut Tolga Anaç ile evlilik yaptığı ve Akpınar olan soyadının Anaç olarak evlilik sonrası değiştiği, anne Süheyla Anaç'ın soyadının değişmesi nedeniyle davacı küçük adına soyadının değiştirilmesine yönelik olarak bu davanın açıldığı görülmektedir. TMK’nın 321. maddesi uyarınca "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır."...