Davalı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasanın 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması ile ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. ./.. -2- Somut olayda, tarafların .......
Mahkemece "davalı kadının boşanma davasından sonra sigortalı işçi olarak işe girmiş ise de maaş ve nafakanın makul düzeyde olduğu" kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 176.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi yada tarafların birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Türk Medeni Kanunu'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda, tarafların 08.04.2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davacının emekli olduğu, aylık 1.000,00 TL emekli maaşı aldığı, kendine ait evde oturduğu ve davalı kadının boşanmadan sonra aylık 397,00 TL yetim aylığı almaya başladığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanunun 176/3. maddesine göre; İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda, tarafların 22.10.2007 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları ve davalı kadının boşanmadan sonra asgari ücrete yakın düzeyde gelir elde ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak, Yerleşik Yargıtay'ın uygulamalarına göre asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir (HGK'nun 1.5.2002 gün 2-397 E-339 K. Sayılı kararında olduğu gibi). Bu nedenle davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2019/1459 esas sayılı dava dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanmadan önce ekonomik durumunun daha iyi olduğunu, boşanmadan sonra ekonomik sıkıntılarının meydana geldiğini, emekli aylığından başka bir gelirinin bulunmadığını, malulen emekli olduğunu ve başkaca bir işte çalışamadığını, almış olduğu maaşın 1.700,00 TL olduğunu ve 1.000,00 TL nafaka ödediğini, bu şartlar altında mağdur ve bakıma muhtaçken nafaka ödemeyi sağlamayamadığını, ekonomik zorluk içerisinde bulunması, görme engelinin bulunması nedenlerinden dolayı ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının öncelikle kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaate olursa 100,00 TL'ye indirilmesini ve iştirak nafakasının 100,00 TL'ye düşürülmesi ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların Kayseri 2....
Aile Mahkemesi'nin 2019/1459 esas sayılı dava dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanmadan önce ekonomik durumunun daha iyi olduğunu, boşanmadan sonra ekonomik sıkıntılarının meydana geldiğini, emekli aylığından başka bir gelirinin bulunmadığını, malulen emekli olduğunu ve başkaca bir işte çalışamadığını, almış olduğu maaşın 1.700,00 TL olduğunu ve 1.000,00 TL nafaka ödediğini, bu şartlar altında mağdur ve bakıma muhtaçken nafaka ödemeyi sağlamayamadığını, ekonomik zorluk içerisinde bulunması, görme engelinin bulunması nedenlerinden dolayı ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının öncelikle kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaate olursa 100,00 TL'ye indirilmesini ve iştirak nafakasının 100,00 TL'ye düşürülmesi ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların Kayseri 2....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 13/01/2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, yoksulluk ve iştirak nafakası bu karar ile takdir edilmiş, temyiz incelemesine konu nafaka artırım davası ise 02/09/2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucuna göre davacı ev hanımıdır, baba yanında kalmaktadır; nafaka yükümlüsü davalı ise, elektrik teknikeridir, 1.200.00 TL maaş almaktadır. Boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat da edilmemiştir....
Sokak No:13C Mamak/ANKARA adresinde bulunan dükkan kararın kesinleşmesinden itibaren 2 ay içerisinde davalı tarafça satılarak satış bedelinin tamamı davalı tarafından davacıya satış günü ödenecektir, birbirimizden kendimiz için karşılıklı maddi, manevi tazminat ve nafaka istemiyoruz, eşyalarımızı ayırdık, birbirimizde hak ve alacağımız kalmamıştır, müşterek mülkümüz bulunmamaktadır, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacaklar, eşya alacağı ve ziynet alacağı da dahil olmak üzere boşanmadan sonra birbirimizden her ne suretle olursa olsun maddi bir talepte bulunmayacağız, boşanmaya karar verilsin, kişisel ilişki mahkemece düzenlensin, yargılama gideri istemiyoruz" şeklinde beyanda bulunmuşlardır....