WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi tazminat K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmadan sonra TMK'nın 174. Maddesine göre açılan maddi tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Nafaka davalarında kesin yetki kuralı bulunmayıp, 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bunun yanında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 177. maddesinde ise boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Nafaka davalarında kesin yetki kuralı olmayıp somut uyuşmazlıkta yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemez. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı İzmir 11. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; İzmir 11. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      TMK'nın 177. maddesinde "Boşanmadan sonra açılacak nafaka dava larında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir" düzenlemesi ile zayıf durumda bulunan davacıyı koruma amacı taşıyan genel yetki hükmü getirmekle davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Buna göre davacı (nafaka alacaklısı); isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde, isterse HUMK'nın 9. maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesinde dava açabilecektir. Kamu düzenine ilişkin bulunmayan bu yetki kuralı için davalının yetki itirazında (HUMK m. 187/2) bulunmaması halinde, mahkemece re'sen yet kisizlik kararı verilemez (HUMK m. 23). Somut olayda davalı yetki itirazında bulunmamıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırı şekilde re'sen yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

        Kanun) “Yetki” başlıklı 177 inci maddesi şöyledir: “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.” C. Değerlendirme Dosya kapsamından, dava tarihi itibariyle yerleşim yeri Üsküdar/İstanbul olan davacının davayı, 4721 ... Kanun'un 177 nci maddesina uygun olarak yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Anadolu Aile Mahkemelerinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre uyuşmazlığın, İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. III. KARAR Açıklanan sebeplerle; 6100 ... Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 ... Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....

          da oturdukları ve davanın kamu düzenine ilişkin niteliği de gözönünde bulundurularak davaya bakmakla yetkili yerin ... mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, yetkisizlik nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 177.maddesi ile "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir" hükmü düzenlenerek zayıf durumda bulunan davacıyı korumak amacı güden, kamu düzenine ilişkin genel yetki kuralı konmuştur. Kanun genel yetki kuralı getirmekle davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Buna göre, davacı (nafaka alacaklısı); isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde, isterse HUMK.nun ....maddesi gereğince davalının ikametgâhı mahkemesinde bu davayı açabilecektir. Somut olayda; davacı, davalının yerleşim yerinde, yetkili ve görevli mahkemede dava açmıştır. Bu nedenle mahkemece, işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

            Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda taraflar, 15.02.2012 tarihli ilamla boşanmış ve davacı yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 09.04.2015 tarihinde, boşanmadan üç yıl sonra açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucuna göre davacı, işşiz olup, aylık 325,00 TL yetim aylığı almakta, nafaka yükümlüsü davalı ise işçi olup, aylık 1.000,00 TL kazancı bulunmaktadır. Davacı taraf, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunu ileri sürmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...in yayınladığı .. oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, tamamına yönelik olarak, davalı erkek tarafından ise, nafaka alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının manevi tazminat isteği, boşanma davası açılmadan kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, davalının şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini ve aldattığını ileri sürerek davalıdan manevi tazminat talep etmektedir....

                  TMK'nun 175.maddesinde; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir'' düzenlemesi yeralmaktadır. TMK’ nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

                    Boşanma kararı, tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle (TMK md. 174/1,2) maddi ve manevi tazminat istenemez. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde davanın kabulü ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu