"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılan dava hakkında mahkemesince zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür....
Dosya içerisinde mevcut bulunan 25/01/2021 havale tarihli Sosyal İnceleme Raporuna göre; müşterek çocuğun yaşı dikkate alındığında annenin yakınlığına ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu, müşterek çocuğun baba yanında yaşaması durumunda gelişim döneminde ihtiyaç duyduğu anne bakım , ilgi ve sevgisi gibi ihtiyaçlarının karşılanması anlamında eksiklerin olabileceği, benliğinin geliştiği bu dönemde anne yoksunluğunun derin izler bırakabileceği, çocuğun şu an kurulu bir düzeninin olduğu, bu düzenin değişmesi durumunda yeni oluşan düzende uyum problemleri yaşayabileceği, davalının çocuğun bakım ve ihtiyaçlarının karşılanması hususunda gerekli ebeveynlik potansiyeline sahip olduğu ve çocuk ile ilgilendiği, çocuğun anne yanında yaşaması durumunda bedeni, fikri, ahlaki gelişimini engelleyecek herhangi bir durumun gözlemlenmediğinin bildirildiği görülmüştür....
in de 2013 yılında lise okumak üzere annesinin yanına gittiği, 4 yıl kadar birlikte yaşadıkları, orta çocuğun evde olmadığı bir gün kadının eve yabancı bir erkek aldığı, ortak çocuğun eve gelmesi üzerine çocuğun evde yabancı erkekle karşılaştığı, ortak çocuğun evden çıkarak gittiği, kadının bir ay sonra evi kapatarak kardeşine yerleştiği, Bandırma'daki ortak konuta geri dönmeyerek evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği ve sadakatsiz davranışlar sergilediği, erkeğin ise herhangi bir kusurlu davranış yahut davranışların varlığının ileri sürülmediği ve kanıtlanmadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
yerine getirmediğini, aynı konut içerisinde son zamanlarını küs olarak geçirdiklerini, davalının tamamen ailesine bağlı olduğunu, ailesinin sözünden çıkmadığını, evliliği ailesinin söylediği şekilde yürütmeye çalıştığını, davacının, davalıya ait kredi kartını 40 TL'lik bir ilaç almak için kullandığında davalının, eşini karakola şikayet ettiğini, davalının, davacıya harçlık vermediğini, davacının bu sebeple dışarı çıktığı zaman zor durumda kaldığını, davacı doğum yaptıktan sonra davalının annesinin davacıya çocuğa bakamayacağını söylediğini, bunun üzerine davacının müşterek çocuk ile kendi ailesinin evinde 40 gün kaldığını, davalının, davacı eşi ile geçirdiği ilk geceyi kendi annesine ayrıntılı bir şekilde anlatığını, davacıyı küçük düşürecek beyanlarda bulunduğunu, davalının annesinin de bunları davacının annesine anlattığını, davacının, ailesinin yanında kaldıktan sonra babası ile müşterek konuta gittiklerinde konutun anahtarı kendisinde bulunmasına rağmen davalının konutun anahtarını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenen suçun mağduru kaçırılan ya da alıkonulan çocuğun kanuni temsilcisi olup, mağdurenin kanuni temsilcisi olan annesinin yokluğunda verilen kararın kendisine tebliğ edilmesine rağmen hükmü temyiz etmemesi karşısında, mağdureye baro tarafından tayin edilen vekilin 5271 sayılı CMK.nın 237 ve devamı maddelerine göre, hükmü temyiz etmeye hakkı bulunmayıp, verilen katılma kararı yok hükmünde olduğundan, mağdur vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK.nın 234/2. maddesinde düzenlenen suçun mağduru kaçırılan ya da alıkonulan çocuğun kanuni temsilcisi olduğundan, mağdurenin kanuni temsilcisi olan annesinin yokluğunda verilen kararın kendisine tebliğ edilmesine rağmen hükmü temyiz etmemesi karşısında, mağdureye baro tarafından tayin edilen vekilin 5271 sayılı CMK.nın 237 ve devamı maddelerine göre, hükmü temyiz etmeye hakkı bulunmayıp, verilen katılma kararı yok hükmünde olduğundan, mağdur vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Evi terk eden çocuğu ailesini ve yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutma suçundan korunan hukuki yarar, velinin aile hukukundan kaynaklanan velâyet, hakkı olup, velâyet hakkı sahibi olan çocuğun annesinin hükmü temyiz etmediği, çocuğa yaşı nedeniyle baro tarafından atanan zorunlu vekilinin 5271 sayılı CMK.nın 237 ve devamı maddelerine göre, çocuk adına kamu davasına katılmaya ve kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından mağdur vekilinin temyiz isteminin 5230 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Şikâyet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinden önce arkadaş olduğu mağdure ile olay günü ...'de buluşup gezen suça sürüklenen çocuğun sohbet sırasında babasından ayrı yaşayan annesinin yanına gitmek isteyen mağdureyi saat 22.00 sıralarında ... yakınlarında bırakarak geri dönmesi şeklinde gerçekleşen olayda, mağdurenin olay tarihinde onbeş yaşından küçük olması ve rızasının hukuken geçerli olmaması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kapsamında kaldığı anlaşıldığından, TCK.nın 109/1-3f, 31/3....
Ay da bir gelip bizi dolanıp gidiyor. ...." diyerek davacı oğlunun İstanbul da çalıştığını ve Arda nın kendisi ile kaldığını beyan ettiğini, çocuğun 12 yıl boyunca bakımını yapan onu büyüten annesinin yanında kalması mı yoksa dedesi ve nenesinin yanında kalmasının mı daha doğru olacağını, davacının işi gereği hiç bir zaman Samsun da olamayacağını, kaldı ki çocuğu alıkoyduğu zaman da bile babası tarafından çocuğun yanına ay da bir geldiğinin açıkça beyan edildiği davacının tek amacının nafaka ödememek ve müşterek çocuğa anne ve babasına hizmet ettirmek olduğunu, dosyaya sunulan bellek içerisindeki tik tok paylaşımlarııyfı müşterek çocuğun davacı tarafından alıkonulup Samsun da yaşadığı dönem çekildiğini "Salak" kelimesini kullandığı için kendisine annesinin kızdığını söyleyen bir çocuğun çekmiş olduğu tik tok paylaşımlarının takdirini mahkemeye bıraktıklarını, burada aslında müvekkilinin çocuğunu nasıl yetiştirmeye çalıştığı davacının ise nasıl yetiştirdiğinin ortaya çıktığını müşterek...