Sayılı ilamı gereği ödemesi ödemekle yükümlü olduğu borçlar olduğunu, davcı dava dilekçesinde boşanmadan sonra davalının oturduğu evi tadilat ettirdiğini belirttiğini, davacı her ne kadar müvekkil ve kızlarının oturduğu evi boşanmadan hemen sonra tadilat ettirse de bu durumun boşanma öncesine dayandığını, davacının boşanmadan önce boşanmayı sağlayabilmek adına müvekkiline sözler verdiğini, örf adetimizde bilindiği üzere boşanmadan önce taraflar arasında resmi nikahtan ayrı olarak bir de imam nikahı yapılır ve imam nikahında da erkek tarafından kadına "mehir" adı altında güvence verildiğini davacının da bu zamana kadar müvekkile vermiş olduğu mehiri yerine getirmediğini ancak boşanma kararı aldıklarında müvekkilinin de davacıdan mehiri yerine geçmek üzere evin tadilatını yapmasını talep ettiğini, davacının da boşanmayı sağlayabilmek adına önce bu durumu itiraz etmeksizin kabul ettiğini şimdi ise nafakanın azaltılması talepli eldeki davada haksız ve kötü niyetli bir şekilde kullanmaya...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Kaynaklı Maddi Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından tazminatların miktarları yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2015 (Prş.)...
Davacının manevi tazminat talebi boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle değil, boşanmadan bağımsız olarak ileri sürüldüğüne göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine değil, aile hukukunun dışında haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk hükümlerine dayanmaktadır. Haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk sebebine dayanan manevi tazminat istekleri ise, talebin dayandırıldığı maddi hadise evlilik birliği içinde meydana gelmiş olsa bile, aile mahkemelerinin görevine değil, genel mahkemelerin görevi kapsamındadır. Buna göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nın 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açalın Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, maddi tazminat talebinin reddi ile yararına hükmedilen manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 ve 178. maddelerine dayalı olarak boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, maddi, manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönünden davanın reddine, iştirak nafakası ile ziynet eşyalarının iadesine ilişkin dava yönünden ise kısmen kabul ile kısmen redde yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, maddi tazminatın miktarı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava boşanmanın kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı olarak açılmış olan maddi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kabul edilen tazminatlar yönünden; davacı kadın tarafından ise katılma yolu ile tazminatların miktarı, faiz ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca; kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet ve eşyalar ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı kocanın katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesinin harcı ve kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacı kadının temyizinin incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli karar başlığında dava türünün "Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı" yazılması gerekirken "Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat" olarak yazılmasının maddi hataya dayalı bulunup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Aile Mahkemesi NUMARASI : DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Manevi Tazminat-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının "altın künye" talebi dışındaki cep telefonu ve yabancı dil kursu ücretine dair alacak isteminin Türk Medeni Kanununun 2. kitabından kaynaklanan davalardan olmayıp, Borçlar Kanunu ve genel hükümlerden kaynaklandığı, davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek bu talep yönünden görevsizlik kararı verilmesi (4787 s.K. 4/1 ve geçici 1. m.) gerekirken, yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....