Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan 22.10.2019 havale tarihli dilekçe ile özetle; "...6,5 sene önce taraflarınca açılan zina ile pek kötü ve onur kırıcı muamele nedeniyle boşanma davasında davayı kanıtlar nitelikteki delillerin mahkeme hakimi tarafından ıslarla yok sayıldığını ve celbedilmediğini, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası olarak görülerek verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da zina sebebi ile açılmış bulunan boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği yönünde kararın bozulduğunu, ayrıca dava tarihinde davacı lehine hükmedilen 3.000....
Gerçekleşen bu durum karşısında davalı erkeğin zina ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmakla; gerçekleşen vakıalardan davacı kadının kusursuz davalı erkeğin ise tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 161. Maddesinde yer alan zina eyleminin sabit olduğu ayrıca 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı erkeğin zina ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiği böylelikle; davalı erkeğin zina ettiği ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla; davacı tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. (Yargıtay 2....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Temyiz Sebepleri Davacı-davalı vekili temyiz dilekçesinde zina olgusunun ispat edilmediğini, davanın kabulünün yerinde olmadığını, müvekkilinin evden kovulduğunu, aleyhine hükmedilen tazminatların haksız olduğunu, erkeğin zinayı bilmesine rağmen dava açmadığını, anne şefkatine ihtiyacı olan çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin yerinde olmadığını beyanla karşı tarafın davasının reddine ve kendi davasının kabulüne karar verilmesi talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; evlilik birliğinin sarsılması, birleşen dava; zina nedenine dayalı, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ilerine ilişkin olup uyuşmazlık kadının zinasının gerçekleşip gerçekleşmediği, asıl davanın reddinin karşı davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, erkekten kaynaklanan bir kusurun ispatlanıp ispatlanmadığı, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.. 2....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek, davalı-karşı davacı kadın aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadında davacı-karşı davalı erkek aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı karşı boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kadının davasının reddine, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davası olmadığı gibi bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davalı erkek tarafından, davasının zina nedenine dayalı olarak kabul edilmemesi, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek her iki tarafın açtığı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş...
sebebi ile ağır kusurlu, erkeğin ise kadına uyguladığı şiddet nedeniyle az kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin zina sebebine dayalı karşı boşanma davasının kabulüne, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı asıl boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, sosyal inceleme raporları ve dosya kapsamındaki değerlendirme neticesinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk yararına hükmolunan aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 500,00 TL'ye artırılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına hükmolunan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 500,00 TL'ye artırılmasına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi’nin 27.03.2020 tarih ve 2018/1170 Esas, 2020/431 Karar sayılı kararı ile birbiriyle çelişmeyen birden fazla hukuki sebebe dayalı olarak boşanma davası ikame olunabileceği, boşanma davalarının aynı dava içinde birden fazla sebeple açılması mümkün olduğu, somut olayda davacı kadının zina ve hayata kast ve pek fena muamele hukuksal sebebi ve genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açmış olduğu, bu durumda Mahkemece davacı kadının ileri sürdüğü her boşanma sebebinin bulunup bulunmadığını belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği; dava dilekçesinde maddî ve manevî tazminata yasal faiz uygulanmasını talep ettiği ancak bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (...) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen zina nedeniyle boşanma...
Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabul edilmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma sebebinin değiştirilmesine ve müvekkili lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmasına rağmen kararda diğer hükümlere yer verilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 297 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla müvekkili lehine vekâlet ücreti belirlenmediğini, ön inceleme tutanağının karar kısmında zina sebebiyle boşanma talep edildiği hususunun yazılmamasının maddî hatadan kaynaklandığını, ön inceleme duruşmasında dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesini tekrarladıklarını beyan ettiklerini, davanın öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak zina nedeniyle boşanma davası aksi takdirde 166 ıncı maddesine dayalı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma...
Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). -//- Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK m. 236/2). Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK m. 218-241) özgü ve sadece 'artık değere katılma alacağı (TMK m. 236)' için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki 'katkı payı alacağı' ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki 'değer artış payı alacağı TMK m. 227 için, TMK 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz....