Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma” talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası ile hayata kast pek fena muamele hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı, davalı-davacı erkeğin zina sebebine dayalı (TMK m.l61) boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....
GEREKÇE : Asıl ve karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası, birleşen dava ise zina sebebiyle açılan boşanma davasıdır. -Mahkemece asıl,karşı ve birleşen davanın kabulü ile eşlerin boşanmalarına karar verildiği davalı-k.davacı kadının istinafında, zina nedeniyle açılan davanın TMK'nun 166/1'e göre kabul edildiğini, zina yönünden gerekçe bulunmadığı, gerekçesiz karar verildiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek, asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı-k.davacı kadın daha sonra vermiş olduğu 29/09/2023 tarihli dilekçesi ile, davadan ve istinaf talebinden, karşı taraf ile yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda ayrı ayrı feragat ettiklerini bildirdiği, davacı-k.davalı vekilinin de 09/10/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür....
davacının boşanma davasında kusurlu olduğunun tespiti ile boşanma davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın zina hukuki sebebine dayalı (TMK. Mad.161) olup, isnat edilen zina eyleminin ispat edilememesi sebebiyle sonucu itibariyle doğru olan ret hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.31.01.2013 (Prş.)...
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararda belirlenen kusur durumunun, erkeğin boşanma davasının reddinin, kadının maddi taleplerinin kabulünün, toplanan delillere, usul ve yasaya aykırı olduğu, talep gibi davalarının kabulüne karar verilmesi istinaf kanun yolu ile talep etmiştir. TMK'nın 161 maddesi gereğince "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK'nın 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer....
Davalı davacı kadın vekili, zina nedeniyle boşanma kararı verilmemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olması, davacı karşı davalının katılma alacağının TMK 236/2 maddesi gereğince kaldırılması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı davalı erkek vekili istinafa cevap vermemiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-b. davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; TMK'nın 161. maddesi gereğince boşanma talebinin reddi, kusur tespiti, kadının tazminat talepleri, nafaka ile düğünde takılan ziynet alacağının reddi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava TMK 161. maddesi gereğince zina ve TMK 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı, birleşen dava TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer....
Aile Mahkemesinin 2005/156 esas sayılı dosyasında birleştirildiği ve yapılan yargılama sonucunda verilen 21.07.2009 tarihli karar ile taraflar eşit kusurlu kabul edilerek her iki tarafın boşanma davalarının kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, kararın davacı kadın tarafından "kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, gerekçe, tazminatlar ve nafakalar yönünden" temyiz edildiği, kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmünün ise taraflarca temyiz edilmeyerek 27.10.2009 tarihinde kesinleştiği; böylece bu tarih itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin "boşanma" ile sona erdiği, davacı kadının zina (TMK md 161) hukuki sebebine dayalı eldeki bu boşanma davasının 25.11.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....