"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Çocuk 2010 doğumlu ...'nin velayeti 20.03.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile davalı anneye verilmiştir. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine” göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde, çocuklara adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön görmektedir (Söz.m.4)....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra müşterek çocukların anne yanında kaldıkları, babaları ile görüştükleri ve yaz aylarında baba yanında kaldıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan uzman raporunda çocuklardan ... anne yanında mutlu olduğunu, annesiyle kalmak istediğini belirtmiş, özel eğitim ve bakımı gerektiren rahatsızlığı bulunan Mustafa ise kendisi ile yapılan sınırlı iletişimde baba ile kalmak istediğini belirtmiş, uzman ise velayetin anneden alınmasını gerektirir durumun bulunmadığı, velayetin annede kalmasının çocukların yararına olacağı yönünde görüş bildirmiştir. Davalı annenin, velayeti altındaki çocukların fiilen bakım ve gözetimini babaya bıraktığına, velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiğine dair ciddi ve inandırıcı bir delil bulunmamaktadır....
Boşanma kararı ile çocuğun velayeti babasına bırakılmıştır. Anne sağdır ve adresi de bellidir. Velayet görevini ifa edemeyecek durumda olduğunu ilişkin bir iddia ve olgu yoktur. Babada bulunan velayetin kaldırılması talep edildiğine göre davanın anneye ihbar edilmesi, annenin velayeti talep etmemesi halinde veya velayet görevini ifa edemeyeceğinin tespiti halinde çocuğa vasi atanması yoluna gidilmesi gerekir. Davanın anneye ihbar edilmeden sonuca bağlanmasını doğru bulmuyorum. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorun....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayeti, tarafların anlaşmalarına uygun olarak davalıya bırakılmış, karar 09.07.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dava ise 06.02.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk 30.08.2009 doğumludur. Velayet kendisine bırakılan davalı (baba)'nın bu görev ve sorumluluğunu yerine getirmediği, çocuğun yaklaşık iki yıldır davacı (anne) ve anneanne tarafından bakıldığı, bu süre içinde dahi çocuğun bakım masraflarının ve diğer giderlerinin davacı (anne) tarafından karşılandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Velayet görev ve sorumluluğu, bir başkasına bırakılamaz ve devredilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “üstün yararı” (BM. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK md.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md.4/b)’dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Tarafların müşterek çocuğu ...'nın tarafların fiilen ayrıldıkları 06.12.2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığı, mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporunda da velayetin babaya verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....
tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle velayet yönünden de hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, velayetin tespiti, birleşen dava ise, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tarafların gayriresmi birlikteliklerinden 2021 doğumlu müşterek çocuk Feride Uyar'ın dünyaya geldiği, velayetin TMK 337.maddesi gereği davacı annede olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporuna göre, müşterek çocuğun anne ile birlikte yaşadığı, annenin çocuğun bakımını üstlendiğinin rapor edildiği, davacı annenin velayet görevini fiilen yerine getirdiği, davacı annenin velayet görevini kötüye kullandığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, birleşen davanın reddi yerinde görüldüğünden davalı-davacının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
O halde; mahkemece ortak velayet ve müşterek çocuk Selen ile anne-babası arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi konusunda ıslah dilekçesi de gözetilerek, bu hususta müşterek çocuğun görüşünün alınması, yine uzman bilirkişilerden sosyal inceleme raporu alınarak ve dosyada bulunan tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle ortak velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Gösterilen sebeplerle, davacının istinaf talebinin kabulü ile, 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7251 sayılı kanun ile değişik HMK'nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca, davanın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadan veya değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
olmadığını, çocuğun tüm masraflarını babanın karşıladığını, nafakaları da düzenli ödediğini belirterek müşterek çocuğun velayetinin yeniden düzenlenerek velayetin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, velayetin babaya verilmesinin sonucu olarak iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....