TL tutarındaki ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/584 Esas sayılı dava dosyası ile boşanma davası açtığını, sonrasında kadının Sivas'ta boşanma davası açtığını, davacı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle ziynet ve taşınabilir eşyalarını alarak evi terkettiğini, giderken evin anahtarını da götürdüğünü, davalı erkeğin yaşadıklarından sonra eve gitmediğini, eşyalarının evde durduğunu, anahtarı ile girip alabilecekken dava açmasında hukuki yarar olmadığını, düğün sonrası ziynet eşyalarının davacı kadında olduğunu, hazırlıklı olarak evi terk ederken götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının kadın eşe ait olması hususunun doğru olduğunu, ancak uygulama ve Yargıtay içtihatlarında ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayıyla ziynet eşyalarının bozdurulup evin ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde davalı koca düğünde takılan ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulacağını, buna ilişkin Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, 1.602,00....
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; Çayırova Polis Merkezi Amirliğinin 2019/1600 olay numaralı soruşturma dosya evrakları ile whatsapp yazışma ve telefon görüşme kayıtlarını da delil olarak bildirdiği halde Çayırova Polis Merkezi Amirliğinin 2019/1600 Olay numaralı soruşturma dosyası celbedilip incelenmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi davacı tanığı Neslihan Dizman'ın yeminsiz olarak dinlenilmesi, dava tarihi 01/11/2019 olduğu halde bilirkişi raporunda dava tarihinin 02/10/2019 olarak kabul edilip bu tarihe göre değerlendirme yapılması da usul ve yasaya aykırıdır....
olmadıklarını, tanık beyanlarına göre orada 15 adet çeyrek altın ve 2 adet de bilezik takıldığını, geçimsizlikten dolayı Bolu Aile Mahkemesi'nin 2018/95E sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının halen devam ettiğini, bu sürede, davacı ortak konuttan ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini ve yanına sadece kıyafetlerini aldığını, düğünde takılan ziynetlerini ise, ortak yaşadığı konutta bıraktığını, davalı eşten düğünde takılan ve kendisine ait olan ziytenlerinin iadesini istemiş ise de bu konuda herhangi bir yanıt alamadığını, öncelikle davacının adli yardım talebinin kabulü ile davacıya ait 38 adet ziynet eşyasının iadesi ve teslimine, olmadığı taktirde bedelinin ödenmesine, ayrıca davalının mal kaçırma ihtimaline binaen taşınır ve taşınmaz varlıklarına ihtiyaten tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, söz konusu düğünde ve nişanda takılan takıların davacının üzerine takıldığını ve devamında davacının ziynet eşyalarını takıldığı an aldığını, müvekkilinin düğün ve nişan günü dışında söz konusu takıları görme imkanı bile bulamadığını, ziynet eşyalarının davacının iddialarının aksine müvekkili veya annesi tarafından kesinlikle alınmadığını, müvekkilinin dava dilekçesinde iddia ettiği takıların düğünde ve nişanda takılıp takılmadığı konusunda dahi bilgi sahibi olmadığını, tarafların evliliklerinin 4 aydan az sürdüğünü, davacının iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davacının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine " karar verilmiştir....
Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu durumu re'sen gözetir. Boşanma davalarında, usulüne uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, delilleri tartışılarak, iddia edilen hangi vakıaların sabit görüldüğü ve hangi beyanlara itibar edildiği de açıklanmak ve tarafların kusur oranları belirtilmek suretiyle, tarafların tüm talepleri hakkında ve talepler aşılmadan, Anayasa'nın 141 ve HMK'nın 297 maddesine uygun şekilde yargısal denetime elverişli, gerekçeli ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak şekilde karar verilmesi gereklidir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; asıl davanın ve ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi, kendi maddi taleplerinin reddi, ziynet alacağının reddi, iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Ziynet alacağına ilişkin dava yönünden erkek vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 sayılı HMK'nın 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Boşanma ve fer'ilerine ilişkin davalar yönünden erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- a)Ziynet alacağına ilişkin davaya yönelik istinaf başvurusu sebebiyle erkekten peşin alınan 179,90....
Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın ziynet eşyalarının tarafların ayrıldıkları sırada davalı erkeğin kasasında olduğunu, anneannesinin hediyesi olan yüzükleri ve bilekliğinin boşanma görüşmesi sırasında geri verildiğini, diğer düğün takılarının iade edilmediğini ispatlamıştır. Davalı erkek ziynetleri kadının geri alınmamak üzere rızası ile verdiğini ispatlayamamış olmakla iade ile yükümlüdür....