DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı dava dilekçesi ile ziynet ve eşyalar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ziynet ve eşyaların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde ziynet alacağı için 2.000,00TL, eşya alacağı için 1.000,00TL talep etmiş, 14/03/2022 tarihli dilekçesi ile de ziynet alacağı yönünden dava değerinin 27.515,20TL olarak olarak ıslah etmiş, mahkemece eşya alacağı yönünden davanın reddine, ziynet eşyası alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 20.445,00 TL nin 2.000TL sine dava tarihi, 18.445,00 TL sine ise ıslah tarihi olan 14/03/2022 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş, 2022 yılı itibarı ile ziynet alacağı ve eşya alacağı yönünden reddedilen miktarlar yönüyle 8.000,00 TL yi geçmeyen kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir...
-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, davalı tarafça alınıp bozdurulan müvekkileye ait ziynet eşyaları ile davalı yanında kalan ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından 2018/638 esas sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine açılmış bir boşanma davasının bulunduğunu, müvekkili tarafından daha evvel açılan boşanma davası bulunması nedeniyle işbu davanın Pazar 1....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davacının boşanma davası ile davalı karşı davacının boşanma davasının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500 TL tedbir nafakasının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı kadın yararına 8.000 TL maddi tazminat ile 8.000 TL manevi tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı kadının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine," karar verilmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; kusur, nafakalar ve tazminatların az olması ve ziynet talebinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf talebine cevap vermemiştir. Asıl ve karşı dava TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır....
dolayı müvekkilinden ziynet alıp bozdurduğunu, müvekkiline ait dava dosyası ekinde yer alan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün değil ise bilirkişice söz konusu ziynetlerin değerleri belirlendikten sonra dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Asıl dava, TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası, karşı dava ve birleşen dava TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davası olduğu, ayrıca birleşen davada, ziynet ve çeyiz alacağı talebinde bulunulduğu görülmüştür. Dairemizin 2019/1634 E.- 2020/766 K.sayılı ilamı ile, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden, yetersiz gerekçe ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Davacı karşı davalı (kadın) vekili istinaf dilekçesinde, kusur belirlemesi, erkeğin boşanma, maddi ve manevi tazminat talebinin kabulü, kadının boşanma, nafaka, tazminat taleplerinin reddi kararlarının yanlış olduğunu dava ettikleri bileziklerin erkek tarafından duruşma öncesinde teslim edildiğini, ziynet eşyası davası yönünden davanın konusuz kaldığı için vazgeçtiklerini, davacı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine vekalet ücreti verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde; başvurunun esastan reddi ile kararın onanmasını talep etmiştir. Asıl ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle TMK 166/1. maddesi gereğince boşanma davasıdır. Asıl dava içerisinde boşanmanın feri niteliğinde olmayan ziynet davası da vardır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinden iadesi talep edilen ziynet eşyalarının dava dilekçesinde adedinin, cinsinin ve değerinin tek tek belirtilmesi ve hangi kıymetli madenden imal edilmiş olduğunun belirtilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bildirilen ziynet eşyalarının kaç ayar olduğu, kaç gram olduğu, bileziğin eninin kaç santimetre olduğu bildirilmediğinden mahkemece davacı tarafa dava dilekçesini açıklattırılması gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilen hususların ve vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, tarafların boşanmasına ilişkin dava dosyasının incelenmesinde davacının müvekkilden ziynet eşyası alacağı talep etmediği gibi bu hakkını da saklı tutmadığının anlaşıldığını, davacı tarafça ziynet eşyası alacağı talebi saklı tutulmadığından boşanma kararı kesinleştikten sonra müvekkilden ziynet eşyası alacağı talebinde bulunamayacağını, davacının dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının düğünde kendisine takıldığına ilişkin ispat yükünün davacıda olduğunu, düğünden...
100,00 TL ziynet bedelinin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asıl ve karşı dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı davacı kadının ziynet eşyası davası da vardır. İlk derece mahkemesince, daha önce verilen karar istinaf incelemesinden geçmiş, karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yıllık nafaka artışı talebi konusunda karar verilmemesi ve ziynet eşyası alacağı davası yönünden kararın kaldırılmasına dair karar verilmiş, yine boşanma ve ferilerine ilişkin diğer yönlerden verilen kararın temyiz edilmesi üzerine istinaf kararı onanmıştır. HMK 26/1.madde gereğince, "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." TMK 176/son madde gereğince, "Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir."...
Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240 ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2020/944 ,K 2020/5388 sayılı 24/09/2020 tarihli kararları incelendiğinde görüleceği üzere düğünde takılan ziynetlerin kadına bağış hükmünde ve kadının kişisel malı olduğuna ilişkin eski Yargıtay uygulamasından dönüldüğü görülecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....