WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar 17.7.2003 tarihinde evlenmiş, 24.1.2005 tarihinde koca tarafından açılan boşanma ve ferilerine dair davanın kabulüne ilişkin hükmün boşanmaya ilişkin bölümü 12.9.2007 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. Temyiz incelemesine konu davanın davacısı- boşanma dosyasında davalı sıfatını taşıyan ..., boşanma davasına cevaplarını bildirirken, boşanmaya karar verilmesi durumunda evlilik birliği içinde koca adına edinilen araç için katılma alacağı ve evlilik birliği içinde satıldığını bildirdiği kişisel eşyalarına (takılarına) yönelik alacak isteğinde bulunmuş, boşanma davası ile birlikte görülen ziynet eşyalarına ilişkin talebi bakımından usule uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm 27.7.2009 tarihinde kesinleşmiştir....

    Davacı kadın, feragatle sonuçlanan davadan sonra yeniden boşanma ve ziynet alacağı talebiyle dava açmış ve bu kez mahkemece daha önce açılan davada feragat edildiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Her ne kadar Elazığ 1. Aile Mahkemesi’nin 05/02/2018 tarih ve 2017/783 E., 2018/40 K. sayılı kararı tarafların istinaf etmemesi üzerine kesinleşmiş ise de; daha önceden açılan davada kadının 26/01/2018 tarihli feragat dilekçesinin boşanma davasına ilişkin olduğu, ziynet davasına ilişkin açık bir feragat beyanının olmadığı görülmüştür. Diğer yandan, davacı kadının evlilik birliğinin yürütülmesi amacıyla eşi ile birlikte yaşamaya başlamış olması sebebiyle davasından feragat ettiği anlaşılmaktadır. Davacı kadının o zamanki davranışı tartışılmayacak derecede hayatın olağan akışına uygundur....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve ziynet davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek tarafından 02.06.2014 tarihinde boşanma, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, cevap ve karşı dava dilekçesiyle 10.11.2014 tarihinde karşı boşanma ve ziynet alacağı davası açılmıştır. Mahkemece, erkeğin kusurları yazılmak suretiyle boşanma davasının ve ispatlanamadığından bahisle kadının ziynet davasının reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Dinar Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi TARİHİ : 21/05/2015 NUMARASI : 2014/332-2015/214 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar arasındaki davacı-davalı kadının "boşanma ve ziynet alacağı" davası ile davalı-davacı erkeğin "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece her iki boşanma davasının ve ziynet alacağı talebinin reddine dair verilen ilk hüküm taraflarca reddedilen kendi davalarına yönelik olarak temyiz edilmiş, Dairemizce hüküm davacı-davalı kadının reddedilen boşanma davasına münhasır olarak bozulmuş...

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 350 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yine kadın yararına 5.000 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, yine kadının ziynet alacağı davasının da kabulüne karar verilmiştir.Davalı erkek tarafından her iki davaya yönelik...

          Dosya kapsamı itibariyle tarafların 2000 yılında evlenmeleri sırasında davacı eş tarafından 14.11.2000 tarihinde dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının yer aldığı ziynet eşya listesi düzenlenerek, listenin doğruluğunun muhtar ve azalarca tasdik olunmasından sonra, davalı ve davalının babası ...'ye teslim edilmiştir. Davacı senette belirtilen eşya ve ziynetlerin evden ayrılması sırasında davalı yanın yedinde kaldığını iddia etmekte, davalı taraf ise ziynetlerin davacı tarafından götürüldüğünü ve kendisinin uhdesinde bulunduğunu savunmaktadır. Mehir senedi içeriğine göre, dava konusu edilen çeyiz ve ziynetler davalı eş ve babasına teslim edilmiştir. Taraflar arasında ......

            hakları saklı kalmak kaydıyla cins ve kıymeti belirtilen ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            , şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağına karar verilmesini talep ve davaya etmiştir....

            Olayımıza gelince; Davalı, davacı eşin sadakatsiz ve güven sarsıcı eylemlerini Borçlar Kanunu'nun 244/2 maddesindeki (bağışlayana karşı mükellef olduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir riayetsizlik) sayarak evlenirken davalıya bağışladığı ziynetlerin davacı tarafça iadesinin istenemeyeceğini savunmuştur. Taraflar arasında görülen Uşak Aile Mahkemesinin 2008/1141 esas ve 2010/733 karar sayılı kesinleşmiş boşanma ilamı incelendiğinde “...davacı kadının evlilik birliği içinde henüz boşanma gerçekleşmeden başka bir erkekle kaçıp duygusal ilişki yaşadığı,böylece davacı kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihlal eden ağır kusuru bulunduğu...” kabul edilerek boşanmaya karar verildiği görülmüştür. Kesinleşmiş boşanma ilamı ve boşanma gerekçesi karşısında davacı kadının davalı eşe karşı sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun ve Borçlar Kanunu'nun 244.maddesi gereğince davalı koca yönünden bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; her iki boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının ziynet eşyası alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı (kadın)'ın her iki boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Toplanan delillerden, mahkemece taraflara kusur olarak atfedilen olaylar yanında, davacı-davalı (koca)'nın eşini silahla tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadın da dava açmakta haklıdır....

                UYAP Entegrasyonu