DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kendi boşanma davası ile ziynet ve eşya alacağı davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı erkek tarafından terk hukuki sebebine dayalı (TMK m. 164) boşanma davası açılmış, erkeğin davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına hükmedilmiştir....
-3- Kesinleşen boşanma davasında verilen hüküm ve bu hükme esas alınan tanık beyanları ile iş bu davada dinlenilen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadının, davalı kocadan gördüğü şiddet nedeniyle ziynet eşyalarını alamadan müşterek evden ayrılarak ailesinin yanına sığındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı kadın tarafından davaya konu ziynet eşyalarının davalı kocada kaldığının ispat edildiği gözetilerek, dava konusu ziynet eşyaları ve değerlerinin belirlenmesi suretiyle ulaşılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi ile ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıolup, bozmayı gerektirmiştir. Bundan ayrı, çeyiz eşyaları yönünden ise, davacının dava açarken tercih hakkı bulunmaktadır. Eşyaların aynen teslimini isteyebileceği gibi bedelini de isteyebilir....
-TL maddi ve uğramış olduğu psikolojik şiddet nedeniyle 50.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesini, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olduğundan ve herhangi bir geliri bulunmadığından dava tarihinden itibaren 1.000,00.-TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece; "Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler bu birliğin mutluluğunu elbirliği ile sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır. Evlenmekle eşler ruhsal, bedensel ve ekonomik açıdan çocukları ile birlikte bir birliktelik oluştururlar. Bu unsurlardan birinin eksikliği, eşler arasında duygu ve düşünce birliğinin zayıflaması, keza ortadan kalkması, sevgi ve saygının yerini hakaret, saldırı, kin ve nefret alması birliğin temelinden sarsıldığını gösterir....
Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir. Artık, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür"....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, ziynet alacağından kaynaklanan maddi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Anlaşmalı boşanma davası (TMK m. 166/3) dışında davalının davayı kabul beyanı hukuki sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3). Davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir....
Dava konusu 30.000 TL ziynet alacağına ilişkin olup, bölge adliye mahkemesine ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi ve tazminatların reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Mahkemece taraftarın eşit kusurlu olduğu kabul edilerek kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakaların miktarı, manevi tazminatın reddi, ziynet alacağının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı koca tarafından ise kabul edilen boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar vekille temsil edildiğinden; boşanma talebinin fer'i (eki) olmayan, bağımsız talep (dava) niteliğindeki ziynet alacağı davası nedeniyle, alacağın kabul edilen bölümü üzerinden davacı; reddedilen bölümü üzerinden de davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin tabii olmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi ve ziynet alacağının kısmen kabulü yönünden; davalı erkek tarafından ise ziynet ve boşanma davalarının kabulü, kusur belirlemesi, maddi tazminatın miktarı ve manevi tazminatın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre...
İstinaf Sebepleri Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-k.davalı kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin boşanma davasının kabulü gerektiğini belirterek; kadının kabul edilen boşanma ve ziynet alacağı davaları ile erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, bu hususta yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine; erkeğin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....