Bu hüküm nedeniyle mal rejiminin paylaşımına ilişkin dosya tefrik edilmiş ve Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/103 Esasına kaydı yapılarak yargılamaları bu dosya üzerinden yapılmış ve karara bağlanmıştır. Davalı taraf boşanma dava dosyasında davanın tümü ile birlikte reddini savunmuştur. Ayrı bir esasa kaydı yapılan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin iş bu dosyada ise: evlilik birliği içerisinde herhangi bir menkul ve gayri menkul mal edinilmediğini iş bu davanın da reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı taraf davasını kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; taraflar 09.10.2002 tarihinde evlenmiştir. Davacı ... Kuru'nun 25.01.2011 tarihinde açmış olduğu boşanma davası kabulle sonuçlanmış ve temyiz edilmediğinden 04.11.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Kural olarak, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır....
Aynı Kanunun 225/2. maddesine göre de; evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; 10.01.1974 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan boşanma davasıyla 19.06.2003 tarihinde sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca, mal rejiminin sona erdiği tarihte 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlükte bulunduğundan görülmekte olan davada Aile Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....
plakalı aracın ve bankalarda bulunan hesapların ise eşler arasında mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı ........2000 tarihinden çok sonra yukarda açıklanan tarihlerde edinildikleri ve hesapların açıldığı belirlenmiştir. TMK'nun 225/.... maddesi uyarınca eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermektedir. Bu tarihten önce edinilen mallar, mal rejimi davalarında tasfiyeye tabi tutulmaktadır. Boşanma davasının açıldığı ve mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra edinilen mallar ise, mal rejiminin tasfiyesine esas alınmaz ve bunlara ilişkin uyuşmazlıklar 6098 sayılı TBK'nun genel hükümlerine göre genel mahkemelerde bakılmaktadır....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu edilenlerden davalı adına kayıtlı.... Bankası mevduat hesabının eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.10.2003 tarihinde açıldığı ve boşanma dava tarihi itibariyle hesapta 40.861,06 TL bulunduğu, dava konusu edilen diğer hesabın ise ...ta 05.01.2009 tarihinde açıldığı ve 11.09.2009 tarihi itibariyle 83.644,34 TL hesapta para bulunduğu ve paranın boşanma davasından önce çekildiğinin 14.06.2010 tarihli celse alınan beyanı ile davalının kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....
Taraflar 12.09.1997 tarihinde evlenmiş, 31.05.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.07.2005 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu Malatya’da 2564 ada 1 parselde bulunan 6 numaralı mesken 01.02.2000 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına tescil edilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava, katkı payı alacağına ilişkindir....
Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı, protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından mal rejimi tasfiye alacağı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 03/02/2015 tarihli ilk hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.06.2016 tarih, 2016/12133 esas ve 2016/12516 sayılı kararı ile “Kadının maddi tazminat talebi, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesinden kaynaklanan maddi tazminat talebi olmayıp, mal rejimine ilişkin olup, nispi harca tabidir....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve değer artış payı ..... ve.... aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Aile Mahkemesi'nden verilen 10.10.2013 gün ve 5/1381 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde ileri sürdüğü evle ilgili olarak katılma alacağı ve eve yapmış olduğu tamiratlarla ilgili olarak değer artış payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Somut olayda; taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 28.09.2018 tarihinde sona ermiştir. Davacı taraf 11.03.2019 tarihinde banka havalesiyle davalının borcunu ödediği ve ödediği bu borca ilişkin talepte bulunduğuna göre, bu tarih mal rejiminin tasfiye tarihinden sonraki bir tarih olduğundan, bu alacak-borç ilişkisi nedeniyle taraflar arasında 4721 sayılı TMK'nun mal rejiminin tasfiyesine ilişkin mal rejimi hükümleri uygulanmaz....
KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davasında davacı eşin; -taşınır mal -taşınmaz mal -maddi tazminat -manevi tazminat -tedbir nafakası -yoksulluk nafakası konularında beyanı alınmışken davalı eşin bu konularda ifadesi alınmamıştır. Davacının özellikle taşınır mal ve taşınmaz mal isteminin bulunmadığı hususu hüküm fıkrasında gösterilmemiştir. Oysa bu anlatım mal rejiminin tasfiyesi davasında temyiz eden davalı kadın yararına kazanılmış bir haktır. Davacı koca bu haklarından feragat etmiştir. Diğer fer'i hükümlerde hüküm fıkrasına alınmamıştır. Davalının, hükmü temyizde hukuksal yararı ve haklılığı söz konusudur. Hükmün açıkladığım gerekçelerle bozulmasına düşünüyorum....