AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2019 NUMARASI : 2017/708 ESAS, 2019/970 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı-davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı/karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; davalıyla 17/06/2013 tarihinden bu yana evli ve 15.05.2014 ve 17.09.2015 doğum tarihli müşterek iki çocuklarının olduğunu, evliliklerinin ilk günlerde başlayan fikri ve ruhi uyuşmazlıkların tüm iyi niyetlerine rağmen artarak devam ettiğini, bu nedenlerin birlikteliği çekilmez hale getirdiğini, kendisinin Türkmenistan'lı olduğunu, eşiyle orada tanıştıklarını, davalının evlenmek vaadiyle onu Türkiye'ye getirdiğini, evlendikleri...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün her iki boşanma davası ile mal rejiminin tasfiyesi talebi yönünden temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 3.5.2011 günü duruşmalı temyiz eden ... ... ... vekili Av. ... ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Uyuşmazlık konusu aracın ise davalı adına trafik siciline tescili tarihinin belirlenerek taraflar arasında hangi mal rejimine tabi dönemde alındığının tespiti ve uygulanması gereken zamanaşımı süresinin saptanması ile sonucuna göre araç bakımından davaya devam edilmesi gerekir. Mahkemece, boşanma dava dosyasının, aynı hususta daha önce açıldığı ve kesin hüküm teşkil ettiği öne sürülen dosyanın getirtilmesi, nizalı aracın edinim tarihinin tespiti, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerinin toplanması ve uyuşmazlığın esası bakımından karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların edinildiği tarih itibariyle uyuşmazlığın 01.01.2002 tarihinden önceye ilişkin olduğu gözden kaçırılarak, aracın ise edinim tarihi belirlenmeksizin yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2).Eşler, evlendikleri tarihten 4721 s.TMK.nun, yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 02.11.2009 tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s. K.nun m. 10, TMK.nun 202. m.).Toplanan deliller ve dosya kapsamından, tarafların boşanma dosyasına verdikleri ortak imzalı dava dilekçesinde, dava konusu 815 ada 24 parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının davacı ...’ya devri konusunda anlaştıklarını açıkladıkları, duruşma sırasında hakim huzurunda aynı yöndeki beyanlarının tutanağa geçirildiği, HUMK.nun 151. (HMK.nun m.154, 155) maddesi gereğince beyanlarını imzalarıyla onayladıkları anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşler arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğine göre kural olarak, açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanıp kesinleşmedikçe, mal rejiminin tasfiyesinin yapılamayacağını, bu durum karşısında mal rejimi davalarının ancak açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve kesinleşmesinden itibaren zamanaşımı süresi içerisinde açılması mümkün olduğunu, hakkın, açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve kesinleşmesiyle doğacağını, boşanma davasının reddi halinde mal rejimi davasının görülebilirlik ön koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bu kapsamda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Aydın 1....
Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 22.06.1996 tarihinde evlendikleri, 28.12.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 12.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesi gereğince yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, dava konusu 18 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki nizalı 40 nolu bağımsız bölümün edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 22.12.2006 tarihinde satış suretiyle davalı eş adına tescil edildiği,...
Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır....
Eşyalar davalı eşte kalacak bundan başka tarafların karşılıklı birbirinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur" şeklinde düzenlendiği, duruşmadaki imzalı beyanlarında "Davacının 30.000 TL ödemesini kabul ettiğini, evlilik birliği içinde edindikleri ev eşyalarını paylaştıklarını, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyalarını aldıklarını" belirtikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları uyarınca ev eşyaları ile çeyiz, ziynet ve kişisel eşyalarını paylaşmış olduklarını belirttiklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Protokoldeki düzenleme, boşanma davasındaki taraf beyanlarından mal rejimine ilişkin açıkça bir anlaşma olduğu sonucu çıkarılamaz. O halde, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine alacak talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 179. maddesi hükmüne göre, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 225/2. maddesine göre de; evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; 31.07.1993 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan boşanma davasıyla 12.02.2007 tarihinde sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır....