İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış(TMK 162), Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163) ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması ( TMK 166) hukuki nedenlerine dayalı olarak açılan boşanma davasının ayrı ayrı reddine, Davacının boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan maddi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı kadın, dava dilekçesinde iyi niyetli olarak davalı için borçlandığını ve borçlanmalar sebebiyle hakkında icra takibi başlatıldığını beyanla 300.101,32 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, 07/09/2021 tarihli dilekçesi ile de maddi tazminat talebinin boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığını belirtmiştir....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir" TMK'nın 162. maddesine göre; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur". TMK'nın 163. maddesine göre; "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir"....
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. TMK'nun m. 236/2 "Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Somut olaya gelince; eşler, 02.11.2002 tarihinde evlenmiş, 13.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasında TMK'nun 166/1-2 maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve TMK'nun 163.maddesinde düzenlenen "haysiyetsiz hayat sürme" sebeplerinin gerçekleştiğinden bahisle verilen davanın kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son)....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve fer’ileri, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK md. 166), olmadığı takdirde onur kırıcı davranış ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK md.163), olmadığı takdirde pek fena muamele (TMK md. 162) ile olmadığı takdirde zina (TMK md.161) nedenleri ile boşanma ve fer’ileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin, kendisinin reddedilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı kadının davası münhasıran “haysiyetsiz yaşam sürme” (TMK m. 163) sebebine dayalı olarak açılmıştır. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK.md.26). Delillerin bu çerçevede değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2018/1680 ESAS 2020/1218 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/285 KARAR NO : 2021/293 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NEVŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2018/777 2020/728 DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı birleşen dosya davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Tarafların 05/05/2015 yılında tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu tarihte davalının boşanma konusundaki ısrarlı taleplerine müvekkilinin bir anlam veremediğini, davalının bu tarihte açtığı Nevşehir Aile Mahkemesinin 2015/292 Esas 2015/335 Karar sayılı anlaşmalı olarak boşandığı davada herhangi...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/285 KARAR NO : 2021/293 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NEVŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2018/777 2020/728 DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı birleşen dosya davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Tarafların 05/05/2015 yılında tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu tarihte davalının boşanma konusundaki ısrarlı taleplerine müvekkilinin bir anlam veremediğini, davalının bu tarihte açtığı Nevşehir Aile Mahkemesinin 2015/292 Esas 2015/335 Karar sayılı anlaşmalı olarak boşandığı davada herhangi...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı/k.davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı/k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yetki itirazını gerekçe göstermeden reddetmesi ile, kusur tespitinin hatalı olduğunu, hatalı kusur tespitine bağlı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanma sebebi hukuken yanlış tespit edildiğini, hükmün maddelerinin birbiri ile çeliştiğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacının davasının tüm talepleri ile birlikte reddine, karşı davalarının tüm talepleri ile birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı davanın ise, zina, haysiyetsiz yaşam sürme ve sadakatsizlik sebebiyle boşanma davası olduğu anlaşılmıştır....
CEVAP Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin açtığı davanın reddine, karşı davanın kabulü ile öncelikle tarafların zina nedeni ile boşanmalarına, mahkeme aksi görüşte ise haysiyetsiz yaşam sürme nedeni ile boşanmalarına, her iki sebep mahkeme tarafından kabul edilmezse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....