WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

    Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Yükümlülüklerin Değiştirilmesi-Kaldırılması KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Taraflar Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 01/11/2018 gün ve 2018/5794-2018/12237 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan İrtifa Hakkı Düzenlemesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 17/01/2019 gün ve 2018/2254-2019/360 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, anlaşmalı boşanma takibe konu protokolünden kaynaklanan cezai şartın menfi tespitine karar verilmesi olmadığı takdirde takibe konu bedelde indirim yapılmasına ilişkin olup, 07.04.2015 tarihinde açılmıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Bu sebeple boşanma protokolünden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmesi aşamasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda, boşanma protokolünde yazılı olan hususların özel hukuk sözleşmeleri gibi yorumlanması olanağı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi kapsamında yer alan protokolde taraflardan birinin edimini yerine getirememesi veya getirmemesi, boşanma kararının dayanağı olan protokolün geçersizliği ile diğer tarafın edimlerinin iptalini isteme hakkını vermez. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir....

            Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; davalının boşanma kararında 6.maddede belirtilen yükümlülüğüne uymadığını, gerekçede belirtilen Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından onanan ilamın "ilamlı icra takibi yapılamayacağına" yönelik olduğunu, mahkemenin boşanma protokolü ve boşanma ilamını değerlendirilmesi gerektiğini, çocuğun eğitim, öğretim, sosyal faaliyetlere ilişkin tüm giderlerini üvey babasından istemek zorunda kaldığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan yükümlülük nedeniyle yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Tarafların boşanmasına ilişkin Ümraniye 3....

            Nolu celse ara kararı ile "1- Davanın eşler arasında gerçekleşen anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacak davası olup, taşınmazın 3. Kişi olan davalı T5 adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla itirazın kabulüne, taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına" karar verilmiştir. Davacı vekili 03/05/2023 havale tarihli talep dilekçesi ile davalıların maliki oldukları gayrimenkule ve taşıta teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği ve ilk derece mahkemesinin 03/05/2023 tarihli ara karar ile "1- Davacı vekilinini talebinin kısmen kabulü ile 34 XX 363 plaka sayılı aracın davalı T3 adına kayıtlı olması koşuluyla dava süresi boyunca ihtiyati haciz konulmasına, sair istemlerin REDDİNE" karar verilmiştir. Davacı kadın vekili; yerel mahkemenin 11/01/2023 tarihli 1. Nolu celse ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin reddi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

            Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, müşterek çocuk yönünden aylık 800 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, kendisi için davacıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden alacak talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini, 28/06/2022 tarihli protokolünün onaylanmasını, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, müşterek çocuk yönünden aylık 800 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, kendisi için davacıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden alacak talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini, 28/06/2022 tarihli protokolünün onaylanmasını, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....

            İcra Dairesinin 2012/8385 sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine, (belirsiz alacak davası açtığını belirterek) kendisinden haksız olarak tahsil edilen şimdilik 1.000,00 TL'nin ve %20 oranından az olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının, kızı ile evli iken kendisinden 5.000,00 TL nakit para ile 3 adet 22 ayar 84 gram bilezik aldığını, bileziklerin takip tarihindeki değerinin 5.418,00 TL olduğunu, paranın verildiği 30/05/2008 tarihinden itibaren işlemiş faizin 1.845 TL olduğunu, bu nedenle toplam 12.263,72 TL üzerinden takip başlattığını, davacının boşanma protokolünden sonra borcunu ödeyeceğini tanıklar huzurunda taahhüt ettiğini, davanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu