Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 28.11.2013 gün ve 708-627 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık Eczane Protokolünden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, boşanma protokolünden kaynaklı cezai şart nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince dava kabul edilerek itirazın iptaline, takibin aynen devamına, davalıdan icra inkar tazminatı alınmasına hükmedilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, doğmamış haktan feragat edilemeyeceği, mal rejiminin tasfiyesinin, boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm doğuracağı, davacı erkeğin beyanının feragat niteliğinde olmadığı ancak feragat olarak nitelendirilecek olsa dahi protokolün boşanma kararının kesinleşmeden imzalanması nedeniyle yine feragatın hüküm ifade etmeyeceği, zira protokol içeriğinin de açık ve kesin olmadığı, davalı kadının boşanma kararı kesinleşmeden mal kaçırma maksadıyla hareket ettiği, davacı erkeğin mal rejiminden doğan haklarından feragat etmediği, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolü uyarınca müvekkilinin emekli maaşının davalı tarafından çekilmesi için noterden vekaletname düzenlenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkiline protokol tarihinde emekli maaşı tahsisi yapılmadığını, verilmiş bir vekaletnamesinin de olmadığını, davacının nafakanın kaldırılması için dava açması üzerine davalının dava konusu bonoya dayalı icra takibi yaptığını, bononun tanzim tarihinin anlaşma protokolünden iki gün önce, boşanma davasından üç gün önce olduğunu, davalı ile aralarında bono tanzimini gerektirecek para alışverişinin olmadığını, borçlanma kastıyla bono vermediğini, bononun boşanma davası sırasında teminat amacıyla davalıya verildiğini belirterek takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini, haciz baskısı...
un da vefat etmesi sonucunda davaya kızı Kader Atakul Akyol'un da katılmasıyla gerçekleştiğini, davacı tarafın dilekçede belirttiği üzere yapılmış bir protokolün varlığı, ilgili mahkemenin ilamında bahsedilmediğini, buna göre 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 184 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca değerlendirildiğinde boşanma veya ayrılığın fer'î sonuçlarına ilişkin anlaşmaların, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmayacağını, söz konusu yapılan anlaşma bu madde çerçevesinde geçersiz sayılması gerektiğini, bu hususlar çerçevesinde her ne kadar davacı tarafça iddia edilen şekilde bir anlaşmalı boşanma protokolünün varlığından bahsediliyor olsa da boşanma davasının sonuçlanmasıyla hazırlanan Mahkeme ilamında bu protokolün yer almamasından dolayı taraflarınca böyle bir protokolün varlığının kabul edilemeyeceğini, boşanma davası esnasında ..., protokolün mahkeme ilamında yer almadığını istinaf yolu ile düzelttirebilme hakkına da sahip olduğunu, ancak bu konuda...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; tarafların boşanmadan önce evlilik birliği içinde edindikleri ve boşanma protokolü ile davalı kullanımına tahsis edilen konutun haksız olarak kullanıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkidir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.02.2011 gün ve 382-28 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık eczane protokolünden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Dava, davacı ile dava dışı ...arasında yapılan 26/01/2011 tarihli taşınmaz devir protokolünden kaynaklanmakta olup, davalı müteahhit tarafından alacağın temliki hükümlerine göre devredilmiş bir taşınmaz bulunmamaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ltd.Şti,nin ise 6.369,63TL borcunun bulunduğunun bildirildiği ancak bu borcun borç tasfiye protokolünden önce mi sonra mı doğduğunun yazı içeriğinden anlaşılmadığı, 01.12.2011 olan dava tarihi itibariyle protokolden kaynaklı borç kalıp kalmadığı, borç varsa ne kadarının ana para ne kadarının faiz olduğunun belirlenemediği (Yargıtay bozma ilamında belirtilen şekilde tespit edilemediği) rapor edilmiştir, Davacı yana tasfiye protokolünden sonra yapılan ödeme varsa buna ilişkin delillerini sunması için kesin süre verilmiş ise de söz konusu ödemelerin tamamının banka kayıtlarında mevcut olacağından, davalı bankaca davacının tasfiye protokolü çerçevesinde ödemelerin tamamlanıp tamamlanmadığının tereddüte yer verilmeyecek şekilde cevaplaması gerekmektedir....
Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.Somut olayda, mahkemece davacı banka ile davalı borçlu arasındaki sözleşmenin tarihinin boşanma tarihinden sonra olmasına ve ödenmeyen taksitlerin tarihi itibari ile borcun muaccel olduğu tarih itibari ile boşanma protokolü gereği verildiği anlaşılan taşınmazlara ilişkin tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir....