WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-k.davalı kadının dava açmakla ayrı yaşamaya hak kazandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda, ağır ve eşit kusurlu olmadığı, çalışmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla kadın yararına TMK’nın 169. maddesi uyarınca tedbir nafakası takdiri isabetli ise de yoksulluk nafakası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile Dairemizce bu konuda HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereği esas hakkında hüküm tesisine karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarları ve katkı payı alacağı davası hakkında hüküm kurulmaması yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan tazminatlar, nafakalar ve velayetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın tarafından, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulünce ileri sürülmeyen ve dayanılmayan, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair vakıanın, davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurlu kabul edilmesinde bir isabetsizlik...

    Aile Mahkemesi TARİHİ : 29/06/2015 NUMARASI : 2010/457-2015/381 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek, Sivas Aile Mahkemesinin 2010/707 esas ve 1258 karar sayılı dava dosyası ile boşanma davası açmış, 21.12.2010 tarihinde davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ile birleştirilerek bu dosya içerisine alınmıştır. Hal böyle iken, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; davalı-davacı kadın tarafından açılmış boşanma davası olmadığı halde "... ve ...'nın birbirleri aleyhine karşılıklı açtıkları boşanma davasının kabulü ile, tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına," karar verilmiş, davalı-davacı kadının birleşen nafaka davası ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Davalı-davacı kadının boşanma davası olmadığı halde davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi ve birleşen nafaka davası ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması kanunun açık ihlali mahiyetinde görüldüğünden, usul ve kanuna aykırı hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Davalı baba ile ortak çocuk Ali Kıvanç arasında günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması doğru olmadığı gibi, tarafların ayrı şehirlerde yaşamaları halinde çocukla baba arasında her ayın belirli hafta sonları, aynı şehirlerde yaşamaları halinde ise yarıyıl tatillerinde kişisel ilişki kurulmaması babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

          Bu bağlamda mahkemece, temyiz incelemesinde, bozma sebebine göre kadının açtığı boşanma davasında boşanma hükmü incelenmediğinden inceleme kapsamı dışında kalan boşanma davası bakımından yeniden hüküm kurulması gerekirken, bozma sonrası verilen 20.09.2016 tarihli ikinci kararda kadının açtığı boşanma davasına ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2018 (Salı)...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma ve nafakalar bakımından istinaf talepleri bulunmadı ğını belirterek velayet ve kişisel ilişki kurulmaması bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; evlilik birliğinin temelinsen sarsılması hukuksal sebebine dayalı (TMK 166/1- 2) boşanma ve ferilerine yöneliktir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek tarafından boşanma ve nafaka yönünden istinaf taleplerinin bulunmadığı belirtilerek velayet ve kişisel ilişki bakımından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir (TMK m.166/4). Eldeki davaya dayanak olan ve davacı tarafından daha önce açılan Kastamonu 1....

            çocuğa babaannesinin yanında yediği her şeyi zorla kusturduğunu, kavgacı yapısıyla işten çıkarıldığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından, kabul edilen boşanma ve reddedilen ayrılık davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı- davalı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu olup, davalı-davacı kadının kusurlu bir davranışı kanıtlanmamıştır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu