O halde davacı kadının zinaya dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmadığı ” gerekçesi ile bozulmuş, bozma sebebine göre davalı erkeğin yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının boşanma davasının kusur belirlemesi ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları ile kadının mahkemece kendisine yüklenen kusur ve tazminat miktarlarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece; bozma sonrasında “Davanın her iki boşanma sebebi yönünden kabulü ile, TMK m. 161 ve 166/1 maddeleri gereğince davalının subut bulan zinası ve evlilik birliğinin güven sarsıcı davranış ve sadakatsizlik sebebiyle temelinden sarsılması” nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161) kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eşine ve çocuğuna ilgisiz davranışlar sergileyen, eşine başkalarının yanında hakaret ve küçümseyici sözler söyleyen, boşanma isteğini dile getiren, eşine psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin duruşmalarda boşanmak istemediği beyanının karşı davadan feragat niteliğinde olduğu anlaşıldığından asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağının kabulüne, erkeğin karşı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmaya karar vermek için (TMK m.166/1- 2) davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir. Davalı için kusur sayılabilecek tüm davranışlar affedildiğine göre davalı kusursuzdur. O halde, mahkemece davacı erkek tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği yerde davanın kabulü doğru bulunmamıştır." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 12/02/2018 tarihli 2016/11205 Esas sayılı ilamı) TMK.'nın 166/1 maddesine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ortak yaşamın çekilmez hal alması, evliliğin devamına imkan kalmaması, boşanmaya yol açan olaylarda davalının az da olsa kusurunun bulunması gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddi gerekir....
Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 168.maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, mahkememizin davacının yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. TMK' nın 166/1 hükmü gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 166. Maddesine dayanan boşanma davasının kabulü için evliliğin tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması, davalı eşin az da olsa kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder....
bir tarihin de olmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, toplanan delillerin zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ispatı için yeterli olmadığı İlk Derece Mahkemesince davacının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin vermiş olduğu kararın isabetli olup hatalı kusur belirlemesinin yukarıda izah edildiği şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesince verilen gerekçeli kararın hüküm bölümünde 166/1 maddesi yerine 161 maddesi şeklindeki yazım hatasının İlk Derece Mahkemesince davalı erkek vekilinin 14.02.2022 tarihli dilekçesi üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un (6100 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi gereğince tashihinin de usul ve yasaya uygun bulunduğu belirtilmiştir...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının eşinin elini ısırıp eşyalarını camdan attığı, hakaret içerikli sözler söylediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir, yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının davasının feragat nedeniyle reddine, çocuğun yurt dışına çıkışının engellenmesine dair ara kararın karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DAVA ... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 1992 yılında evlendiklerini, ortak reşit iki çocuklarının bulunduğunu, müvekkili olan davacı erkeğin Dubai'ye çalışmaya gittiğini, döndüğünde davalı kadının kendisine ilgisiz davrandığını, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, sürekli davacıyı terslediğini, aşağıladığını, ortak hayatın çekilmez hale geldiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Davacı-karşı davalı kadın tarafından, zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma davası açılmış, mahkemece, kadının zina (TMK m. 161), erkeğin onur kırcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı boşanma davalarının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebine ( TMK m. 166/1) dayalı boşanma davalarının ise kabulüne karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK'nın 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....