Aile Mahkemesinin 2020/643 Esas 2020/548 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu anlaşmalı boşanma kararı ile müşterek çocuk Nebahat Selen Kaya'nın velayetinin davalı annesine verildiğini, çocuğun yaşı küçük olması sebebiyle müvekkilin velayetin anneye verilmesini kabul ettiğini, davalı kadının müşterek çocukla müvekkil babanın görüşmesini engellediğini, velayet hakkını kötüye kullandığını,davalı kadının başka bir erkekle resmi nikah olmadan evliymiş gibi yaşadığını, küçüğün bu ortamda yaşamasının uygun olmadığını, davalı kadının sürekli çocuğu babadan kaçırdığını ve görüşmelerine engel olduğunu, davalının ileri derecede psikolojik problemlerinin bulunduğunu, halen devlet hastanesinde tedavi gördüğünü ve ilaç kullandığını, bu hususun müşterek çocuk bakımından olumsuzluk teşkil ettiğini, bu nedenle davanın kabulü ile müşterek çocuğun velayet hakkının anneden alınarak müvekkile verilmesine, müşterek çocuk lehine 500,00- TL. tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, yargılama...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1086 KARAR NO : 2021/1505 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELMADAĞ ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2019/316 ESAS - 2021/345 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Kaldırılması/Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asıl dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle; boşanma sonucu velayeti kendisine bırakılan kızı Zehra Çakır'ın velayetinin kendisinden alınarak, çocuğun devlet yurduna verilmesine karar verilmesi ni talep ve dava etmiştir. Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
O halde kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece; ortak çocuklar 26.10.2011 doğumlu Ilgın’ın velayeti, "Küçüğün yaşı nedeniyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu gerekçesiyle davalı- davacı anneye bırakılmıştır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gerekecektir. Yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, küçüğün babaannesi tarafından davalı babaya karşı açılmıştır. 05.11.2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile küçüğün velayeti davalı babaya bırakılmıştır. Dava, küçük üzerindeki velayetin kaldırılmasına ilişkin olduğuna göre velayet kendisine bırakılmayan anneye husumetin yöneltilmesi gerektiği düşünülmeden, hukuki dinlenilme hakkına engel olacak şekilde (HMK m. 27) eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Davada, davalı baba, anne ve küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davalı anneye bırakılan ortak çocuklardan 23.02.1999 doğumlu ...’in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Davacı-karşı davalı, boşanma ile velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılan ortak çocuk 03.01.2003 doğumlu ....'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde çocukla aralarında kurulan kişisel ilişkinin artırılmasını talep etmiş, mahkemece "asıl davanın kısmen kabulüne" şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece kurulan hükümde davacı-karşı davalının terditli olarak açtığı davada hangi talebinin kabul edildiği, hangi talebinin reddedildiği anlaşılamamaktadır. Hüküm bu haliyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine uygun olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Davaya konu uyuşmazlığın, velayeti askıdan bulunan küçüğün velayet hak ve yetkilerinin davacı anneye verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır Davacı T1 ile müteveffa Emrullah Tabak'ın 10/01/2014 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden davaya konu küçük Agit Faruk'un 10/02/2015 tarihinde dünyaya geldiği, tarafların aralarındaki geçimsizlik nedeniyle Tatvan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/367 Esas ve 2016/342 karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk Agit Faruk'un velayet hak ve yetkilerinin müteveffa babaya verildiği, kararın 08/11/2016 tarihinde kesinleştiği; Boşanma kararından sonra küçük Agit Faruk'un, müteveffa babası ve babasının ailesi ile birlikte Tatvan ilçesinde yaşamakta iken babası Emrullah Tabak'ın 26/03/2017 tarihinde vefat ettiği, babasının vefatından sonra küçüğün babaannesi ile birlikte yaşamaya devam ettiği; babaanne T3'ın küçüğe vasi atanma istemiyle Tatvan Sulh Hukuk Mahkemesine...
nın dünyaya geldiğini, daha sonra aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle boşandıklarını ve küçüğün velayetinin davacı anneye verildiğini, boşanmadan dolayı annenin soyadı ile kızı... ...'in soyadlarının farklı hale geldiğini, bu durumun çocuğu rahatsız ettiğini, ayrıca ... adının hiç kullanılmadığını ileri sürerek ...'nın adından "..." isminin çıkarılmasını, soyadının da annesinin soyadı olan "..." şeklinde değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'nın evliliklerinden 12.10.2007 tarihinde ad ve soyadının değiştirilmesi istenen ...'nın dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'nın Ankara 4....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar .......yargılama boyunca ve halen davalı baba yanında kaldığı halde, bu çocuklar için davacı (anne) yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Aile Mahkemesinin 2017/716 Esas, 2017/919 Karar sayılı ilamı ile 21.11.2017 tarihinde boşandıkları, 22.04.2014 doğumlu Şevval Mira adında bir çocukları olduğu, boşanma kararında çocuğun velayetinin ortak velayet olarak düzenlenip halen ortak velayet olarak düzenlenmesinin geçerli olduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı, tarafların müşterek küçük çocuğunun yaşı, ihtiyaçları, dosya kapsamında alınan uzman raporu, çocuğun uzmandaki beyanı, tarafların ortak velayeti kullanırken yaşadıkları sıkıntılar dikkate alındığında ortak velayet düzenlemesinin kaldırılması ve velayetin anneye verilmesi, küçüğün menfaatinedir. Çocuğun velayeti anneye verilmekle baba ile kurulan kişisel ilişki de çocuğun yaşı ve içtihatlara uygun olmakla küçüğün menfaatinedir. Bu haliyle ilk derece mahkemesince asıl davanın kabulü ile velayetin anneye verilmesi bu kapsamda da karşı davanın reddine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....