Davalı vekili, TMK.nun 178. maddesi hükmü uyarınca evliliğin boşanma ile sona ermesinden doğan dava haklarının zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 31.05.1982 tarihinde evlenmiş, 21.01.2002 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 30.01.2003 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği (TMK.nun 225/son) boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Aile Mahkemesi'nin 25/04/2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin 2014/748 Esas, 2015/46 Karar sayılı hükmün 27/10/2015 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesine göre, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.Taraflar arasında evlenme tarihi 14/11/2002 olduğundan boşanma davasının açıldığı tarihe kadar başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. mad.). Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır....
TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava, TMK.nun 219, 231, 235 ve 236.maddelerine dayalı katılma alacağı isteğine ilişkindir. TMK.nun 231.maddesine göre artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Davacı eş, hesaplama sonucu ortaya çıkan artık değerin yarısı oranında hak sahibi olur....
Taraflar 25.05.1978 tarihinde evlenmişler, 01.02.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15.09.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Taraflar 20.9.1990 tarihinde evlenmiş, 12.12.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 13.10.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Dava konusu mal varlığı değerlerinden ...’deki 1431 parselde 7 nolu dubleks mesken kooperatif adına tapuda kayıtlı olup kooperatife ... 22.5.2000 tarihinde ortak olarak girmiş ve kooperatif ortaklığını 26.7.2005 tarihinde ...’a devretmiştir. Diğer dava konusu ... Güneyli Köyündeki 2901 parsel ise erkeğin annesi ... adına tapuda kayıtlı iken 28.8.1996 tarihinde tapuda satış yolu ile ...’e devredilmiştir....
Kural olarak, anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olayda; taraflar 04/07/2003 tarihinde evlenmiş, 26/10/2017 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün tarafların yasa yollarından feragat etmeleri nedeniyle 26/10/2017 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m.202)....
Tunca vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile, 20.000-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK.nın 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eşler, 04.09.1996 tarihinde evlenmiş, 05.10.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK.nın 225/son)....
Taraflar 14.10.1994 tarihinde evlenmiş, 06.03.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 02.03.2010 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.) Dava dilekçesinin içeriği, davalının savunması ve dava konusu taşınmazın 25.12.2001 tarihinde edinilmiş olmasına göre istek mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde katkı payı alacağına ilişkindir. Her ne kadar TMK'nun 235/1.maddesi uyarınca mal rejimi sona erdiğinde mevcut olan mallar tasfiyeye katılır ise de, davalı vekili boşanma dava dosyasına sunduğu 14.05.2007 havale tarihli dilekçede, davalı adına kayıtlı dava konusu taşınmazın kocası .... .....
Somut olaya gelince; eşler, 28.10.1997 tarihinde evlenmiş, 29.01.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 11.09.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK m.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179)....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı tarafından Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde 13.12.2021 tarihinde 2021/174 Esas sayılı boşanma davası açıldığını, taraflar arasında görülen bu boşanma davasının hala derdest vaziyette olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 214. maddesi uyarınca mal rejimi tasfiyesi davasında yetkili mahkemeler sayılırken, evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi halinde gerçekleştirilecek mal rejimi tasfiyesinde yetkili mahkemenin, boşanma kararını veren mahkeme olduğunun belirtildiğini, söz konusu madde ile boşanma kararı verilmesi halinde gerçekleşecek mal rejimi tasfiyesine ilişkin davalarda, taraflar arasında derdest olan boşanma davasının görüldüğü Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğunu, şu halde, İstanbul Aile Mahkemeleri bu dava bakımından yetkisiz olup, davanın usulden reddini talep ettiklerini, ayrıca taraflarınca yetkili mahkeme olan Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde (Aile Mahkemesi sıfatıyla...