WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemelerin bulunması ve bu yöndeki anlaşmanın geçerli olabilmesi için düzenlemenin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tek tek ve açıkça belirtilmek suretiyle açıkça belirlenmiş olmaları gerekir. Uyuşmazlık konusu protokolde malvarlığına yönelik herhangi bir açık ibare bulunmamaktadır. Bu durumda davacı kadının mal rejiminin tasfiyesine konu olan evlilik birliği içinde edinilen taşınır veya taşınmazlardan kaynaklanan haklarından feragat ettiği kabul edilemez. Bu haliyle İlk derece mahkemesince protokolde yer alan 6. maddenin mal rejimini de kapsadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir. (aynı yönde Yargıtay 8....

Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihe kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazın satın alındığı tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulmuştur. Dava konusu taşınmazın edinildiği (2000) tarihe göre eşler arasında 743 sayılı TKM.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır....

    Dosya arasında bulunan nüfus aile kayıt tablosuna göre; taraflar 05.07.1988 tarihinde evlenmiş, 15.06.2010 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170.maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202.maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu araç 06.10.2003 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına trafik siciline tescil edilmiştir. Evlilik birliği içinde ve 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen malvarlığına ilişkin olarak iddianın ileri sürülüş şekline göre tarafların değer artış payı veya katılma alacağı söz konusu olabilir....

      Mahkemece, dava konusu taşınmaz edinilmiş mal olduğundan 37.500 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından; taraflar 24.10.1997 tarihinde evlenmiştir. 26.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 14.06.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.02.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

        arasında Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/429 Esas 2019/182 Karar sayılı dosyasından açılan boşanma davasında, davacı ... tarafından açılan boşanma davasının geri alınması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı ... tarafından açılan boşanma davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği bu kararın henüz kesinleşmediği, Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/183 Esas sayılı dosyasından devam eden boşanma davasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, bu davaların kesinleşen sonucu beklenerek, davacının bir alacağınını olup olmadığı tesbit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

          Taraflar 12.10.1992 tarihinde evlenmiş, Eskişehir 2.Aile Mahkemesinde 26.12.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve boşanmaya ilişkin hüküm bölümünün 22.9.2005 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 26.12.2003 tarihine kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 26 NN 321 plakalı araç 2.9.1998 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına trafik siciline kaydedilmiştir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemede halen görülmekte (2016/44 E.) olan taraflar arasında boşanma davasında ileri sürülen, mal rejimi sözleşmesinin iptali/mal rejiminin tasfiyesi taleplerini mahkemenin resen ayırdığını ve ayrı dosya üzerinden görülmesine karar verdiğini, boşanma davasıyla birlikte açılan ve ayrılması yönünde itiraz ve talep olmayan olaya ilişkin mahkemenin resen yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunu, zira boşanma davasının reddi halinde ortada görülmesi gereken mal rejimi davası kalmayacağı gibi boşanma kararı ile birlikte ayrılma kararı verilmesinin mümkün olduğunu, ayrıca mahkemenin 19/10/2017 tarihli resen yaptığı tensip tutanağı ile mevcut dava için boşanma davasının bekletici mesele yapılmasına karar verdiğini ve boşanma davasının kesinleşmesini müteakip dosyanın ele alınması ara kararını oluşturduğunu, ancak yine hiçbir talep olmamasına rağmen bu defa mal rejimi sözleşmesi davası ile mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın resen ayrılmasına karar...

              Boşanma kararı verildiğinden eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) boşanma davası tarihinden (=23.2.2003) itibaren gerçekleşmiştir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 691) O halde mahkemece yapılacak iş boşanma kararı verilerek kesinleşmiş olmakla incelenebilir duruma gelen değer artış payı (Mehrwertanteil) (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) alacağı davasının esası hakkında tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....

                Ancak bu hesaplamanın yapılabilmesi için öncelikle davaya konu malın edinilmiş mal olması gereklidir. Dosya içinde bulunan dava konusu....... plakalı aracın trafik kaydından aracın boşanma dava tarihinden sonra 25.06.2010 tarihinde davalı adına tescil edildiği saptanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı 30.06.2009 tarihinde sona ermiş olup bu tarihten sonra edinilen mal varlığının mal rejimi kapsamında tasfiyesi mümkün değildir. Bu halde dava konusu aracın evlilik birliği içinde edinildiği iddia edilmekle öncelikle dava konusu aracın fiilen edinildiği tarihin tespiti gereklidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kendi davası bakımından, davalı-davacı tarafından da birleştirilen boşanma davası ve mal rejiminin tasfiyesi talebi hakkında verilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebepler ve özellikle kocanın davası hakkında bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve davalı-davacı vekilinin 17.06.2014 tarihli duruşmada "mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili ayrı dava açtıklarını" ifade etmiş olmasına, bu durum nazara alınarak bu konuda karar tesis edilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA...

                    UYAP Entegrasyonu