DAVA ... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği süresince müvekkiline karşı şiddet, hayata karşı kast ve onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkiline ve ailesine karşı hakaretlerde bulunduğunu, tehdit ettiğini, sürekli sinirli tavırlar sergilediğini, müvekkilini ekonomik açıdan da kısıtlayıp hesabından para çekmesini yasakladığını, müvekkil ile davalının aynı evde toplam 4 ay yaşadığını, müvekkilinin şuan ailesiyle birlikte yaşadığını, bu olayların yaşanmasında asli kusurlu olanın erkek olduğunu, müvekkilinin evlilik birliği süresince hiçbir kusuru olmadığını, evliliğin bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ederek; hayata kast. onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının dilekçesindeki açıklamalardan; davanın pek fena muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) sebebiyle boşanma davası olduğu açıktır. Hükmün gerekçesinde "davacı kadının ve çocukların sürekli olarak fiziki şiddet gördüğü, davalının kızına ve eşine sürekli küfrettiği" sabit kabul edilmiş, toplanan delillerden şiddetin sürekli olduğu, davalının eşine her kızdığında bir şeyler fırlattığı, eşyaları kırdığı, arabasını yakmaya kalktığı, eşi ve kızına sürekli sinkaflı küfür ettiği anlaşılmıştır. Süreklilik gösteren fiziki şiddet "pek fena muamele" oluşturur. Bu durumda kadının davası bakımından, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan boşanma sebebi oluşmuştur....
C.Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; tedbir nafakası, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı, hükmedilen nafaka miktarları ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2 İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK'nun 162. ve 166/1- 2. maddesi uyarınca açılan boşanma davasına, karşı dava; davalı-karşı davacı kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davası ile ziynet alacağı davasına ilişkindir. TMK'nun 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Davalı/karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evliliğin ilk zamanlarında eşinin önceki sevgilisiyle telefon görüşmesi yaptığını farkettiğini, ayırca davalı Ergün'ün sıklıkla alkol aldığını, eşine karşı hakaret etmeye ve şiddet uygulamaya başladığını, müvekkilinin yuvasını dağıtmamak için yıllarda davalının bu davranışlarına katlandığını, davalının müvekkilini defalarca aldattığını, zina, eşinin haysiyetsiz bir yaşam sürmesi, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkil için 1000 TL tedbir/yoksulluk, çocukların herbiri için aylık 1.000'er TL tedbir/iştirak nafakasına, davalı kadın lehine 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat ile, ziynet alacağı ve mehir alacağına hükmedilmesi istemi ile karşı dava açılmıştır....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2018 NUMARASI : 2016/214 ESAS - 2018/183 KARAR DAVA KONUSU : Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle KARAR : NUMARASI : 2017/447 Esas - 2017/513 Karar DAVACI : ÖZLEM ÇELİK - - Çamlı Köyü Okul Yanı Mah. Marmaris/ MUĞLA VEKİLİ : Av. MÜZEYYEN ARIKANLI - Siteler Mah. Yunus Nadi Cad. No:95/10 .48700 Marmaris / MUĞLA DAVALI : MEHMET ÇELİK - - VEKİLLERİ : Av. GÖKBEN SAYAR - Kemeraltı Mah. 102. Sok. No:7/3 Güven Apt. 1 Merkez / MUĞLA Av. GÜLDANE BAŞOĞLAN - Tepe Mah. Yeniyol Cad. 38.Sok....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın tarafından açılan zina, kadın ve erkek tarafından ayrı ayrı açılan pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davalarının ve erkek tarafından açılan terke dayalı boşanma davasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata, kadın ve çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminat ve nafaka miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin eşya, ziynet ve alacak isteminin tefrikinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, reddedilen talepler yönünden kadın lehine...
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının incelenmesi sonucunda davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, özellikle 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespitinin sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden belirlenen ve gerçekleşen kusurlar 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde belirtilen haliyle hayata kast ettiği ve pek kötü veya onur kırıcı davranış niteliğinde değildir....
DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, birlik görevini ihmâl ettiğini, onur kırıcı davranışta bulunduğunu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile onur kırıcı davranış hukuki sebebi ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 400,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
, davacı karşı davalının özel boşanma sebebi olan TMK 162 ( pek kötü veya onur kırıcı davranış ) nedeniyle açtığı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine, Taraflar için evlilik birliği ortak yaşamı sürdürmesi kendisinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığından, esas ve karşı davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması TMK 166/1 maddesi kapsamında davaların kabulü ile ......